reklam
reklam
DOLAR39,2875% -0.11
EURO44,7841% -0.54
STERLIN53,1658% -0.45
FRANG47,7837% -0.45
ALTIN4.177,02% -1,41
BITCOIN105.520,001.487
reklam

Hükümetten beklenen teklif gelmedi: 600 bin kamu işçisine olumsuz haber

Yayınlanma Tarihi : Google News
Hükümetten beklenen teklif gelmedi: 600 bin kamu işçisine olumsuz haber
reklam

Kamuda örgütlü iki konfederasyon tarafından hazırlanan çerçeve anlaşma ve talepler ile ilgili olarak, kamu işverenini temsil eden Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile yapılan üç toplantıda iktidardan herhangi bir teklif gelmemesi, işçi konfederasyonlarının tepkisini çekti. Yüz binlerce kamu işçisi, iki yıl önce imzalanan ve süresi dolan toplu iş sözleşmesindeki (TİS) ücretlerle çalışmaya devam ediyor.

İşçiler yüzde 50 artış talep ediyor, ancak…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TİS görüşmeleri çerçevesinde kamu işvereni TÜHİS’in bayram sonrası ilk teklifini sunacağını ve müzakerelerin başlayacağını duyurdu.

Bakan Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ekiplerinin TÜHİS’in sunacağı karşı teklif üzerinde ortak çalışma yürüttüğünü belirtti.

Kulislerde dolaşan bilgilere göre, ekonomi yönetimi, imzalanacak 2 yıllık yeni TİS’te ücret artışları ve sosyal haklardaki gelişmelerin dezenflasyon süreci ile uyumlu olmasını ve bu hedeflerin aşılmamasını istiyor.

Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TİS ücret artışları için verdiği azami “zam barajı” talimatının 2025 yılı için yüzde 30, 2026 için de hedeflenen enflasyon düzeyinde olduğu ifade ediliyor. Müzakerelerde, bu çerçevede pazarlık yapılması, ekonomi yönetiminin hazırlıklarının bir parçası olarak öngörülüyor. Anlaşmazlık durumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzde 5’lik ek zam marjı üzerinde durulacağı konuşuluyor. Ancak bu durumda bile TÜHİS’in 2025 için sunmayı planladığı azami zam oranı sadece yüzde 35. Bu zam oranı, iki yıl önce imzalanan TİS’teki ücretlerin yaşadığı enflasyon kaybını ve sosyal haklar ile gelir vergisi dilimlerindeki kayıpları telafi etmekten uzak görünüyor.

İşçilerin yüzde 10 refah payı, sosyal haklar ve kıdem zammı talepleri retle karşı karşıya

Türk-İş ve Hak-İş’in 27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunduğu ortak teklifte, talep edilen ücret artış oranlarının MB ve ekonomi yönetiminin belirlediği hedeflerin, Şimşek’in koyduğu yüzde 30 barajı ile sosyal haklara olan taleplerin iki katı seviyesinde olduğu görülüyor.

İki işçi konfederasyonunun TİS Çerçeve Anlaşması’nda, 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere bu yılın ilk 6 ayında brüt ücretlere yüzde 50, 1 Temmuz’dan sonra ise ikinci 6 ay için yüzde 25 zam isteniyor. 2026 yılı için de her 6 aylık dönemde yüzde 25 zam talep ediliyor.

Enflasyonun bu zam oranlarını aşması durumunda, TİS’in kapsadığı 6’şar aylık dönemlerde yapılacak zam oranlarına ek olarak yüzde 10 refah payı eklenmesi de talep ediliyor. Yılbaşından itibaren ücretlere hizmet yılına göre günlük 15 TL kıdem zammı ile kıdem tazminatlarının her yıl için 35 günlük ücret üzerinden ödenmesi de talepler arasında yer alıyor. Ayrıca, gelir vergisi diliminin yüzde 15’i aşan kısmının kamu işvereni tarafından karşılanması, haftalık çalışma süresinin toplam 40 saat ve 5 gün olması, günlük 8, haftalık 40 saati aşan çalışma süreleri için fazla mesai ücretine yüzde 100 zam yapılması ile sosyal hakların yüzde 50-100 arasında artırılması talep ediliyor.

TİS’e asgari ücret modeli önerisi

Öte yandan, Türk-İş ve Hak-İş’in 6’şar aylık ücret artışı, enflasyon farkı ve refah payı taleplerine karşı iktidar tarafından sunulması beklenen TÜHİS’in önerisinde, enflasyon hedefine endeksli yılda bir kez yapılacak zam önerisinin gündeme geldiği bilgisi kulislere sızdı. Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye raporunda önerdiği gibi, asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına yılda tek seferlik zam yapılması ve zam oranının enflasyona göre belirlenmesi bu yıl ilk kez uygulandı. Yılbaşında asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk zam sonrasında, temmuzda ek bir zam talebi işçi sendikaları ve muhalefet partilerinden gelmesine rağmen, iktidardan karşılık bulmadı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun (AÜTK) bu ay başında toplantıya çağrılmaması, hükümetin asgari ücrete ara zam yapma planının olmadığına işaret ediyor. Türk-İş’in mayıs ayı verilerine göre açlık sınırı 25 bin 92 TL, yoksulluk sınırı ise 81 bin 734 TL olarak belirlenmiş durumda. Asgari ücretin reel değeri ise açlık sınırının 8 bin, yoksulluk sınırının 64 bin TL altında kaldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yapılacak bir ara zamın enflasyonu artıracağı ve enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkileyeceği görüşünü savunuyor. Şu an ekonomi yönetiminin, hedeflenen enflasyona endeksli tek seferlik zam önerisini kamu işçileri TİS müzakerelerinde gündeme getirme ihtimali üzerinde duruluyor. Ancak, işçi konfederasyonlarının mevcut ekonomik koşullarda bu öneriye olumsuz yanıt vermesi bekleniyor.

Greve giden yollar açılıyor

Sızan verilere göre, kamu işvereni tarafından sunulacak zam teklifinin işçi taleplerinin yarısı düzeyinde olması, müzakerelerin zorlu geçeceğini gösteriyor. Türk-İş Başkanı Atalay, kimsenin işçilerden daha fazla fedakarlık isteyemeyeceğini belirterek, taleplerin karşılanmaması durumunda ülke genelinde grev hazırlıklarına başlayacaklarını, aileleriyle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin iki yıl daha sefalet içinde yaşamasına izin vermeyeceklerini vurgulamıştı. Eğer müzakereler anlaşmazlıkla sonuçlanırsa ve iki konfederasyon grev kararı alırsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “genel sağlık ve ulusal güvenlik” gibi gerekçelerle grevleri 60 gün erteleme yetkisini kullanabileceği belirtiliyor. Erteleme sürecinde herhangi bir uzlaşma sağlanamazsa, TİS, iktidar tarafından atanan Yüksek Hakem Kurulu’nda (YHK) karara bağlanacak.

reklam

YORUM YAP