Eğitim-İş Sendikası Yükseköğretim Şubesi, üniversitelerde görevli idari personelin tayin hakkındaki adaletsizlikler ve şeffaf olmayan uygulamalara karşı dikkat çekti. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) son açıklamasına göre yaklaşık 300 idari personel üniversiteler arası tayin hakkı kazanmış olsa da, başvuru ve sonuç süreçlerinin kapalı bir şekilde yürütülmesi, personel ve kamuoyunun bu süreç hakkında bilgi sahibi olamamasına neden oldu. Eğitim-İş, başvuruların sadece dilekçeyle alınmasını ve sonuçların yalnızca rektörlüklere e-posta ile iletilmesini eleştirerek, YÖK’ten dijital ve şeffaf bir sistem kurmasını talep etti.
Sendika tarafından yapılan açıklama şu şekildedir:
Eğitim-İş Sendikası Yükseköğretim Şubesi olarak, üniversitelerde görev yapan idari personelin tayin hakkı konusunda yaşanan adaletsizlikleri ve şeffaflıktan uzak uygulamaları kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan son açıklamada, yaklaşık 300 idari personelin üniversiteler arası tayin hakkı kazandığı belirtilmiştir. Ancak, bu süreç şeffaflıktan yoksun, kapalı bir sistemle yürütülmektedir. Başvurular yalnızca dilekçe ile alınmakta ve sonuçlar sadece rektörlüklere e-posta ile iletilmektedir. Ne başvuru sahipleri ne de kamuoyu bu sürecin işleyişi hakkında bilgi sahibi olamamıştır.
Örneğin, İzmir’de Ege Üniversitesi’nden yalnızca 1 kişinin tayin hakkı kazandığı, İYTE ve İzmir Demokrasi Üniversitesi’nden ise kimsenin bu haktan faydalanamadığı bilgisinin edinilmesi, sürecin keyfi ve eşitsizce yürütüldüğünü göstermektedir.
YÖK’ün, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başarıyla uygulanan puanlama ve tercih sistemine benzer bir modeli yükseköğretimde uygulaması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu durum, bazı sendikalar tarafından idari personelin umutlarının istismar edilmesine ve mağduriyetlerin artmasına neden olmaktadır. Bazı sendikaların süreci “çözdük, çözüyoruz” ifadesiyle kullanması ise, kamuoyunu yanıltmaktadır; fakat somut bir çözüm üretilememektedir.
Taleplerimiz:
- Tayin başvuruları dijital ortamda ve şeffaf bir sistemle alınmalıdır.
- Boş kadrolar sistem üzerinden ilan edilmelidir.
- Tayinler; hizmet süresi, tecrübe ve puanlama esasına dayalı objektif kriterlerle yapılmalıdır.
- Sonuçlar sadece rektörlere değil, başvuru sahiplerine ve kamuoyuna da açık bir şekilde duyurulmalıdır.
- Tayin sistemi yılda en az iki kez düzenli olarak işletilmelidir.
- Kimlerin listeden çıkarıldığı veya eklendiği açıklanmalı, sendikal müdahalelere açık kapı bırakılmamalıdır.
- Aynı şehirde bulunan üniversiteler arasında da tayin hakkı verilmelidir.
- Sadece becayiş değil, adil ve kurumsal bir tayin hakkı sistemi uygulanmalıdır.
- YÖK idari personel istatistiklerini açıklamalıdır.
Bu talepler, adaletin ve liyakatin sağlanması açısından olduğu kadar, üniversitelerde görev yapan binlerce idari personelin emeğinin karşılığını alabilmesi için de hayati öneme sahiptir.
Eğitim-İş olarak, bu sürecin takipçisi olacağımızı ve idari personelin haklarını savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
