reklam
reklam
DOLAR39,6788% 0.17
EURO45,8062% 0.24
STERLIN53,4880% 0.2
FRANG48,5784% 0.17
ALTIN4.292,51% 0,03
BITCOIN103.188,01-1.18
reklam

İzmir’de Hak Mücadelesi Devam Ediyor: Grev Kazanımı Bedelini İşten Atmalarla Ödetemezsiniz!

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir’de Hak Mücadelesi Devam Ediyor: Grev Kazanımı Bedelini İşten Atmalarla Ödetemezsiniz!
reklam

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 23 bin işçinin sürdürdüğü grevin sona ermesi sonrasında Emekçi Hareket Partisi (EHP), İzmir İl Örgütü aracılığıyla önemli bir basın toplantısı düzenledi. İzmir İl Başkanı Elif Tunca’nın gerçekleştirdiği açıklamada, grev sürecinde yaşanan olaylar ve sonrasındaki işten çıkarma planları sert bir dille eleştirildi. Tunca, grevdeki işçilerin DİSK Genel-İş öncülüğünde yürüttükleri mücadelenin yedinci günü itibarıyla önemli hak kazanımları elde ettiğini vurguladı: “İşçiler yoksulluk sınırının altında yaşamaya hayır dediler; ‘Eşit işe eşit ücret’ talebiyle mücadele ettiler ve bunun sonucunu aldılar.” dedi.

Açıklama şöyle devam etti:

Belediyenin Yaklaşımı Grev Süresince ve Sonrasında Çifte Standart ve Düşmanlık Ortaya Koydu

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 23 bin işçinin verdiği grev mücadelesinin 7. gününde işçiler önemli bir ücret artışı ve hak kazanımı elde etti. Belediye işçileri, DİSK Genel-İş liderliğinde başlattıkları bu onurlu mücadelesinde yoksulluk sınırının altında yaşamaya hayır dediler ve emeklerinin karşılığını ‘Eşit işe eşit ücret!’ diye duyurdular. Grev, emeğin gücünü yeniden kanıtladı: İşçiler üretim kapasitelerini kullanarak mücadelede başarı sağladılar! Ancak bu kazanım, belediyenin yaklaşımının grev süresince ve sonrasında sınıfa karşı uyguladığı çifte standart ve düşmanlığı gözler önüne serdi.

Halk, İşçilere Karşı Kışkırtıldı

Belediye yönetimi bir taraftan masada iken, diğer taraftan kamuoyunu yanıltmaya yöneldi. Sosyal medyada dolaşan yanlış bilgiler belediyenin açık veya dolaylı onayıyla yayıldı. Halk, işçilere karşı kışkırtıldı. Ulaşımda yaşanan aksaklıklar ve çöplerin toplanmaması gibi sorunlar, işçilerin suçuymuş gibi lanse edildi. Bu tutum, grev kırıcılığına ve işçilerin itibarsızlaştırılmasına dönüştü.

İşçi Sınıfını Bölme ve Mücadele Edenleri Cezalandırma Hamlesi

Oysa metroda çalışan da, çöp toplayan da, yazılımı geliştiren de işçidir. Onlar durduğunda hayat durur! Ve şimdi… Grev daha yeni sonlanmışken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kamuoyuna çıkıp “bu maaşları karşılayamayız” diyerek, başka birimlerde çalışan binden fazla işçiyi işten çıkaracaklarını açıkladı. Bu durum, doğrudan grevdeki işçilere yönelik bir tasfiye izlenimi vermese de, asıl olarak işçi sınıfını bölme ve mücadele edenleri cezalandırma girişimidir. Üstelik işten çıkarılacak bu işçilerin bir kısmı, grevde ‘eşit işe eşit ücret’ talebini dillendiren işçiler olduğu göz önüne alındığında, bu durumu daha da kritik hale getiriyor! Bu bir bütçe meselesi değil, bir sınıf mücadelesidir! Bu, emeği parçalamaya, işçiyi birbirine karşı kışkırtmaya yönelik açık bir saldırıdır!

Gerçek Maliyet İşçinin Maaşı Değil, Yıllardır Süren İstismar, Rant ve Yandaş Politikalarıdır!

Buradan bir kez daha duyuruyoruz:

İzmir halkı bu saldırının tarafı değildir. Gerçek maliyet işçinin maaşı değil, yıllardır süren israf, rant ve yandaş politikalarıdır! Emekçiler yalnız değildir. Emekçi Hareket Partisi olarak bu saldırının karşısındayız. Bir grup işçinin ücret artışını bahanesiyle başka işçileri kapının önüne koymak, bu sınıfa açık bir tehdittir. Kabul etmiyoruz! İşten çıkarılmak istenen bu insanlar sizin komşularınız, kardeşleriniz, dostlarınızdır. Direnen işçiler haklıydı. Şimdi işten atılmak istenenler de yalnız değildir! İzmir’de başlayan bu mücadele devam edecek. Bugün işten atılan işçilere sahip çıkma, emeğe ve dayanışmaya sahip çıkma günüdür!

Grev Haktır, İşçiyi İşten Atmak Suçtur!

Biz Emekçi Hareket Partisi olarak bir kez daha ifade ediyoruz:

Grev haktır, işçiyi işten atmak suçtur! İşten çıkarma tehditleriyle bizi yıldıramazsınız. Bu saldırıların karşısında dimdik duracağız! İzmir’den yükselen bu direniş, bu sınıf bilinci tüm ülkeye yayılacak. Çünkü bu sadece bir ücret mücadelesi değil, aynı zamanda bir yaşam ve gelecek mücadelesidir. Ve biz bu mücadelenin en önündeyiz. Emekçiler açlık sınırının altında yaşıyor. Asgari ücretle geçinmek mümkün değil. Emekçi Hareket Partisi olarak asgari ücretin en az 57.500 TL olması gerektiğini savunuyoruz! Açlık sınırının altındaki ücretler kabul edilemez.

Bugün İzmir’de Grev Sona Erdi Ama Mücadele Yeni Başlıyor

Hükümete ve sermayeye sesleniyoruz:

Hemen ara zam! Tek adam rejimi bu açlık düzenini sürdürebilmek için halkın iradesini yok sayıyor. Seçilmişlere görevden alma, halkın oylarını çöp kutusuna atma uygulaması sürüyor. Bu düzensizlik sona ermelidir. Hemen erken seçim yapılmalıdır! Bugün İzmir’de grev bitti ama mücadele yeni başlıyor. Emekçiler, yoksullar, gençler, kadınlar, işsizler, emekliler… Bu düzen bizi susturmak istiyor, biz konuşacağız. Bu düzen bizi bölmek istiyor, biz birleşeceğiz.

Çünkü bu Hayatı Biz Üretiyoruz, Hakkımız Olanı Alana Kadar da Durmayacağız!

Son olarak, bu haykırışı yapıyoruz:

Yoksulluk sınırında yaşayanların gündelik hayatı aksatmasına izin vermek bir haktır! Çünkü bu hayatı biz yaratıyoruz. Hakkımız olanı alana kadar durmayacağız!

reklam

YORUM YAP