TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 30 Ekim 2020'de gerçekleşen ve 117 vatandaşın hayatını kaybetmesine sebep olan İzmir depremi için açıklama yaptı. Açıklamada, aradan geçen beş yıl boyunca yaşananlardan yeterli derslerin alınmadığı belirtildi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin açıklaması şöyle:
“Bu depremi afete dönüştüren en önemli etken, jeolojik ve jeoteknik etütlerin ihmal edilmesi ve yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin göz ardı edilmesiyle başlayan hatalar zinciridir.
Geriye dönüp baktığımızda, Bayraklı deneyiminden ders alınmadığını görmek üzücüdür.
6 Şubat 2023'te meydana gelen ve resmi kayıtlara göre 55 bin insan hayatını kaybetmiş, 158 milyar dolarlık maddi kayba yol açan Kahramanmaraş-Hatay depremleri, jeoloji mühendisleri tarafından uzun zamandır dile getirilen yerleşim yeri seçimindeki hataları doğrulamaktadır.
Ülkemizde deprem sonucu bina hasar ve yıkım eşiği ne yazık ki 6.1 seviyesine kadar düşmüştür. Mevcut durum, gelişmiş ve depremlerle yüz yüze yaşayan ülkeler için kesinlikle sürdürülebilir değildir.
“Tablo Kaygı Verici”
Yaşanan pek çok afetten ve kaybedilen binlerce insandan sonra mevcut durumun kaygı verici olduğu ortaya çıkmaktadır. Bayraklı, Alsancak, Çiğli, Mavişehir ve Bostanlı gibi benzer zemin koşullarına sahip yerlerde, yeraltı suyu yüksek olan tarım arazileri, yerel yönetimlerin desteğiyle imara açılmakta ve bu durum kötü bir şekilde ilerlemektedir.
Kentlerimiz kaderine terk edilmekte, tarım arazilerimiz beton lobilerinin insafına bırakılmaktadır. Kentsel dönüşüm adı altında, parsel bazında yık-yükselt-yap anlayışı, altyapıyı çökerterek kentlerimizi yeni afetlere karşı savunmasız hale getirmiştir. Üstelik, bina yıkımları kontrolsüz bir şekilde ve işçi güvenliği ile insan sağlığını tehdit eden boyutlarda gerçekleşmektedir.
“Kaos Planımız Yok”
30 Ekim ve 6 Şubat felaketleri, deprem anında bir kaos planımızın olmadığını açıkça ortaya koymuştur. İnisiyatif almakta zorlanan, vatandaşlar enkaz altında kalırken talimat bekleyen, ulaşım ve haberleşme yolları yok olduğunda alternatif üretme kapasitesine sahip olmayan bir afet acil durum planını kabul edilemez buluyoruz.
Unutmayalım ki, bugün geçmişin derslerini ve geleceğin hayallerini içinde barındırıyor.
Yaşanan afetlerden çıkarılan derslerin umudunu taşıyor, başta 30 Ekim 2023 olmak üzere, tüm afetlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.
