İzmir’deki Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, klima ve havalandırma sistemlerinin çalışmaması nedeniyle kemoterapi hastaları ve sağlık çalışanları zor günler geçiriyor. Sıcaklıkların 32 dereceyi aşması, tedavi sürecini tehlikeye atıyor ve hasta ile personel güvenliği açısından endişeleri artırıyor.
Ege Üniversitesi Hastanesi’nde Klima Sorunu: İlaçlar Tehlikede, Hastalar Zor Anlar Yaşıyor
Ege Üniversitesi Hastanesi Berna Türek Kemoterapi Merkezi’nde, klima ve havalandırma sistemlerinde yaşanan arızalar, hem hastaları hem de sağlık personelini olumsuz etkiliyor. Birlik Sağlık Sen Üniversiteler Şube Başkanı Muhammed Danışkan, sıcaklıkların 32-33 dereceye kadar yükseldiğini, bu durumun ilaçların etkinliğini riske attığını ve bayılmalara neden olduğunu açıkladı.
Danışkan, “Kemoterapi ilaçları 25 derecenin altında saklanmalı ve uygulanmalıdır. Ancak şu anda bu şartlar sağlanamıyor” dedi. Hasta yakınlarının, taşınabilir fan ve karton yelpazelerle serinlemeye çalıştığı, bazı hastaların ise fenalaştığı bildirildi.
Danışkan, hastanede klima sistemlerinin uzun süredir işlevsel olmadığını belirterek, “Ege Üniversitesi Hastanesi’nde çalışmayan klimalar yüzünden kemoterapi hastaları, 32 dereceyi geçen sıcaklıklarda tedavi görmeye çalışıyor. İlaçlar tehlikeye girdi, bayılmalar yaşanıyor ve çalışanlar ter içinde kalıyor” dedi.
“İlaçların 25 Derece Altında Saklanması Gerekiyor”
Danışkan, özellikle kemoterapi gören ve çocuk hastalar için yüksek sıcaklıkların büyük bir risk oluşturduuna dikkat çekerek, şu açıklamalarda bulundu: “Kemoterapi ilaçları hazırlandıktan sonra 25 derecenin altında korunmalı ve uygulanmalıdır. Bu durum sadece kemoterapi ilaçları için değil, hastalarda oluşabilecek sorunların önlenmesi için kullanılan ön tedavi ilaçları için de geçerli.” Mevcut sıcaklığın ise 32-33 derece olduğu ifade edildi.
Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yalnızca Berna Türek Kemoterapi Merkezi değil, aynı zamanda Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi, Çocuk Hastanesi ve diğer birçok alanda benzeri sorunlar yaşandığını belirten Danışkan, hastane yönetimine yapılan şikayetlerin dikkate alınmadığını belirtti. “2022 yılında bir hemşire arkadaşımız CİMER üzerinden şikayette bulundu ama hâlâ bir çözüm üretilmedi.” diye ekledi.
Sağlık Çalışanları Zor Koşullarda Görev Yapıyor
Hastalar, serinlemek için taşınabilir fan ve karton yelpaze kullanmak zorunda kalırken, yüksek sıcaklık bazı hastaların bayılmasına neden oldu. Sağlık çalışanlarının da aynı koşullarda çalıştığını vurgulayan Danışkan, “Havalandırma sistemlerinin yetersizliği nedeniyle, sağlık personeli ter içinde çalışma koşullarıyla karşı karşıya kalıyor” ifadelerini kullandı.
“Kalıcı Çözümler Bekliyoruz”
Danışkan, hem hastalar hem de çalışanlar için taleplerini şöyle sıraladı: “Ege Üniversitesi Hastanesi’ndeki özellikle kemoterapi üniteleri ve ilgili servislerdeki tüm çalışmayan klima sistemlerinin biran önce tamir edilmesini ve faal hale getirilmesini istiyoruz. Ayrıca bu durumun sebepleri hakkında şeffaf bir açıklama yapılmasını ve hastaların sağlığını tehdit eden bu tür altyapı eksikliklerinin bir daha yaşanmaması için kalıcı çözümler üretilmesini talep ediyoruz.”
“Ege Üniversitesi’nin Geleceği Sağlık Bakanlığına Devredilir mi?”
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, hastanenin yönetim anlayışını eleştirerek, “Ege Üniversitesi Hastanesi 1955 yılında açıldı ve 70 yıldır Ege Bölgesi’ne hizmet veriyor. Ancak günümüzde sistemin iyi yönetilmediği için sorunlar yaşanıyor” dedi. Doğruyol, “Yarın bir gün Ege Üniversitesi’nin de Sağlık Bakanlığına devredilmesi konuşulacak” şeklinde uyardı.
Doğruyol, yakın zamanda özel bir hastanede çıkan yangın sonrası Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen hastaların, yetersiz koşullar yüzünden başka yerlere nakil talep ettiğini belirtti. “Hastanelerdeki yöneticilerin hangi koşullarda çalıştığını merak ediyorum. Burada hastaların güvenliği ve çalışanların rahat bir ortamda göreve devam edebilmesi daha önemlidir” diye ekledi.
