reklam
reklam
DOLAR40,4343% 0.24
EURO47,1614% 0.49
STERLIN54,2613% 0.02
FRANG50,4609% 0.59
ALTIN4.350,44% 0,55
BITCOIN117.920,00-0.076
reklam

18 Yılda 5.343 Kadın Cinayeti: Yasalar Yetersiz, Kadın Güvencesiz

Yayınlanma Tarihi : Google News
18 Yılda 5.343 Kadın Cinayeti: Yasalar Yetersiz, Kadın Güvencesiz
reklam

Türkiye'de neredeyse her gün bir kadın cinayeti gerçekleşiyor. 16 Temmuz'da İstanbul'da yol kenarında bir valizde cesedi bulunan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz, sevgilisi olduğu iddia edilen eski polis memuru C.K. tarafından öldürülürken, Diyarbakır'da ise 22 yaşındaki İlayda Alkaş, oturduğu binaya girmek isterken 30 yaşındaki erkek arkadaşı C.A. tarafından silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, 2008'den 2025 yılının ilk 7 ayına kadar toplamda 5.343 kadının yaşamı son buldu. Kadını korumak ve aile içi şiddeti önlemek amacıyla 2011'de İstanbul'da imzaya açılan 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi', 2014'te yürürlüğe girdi ve 'İstanbul Sözleşmesi' ismini aldı. Bu sözleşmeyle kadına yönelik şiddet ve baskının önlenmesi amaçlanmıştı. Ancak bu sözleşme, Mart 2021'de AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tek gecede fesih imzasıyla ortadan kaldırıldı. Bunun üzerine sokaklara inen kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getirdi.

Kadının Değeri Bilinmiyor

Kadın cinayetlerine karşı İzTV mikrofonuna konuşan İzmirliler, yasaların güçlü ve caydırıcı olması gerektiğini belirtti. Kadın ve erkeğin boşanma sürecinde arkadaş kalmasının normal görülmesi gerektiğini ifade eden Neşe Yıldız, “Kadın cinayetleri çok korkunç. Kadınlar sürekli öldürülüyor, buna engel olmamız gerekiyor. Ne kadar anlatırsak anlatalım, durduramıyoruz. Ayrılmak isteyen kadınlar eşleriyle arkadaş gibi kalabilmeli, bu belki kadının güvende olmasını sağlar” dedi.

Erkeğin Eğitilmesi Gerekiyor

Erkeklerin kadınlara karşı daha saygılı olmaları gerektiğini vurgulayan Belgin Tatarlar ise, “Bu durum beni çok üzüyor. Aile içi şiddetin önüne geçilmeli. Erkekler boşanmayı kabul edemediklerinde şiddete başvuruyor. Kadınlar ekonomik özgürlüğe sahip olduklarında, hakaretlere ve şiddete katlanamayıp eşlerini terk etmek istiyor. Bu konuda erkeklerin eğitilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

İzlemek Zorunda Kalıyoruz

Kadının bu ülke için en değerli varlık olduğunu söyleyen Buket Yüksel, “Doğuran ve büyüten bir varlığın sonra eziyet görmesi çok acı. Kadınlar bu durumda gerekli adaleti göremiyor. Yasalar var ama uygulanmıyor. Kadınların şiddet görüp öldürülmesini sadece izlemek zorundayız. Bu adaletsizliğe karşı bir ayaklanma şart. Hiçbir canlıya yapılmamalı ama ne yazık ki yapılıyor. Kendimi asla güvende hissetmiyorum” dedi.

Vahşet Ötesi Bir Olay

Şükriye Işık, Ayşe Tokyaz cinayetini hatırlatarak, “Gencecik bir kadının öldürülmesi insanın kanını donduruyor. Son 10 yılda kadın cinayetleri çok arttı, bu tam anlamıyla bir vahşet. Sokağa çıktığımızda kiminle göz göze geleceğimizden korkuyoruz” ifadelerini kullandı.

Yasalar Yetersiz

Kendini güvende hissetmediğini belirten Aynur San, “Birisiyle göz göze geldiğimizde dik dik bakmaya başlıyorlar ve ardından kadınları öldürüyorlar. Yasalar, kadınları korumakta kesinlikle yetersiz. Ekonomik zorluklarla da mücadele ediyoruz” diye konuştu.

Boşanmak Normal Olmalı

Kadın cinayetlerinin artmasını önleyici yasaların eksik olduğunu vurgulayan Gülgün Ayarcıoğlu, “Ölen öldüğüyle kalıyor. Boşanmak da evlenmek kadar normal olmalı. Erkek kıskançlığından ötürü kadına zarar veriyor. Toplumumuz mevcut durumdan etkilenmiş durumda” şeklinde ifade etti.

reklam

YORUM YAP