reklam
reklam
DOLAR39,7309% 0.15
EURO45,6092% -0.38
STERLIN53,2517% -0.31
FRANG48,5589% 0.14
ALTIN4.292,43% -0,11
BITCOIN101.511,81-1.098
reklam

DIGEL Tekstil’de sendikalı işçiler işten atıldı: İzmir’de direniş 158 gündür sürüyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
DIGEL Tekstil’de sendikalı işçiler işten atıldı: İzmir’de direniş 158 gündür sürüyor
reklam

Yaklaşık 5 ay önce DIGEL Tekstil fabrikasında çalışan çok sayıda işçi, fabrikanın sunduğu %30 zam teklifini reddederek iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Fabrika yönetimi, bu eylemi dikkate alarak toplamda 18 sendikalı işçinin işine son verdi. İşsiz kalan işçiler ve fabrikada çalışan diğer işçiler, Teksif Sendikası’na katılarak fabrikada çoğunluğa ulaştı. 158 gündür direnişlerini sürdüren işçilerden 46 yaşındaki Yüksel Çağıran, fabrika süreci hakkında {siteDomain}’ye bilgi verdi.

DIGEL Tekstil’de işten çıkarmalar ve direniş sürüyor

158 gündür işlerine geri dönmek isteyen 18 işçi adına konuşan Yüksel, “Benim 700 bin lira borcum var, diğer işçi arkadaşların da benzer borçları mevcut. 158 gündür mücadele veriyoruz fakat henüz bir sonuç elde edemedik” diyerek yaşadığı durumu dile getirdi.

Alman kökenli ve 4 milyon TL’den fazla sermaye ile faaliyet gösteren DIGEL Tekstil’in sahipleri, kendi ülkelerindeki sendikal haklara saygı gösterirken, Türkiye’de sendikasız çalıştıkları iddialarını gündeme getiren Çağıran, “Fabrikanın burada bulunmasının nedeni, sendika olmamasıdır. Burası Patagonya değil; orada sendikalı çalışanlar varken burada sendikasız çalıştırıldığımızı açıkça kabul ettiler” dedi.

DIGEL’de 2 ila 9 yıl arasında çalışan ve sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilerin durumu hakkında bilgi veren Çağıran, siyasi partilere de başvurarak sorunlarını aktardıklarını belirtti.

Sendika devreye girdi

Yaşanan süreçte Teksif Sendikası’na katılarak yetki hakkını kazandıklarını anlatan Çağıran, “Bir grup çalışan sendikayı içeri çağırmamızı istedi. Yaklaşık bir buçuk saat içinde sendikaya katılmamızla, fabricada tam yetki elde ettik. Sendika temsilcileri, herkese işlerine geri dönmesi konusunda destek verdi. Ancak, yemek saatinde bazı bölümlerde işçilere ait yerlerin boş olduğunu belgelemek için noter aracılığıyla kayıt tutuldu. Sonuç olarak, 17 Ocak Cuma akşamı 18 kişi, tazminatsız işten çıkarıldık. Bu durumu protesto eden diğer arkadaşlarımızla birlikte yürüdük, fakat kısa süre içinde onların da sendika üyesi olmaları nedeniyle işten atıldığını gördük” diye belirtti.

8 işçi daha işten çıkarıldı

17 Ocak’ta 4, 6 Şubat’ta 3 ve 13 Haziran’da ise 8 işçinin işine son verildiğini ifade eden Çağıran, “Yetki belgesiyle ilgili itiraz ettiler. İzmir’de açılması gereken davayı uzatmak amacıyla Ankara’dan başlattılar. Ankara’dan üst mahkemeye giden belgenin İzmir’e ne zaman ulaşacağı belirsiz” dedi. “Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ancak süreç uzuyor. Ekonomik sıkıntılarımız giderek artıyor. 158 gündür mücadele ediyoruz ve hâlâ somut bir sonuç elde edemedik” ifadelerini kullandı.

Psikolojik baskı

Fabrikada çalışanların %80’inin kadın olduğunu vurgulayan Çağıran, “İşten çıkarılanların yanı sıra, yaşadığımız psikolojik baskı da çok fazla. Müdürler, kadın işçilere bağırarak onları küçümsüyor. 450 kişilik fabrikada sadece iki su sebili bulunuyor ve biri arızalı. Sıcak yaz günlerinde çalışanlar sıcak su içmek durumunda kalıyor. Ayrıca, sebiller tuvaletlerin yanında yer alıyor. Kadınlar, özel günlerinde ikinci kez tuvalete gitmek zorunda kaldıklarında uyarı alıyorlar. Hamile işçilerimize herhangi bir ayrıcalık sağlanmıyor, hastaneden rapor getirdikleri zaman bile kabul edilmiyor. Yasal gereklilikleri yerine getirmeleri isteniyor. Yeni doğum yapmış kadınlarımıza da hakları tanınmıyor. İnsanca çalışabileceğimiz bir ortam talep ediyoruz” dedi.

reklam

YORUM YAP