İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Terörsüz Türkiye” süreci ve TBMM Genel Kurulu’ndaki gerilim nedeniyle bugün CHP Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Dervişoğlu ve beraberindeki ekibi genel merkez binası önünde karşıladı. İYİ Parti heyetinde; Genel Sekreter Uğur Poyraz, Grup Başkanvekilleri Buğra Kavuncu ve Turhan Çömez, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun yer aldı. CHP heyeti ise Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekilleri Murat Emir ve Gökhan Günaydın, Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ve Dış İlişkiler Koordinatörü İlhan Uzgel’den oluştu. Saat 15.30’da başlayan görüşme, yaklaşık 1,5 saat sürdü. İki lider toplantının ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Özel, Dervişoğlu’nun geçen hafta randevu talebinin iki tarafın yoğun programı nedeniyle gerçekleşmediğini belirterek, Dervişoğlu’na Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e yönelik taziye dilekleri nedeniyle teşekkür etti.
Özel, geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan tartışma hakkında şu ifadeleri kullandı:
Tam bir mutabakat halinde konuyla ilgili tutumlarımızı netleştirdik
“Geçen hafta yaşanan olayları ilk duyduğumda, ‘Meclis’te zaman zaman iletişim kazaları, yol kazaları olur. Bu işler arka odada hallolur’ demiştim. Partilerimizin tarihine, Cumhuriyet’in değerlerine, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel tezlerine inancımız konusunda birbirimizden şüphemiz yok, her türlü kazayı birlikte aşarız. O günkü oturumu yöneten Tekin Bingöl’ün de yapıcı yaklaşımını hep birlikte değerlendirdik. Bugün, Genel Başkanımız meseleyi özetlediğinde tam bir mutabakatla konuyla ilgili tutumlarımızı netleştirdik. Hem iki Genel Başkan’ın geçmiş görevlerinden aldığımız güvenle aşamayacağımız hiçbir sorun olmadığını biliyorduk. Bundan sonra CHP ile İYİ Parti, Meclis zemininde ve tüm Anadolu’da 81 ilde omuz omuza, farklılıklarına saygı duyarak ama temel değerlere olan ortak duygu ile bu ülkeyi içinde bulunduğu cendereden kurtarmak için muhalefeti sürdürecektir. Bu konuda Genel Başkan’a ve heyetine bir kez daha teşekkür ederiz.”
İddialar kadar yanıtların da kamuoyu tarafından duyulması çok önemlidir
İki lider, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın “Hukuka aykırı deliller yok hükmündedir” şeklindeki ifadesine yanıt vererek şöyle belirtti:
“Sayın Feti Yıldız’ın söylemleri takip ettik. Eğer kendisinin tutuklu yargılamanın istisna olduğunu, tutuksuz yargılamanın genel kaide olduğunu ifade ettiği bir süreç olsaydı, kimsenin ne yargıdan kaçmak ne de hukuka uygun delillere itiraz etmek gibi bir durumu olmazdı. Bugün yapılan iş, gizli tanık müessesesinin ortaya çıkması, iftiraların bir baskı ile ifade değiştirilmesine götürülmesi ve sonunda bunun bir karalama kampanyasına dönüşmesi ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyuyor. Eğer Sayın Feti Yıldız’ın çerçevesinde bir yargılama olsaydı kimse buna itiraz etmezdi. İddialar kadar yanıtların da kamuoyu tarafından duyulması elzemdir. Eğer Meclis kapanmadan böyle bir yasal düzenleme yapılırsa ‘Bu tür yargılamalarda basın-yayın organları canlı yayın yapabilir’ ibaresinin eklenmesi yeterlidir.”
Açık Anayasa ihlalleri ortadayken ‘400 vekille Anayasa’yı değiştirelim, referandum olmasın’ yaklaşımı doğru değildir
Özel, “Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni Anayasa hakkında, ‘En ideali 400’ü aşkın vekille Meclis’te kabul edilmesi’ ifadelerini kullandı. AK Parti, 400 vekili bulursa yeni Anayasa’yı halka sormadan geçirebilir mi?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Numan Bey’in yorumu, partisinin daha önceki ‘400 milletvekili olsa da Anayasa değişikliğini mutlaka halkımıza götüreceğiz’ yaklaşımından çelişiyor. Anayasa değişikliği yapılacaksa, toplumun tüm kesimlerinin mutabakatı sağlanmalı, herkesin kabul ettiği bir zeminde yapılmalıdır. Ancak bu denli Anayasa ihlalleri yaşanırken, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması gibi durumların söz konusu olduğu bir ortamda ‘400 milletvekiliyle Anayasa’yı değiştirelim, referandum olmasın’ yaklaşımı maalesef yanlıştır. Partisinin geçmişte ifade ettiği ‘400’ün üzerinde de oy alsa Anayasa değişikliği referanduma gitmelidir’ tutumundan ayrışmasını da doğru bulmuyorum.”
Biz DEM Parti heyetine randevu vereceğimizi zaten söylemiştik
Özel, DEM Parti’li Cengiz Çandar’ın, “Abdullah Öcalan Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istiyor” sözlerine karşılık olarak şunları dile getirdi:
“Cengiz Çandar’ın röportajını dikkatle okudum. Sayın Sırrı Süreyya Önder’in beni aradığı ve bunları söylediği doğrudur. Ancak biz zaten DEM Parti heyetine randevu vereceğimizi belirtmiştik. Onlar diğer partileri ziyaret edeceklerini söylediler. Daha sonra Sayın Erdoğan’a gitmeyeceklerine dair söylemler olunca durumu yeniden değerlendirdik. Sonrasında DEM Parti heyetini kabul ettik çünkü görüşmenin sonunda Erdoğan ile de buluşacaklarını ifade etmişlerdi. Bu süreçteki zamanlama hatası yanlış yorumlanabilmektedir.”
Trump’ı kınamayan Erdoğan’ı da kınıyorum
Özel, “ABD’nin İran’a yönelik saldırılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği tepkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt verirken şöyle konuştu:
“Partisinin olayların başlangıcında koyduğu tepkilerle uyumlu bir iletişim kurmuş. Bu saldırıları kınamış ancak saldırıyı yapanı gizli özne olarak göstermiştir. Uluslararası hukuka aykırı şekilde gerçekleşen bu saldırıyı Amerika yapmıştır. Eğer birini kınayacaksa Trump ve Amerika’yı kınamalıdır. Dolayısıyla Trump’ı, bu saldırılara karşı ses çıkaramayan Erdoğan’ı da kınıyorum.”
