

İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökce, Silivri Cezaevi’nden yaptığı sosyal medya paylaşımıyla 80 günlük tutukluluk sürecinde yaşanan gözaltı ve tutuklamalar hakkında bilgi verdi. Gökce, sürecin yanı sıra çeşitli iddialar ve ekonomik verilere de yer verdi.
Buğra Gökce’den 80 Günlük Tutukluluk Sürecine Dair Açıklama: 262 Gözaltı, 154 Tutuklama, 129 Yalan
Gökce, açıklamasında 80 gün içinde 262 kişinin gözaltına alındığını, 154 kişinin ise tutuklandığını belirtti. Sosyal medyada dolaşan bilgilerin çoğunun iftira mahiyetinde olduğunu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yalanlandığını vurguladı.
“Yargı Yayınlarla Yönlendirilmeye Çalışıldı”
Gökce, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ve soruşturma sürecinde masumiyet karinesine aykırı yayınların yapıldığını ifade etti. Yandaş medyanın kamuoyunu ve yargıyı yönlendirmeye çalıştığını vurgulayan Gökce, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “80 günde; 262 kişi gözaltına alındı, 154 kişi tutuklandı. Yüzlerce masum insan bir bayramı daha ailelerinden, sevdiklerinden, evlatlarından uzak geçiriyor. Bu süreçte 129 yalan ve iftira üretildi. Adeta bir iftira endüstrisi, halkımıza servis edilen tüm yalanlar ve iftiralar çökertildi.”
Adil Yargılanma Hakkı Temelden Yok Sayıldı
Yandaş medya, soruşturmanın gizliliği, masumiyet karinesi ve kirlenmeme hakkını birçok kez ihlal etti. Toplumun yanı sıra, yargının da bu yayınlarla yönlendirilmesi hedeflendi. Adil yargılanma hakkı temelden yanlı bir biçimde ihlal edildi. Maalesef tutuklu olduğumuz için cevap hakkımızı etkin bir şekilde kullanamadık. Basın kurallarının da ihlal edildiği bir süreç yaşadık. Tarihimizde eşi benzeri görülmemiş uygulamalar meydana geldi. İsim, fotoğraf, pankart ve sosyal medya hesapları yasaklandı. İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun afişlerine bile engel olundu.
278 Gencimiz Tutuklandı
İnsanların mülklerine, şirketlerine, tapularına ve diplomalarına el konuldu. 19-25 Mart tarihleri arasında yapılan protestolar sırasında 1418 vatandaş, toplantı ve gösteri hakkını kullandıkları için gözaltına alındı, 278 gencimiz tutuklandı. En son 30 Mayıs’ta, 14 gencimiz, 70 günlük tutukluluğun ardından serbest bırakıldı. Onlarca çocuk, annesi ya da babası tutuklu olduğu için 80 gündür annesiz babasız uyuyor, birçok anne ve baba ise çocuklarıyla hasret kaldı.
Yapılanların Bedelini Halk Ödedi
Yüzlerce insan, birbirlerinden uzak, hasret içinde günlerini geçiriyor. Biri de ben olmak üzere, birçok kişi doğum gününü cezaevinde kutlamak zorunda kaldı, bayramları ailelerinden uzak geçirdi, hasta yakınlarını ziyaret edemedi, mutlu anlara şahit olamadı. Tüm bu olaylar yaşanırken 60 milyar dolar rezerv kaybedildi. Faizler 9 puan artarak %49’a ulaştı. Borsa İstanbul, 19 Mart’a göre 1,47 trilyon lira değer kaybetti. 19 Mart’tan bu güne kadar ek bir faiz yükü 550 milyar TL oldu. Dış borç yüküne 500 milyar TL eklendi. Reel büyüme, 600 milyar liralık kayıp yaşadı. Dolardaki artış nedeniyle KÖİ projelerine ekstra 150 milyar lira ödendi. Tüm bunların bedelini halk ödedi.
Direnenler Umut Veriyor!
Yılın ilk 5 ayında en düşük emekli maaşı 2183 lira, asgari ücret ise 3335 lira eridi. İstanbul’daki yaşam maliyeti 91.722 liraya yükseldi. Ancak milletimizin haklarını yedirmeyeceğiz! Milletimize bu kötülükleri reva görenlere karşı, başta Silivri’de bir büyük yiğit olmak üzere direnen milyonlar, Türkiye’ye umut veriyor! Doğan Tılıç’ın dediği gibi “Kimse hayatı bizden çalamaz.” Masum insanları karalama kampanyasına tabi tutan, anayasa, hukuk kurallarını hiçe sayan ve siyasi çıkarları için kamu gücünü acımasızca kullanan kötü niyetli anlayışa karşı halkımız gerçekleri görüyor. Çoğunluk, yapılanların hukuksuz olduğunu belirtiyor ve adaletsizliğe karşı Ekrem İmamoğlu ve yol arkadaşlarının yanında dimdik duruyor. 80 günün ardından daha güçlü ve daha büyük bir inançla ifade ediyoruz; iyilik kazanacak. Her şey çok güzel olacak!