reklam
reklam
DOLAR39,6178% 0
EURO46,0486% 0.29
STERLIN53,8939% 0.46
FRANG48,8373% 0.16
ALTIN4.230,96% -1,40
BITCOIN105.781,363.973
reklam

DIGEL Tekstil’de direniş 158 gündür sürüyor: Bu düzen değişecekse, kadınların direnişiyle değişecek!

Yayınlanma Tarihi : Google News
DIGEL Tekstil’de direniş 158 gündür sürüyor: Bu düzen değişecekse, kadınların direnişiyle değişecek!
reklam

İzmir Gaziemir Serbest Bölge’de faaliyet gösteren Alman menşeli Digel Tekstil’de işçiler, insanca çalışma koşulları ve sendikal haklar için mücadele ediyor. Daha önce sendikalaşma gerekçesiyle yedi işçinin işten atıldığı fabrikada, 13 Haziran’da sekiz kadın işçi daha Kod 49 bahanesiyle işten çıkarıldı. KESK İzmir Kadın Meclisi, işçilere destek açıklaması yaparak süreci “kadın emeğine ve örgütlü mücadeleye yöneltilmiş açık bir saldırı” olarak değerlendirdi.

KESK İzmir Kadın Meclisi’nin açıklaması şu şekilde:

“İzmir Gaziemir Serbest Bölge’de faaliyet gösteren Alman menşeli erkek giyim firması Digel Tekstil’de işçiler, uzun süredir insanca çalışma koşulları ve sendikal haklar için mücadele ediyor. Yedi işçinin sendikalaştıkları gerekçesiyle işten çıkarılmasının ardından, 13 Haziran’da bu kez sekiz işçi daha işverenin hukuksuzluğu sonucu Kod 49 bahanesiyle işten çıkarıldı. Bu işçilerin tamamının, önceki işten çıkarmalarda tanıklık etmiş, sendika komitesinde yer alan, yani işyerinde öncü kadınlar olması tesadüf değildir.”

Digel fabrikasında çalışanların %85’i kadın. Kreş yok. Tuvalet kullanımı sınırlandırılıyor. Yemekler yetersiz. Saatlik üretim baskısıyla “robot gibi” çalışmaya zorlanıyorlar. Prim almak için kadın işçiler hasta da olsa koşturuluyor, hastaneye gidip geri dönüyor. Servis sorunları çözülmüyor. Kadınların tuvalette geçirdiği zamanlar bile toplantılarda gündem ediliyor. İzin hakları kâğıt üstünde var, gerçekte yok.

Kadın işçiler tüm bu baskılara rağmen örgütlendiler. Direndiler. Ve şimdi de bu cesaretlerinin bedelini, Kod 49 gibi kılıf bahanelerle işten atılarak ödüyorlar. Bu işten çıkarmalar yalnızca bir hak gaspı değil, aynı zamanda kadın emeğine, kadınların örgütlü mücadelesine yöneltilmiş açık bir saldırıdır. Digel işçileri; On saat boyunca ütü başında çalışmaya, Su içme haklarının engellenmesine, Tuvalet saatlerinin sorgulanmasına, Hasta olduklarında dahi baskıya uğramalarına rağmen insan onurunu çiğnetmemek için mücadele etmeye devam ediyorlar. Direnişleri sadece işlerini değil, insanlık onurlarını, emeklerinin karşılığını ve geleceklerini savunmaktır.

KESK İzmir Kadın Meclisi olarak bu onurlu direnişin yanındayız. Kadın işçilere yönelik mobbingin, taciz ve tehditlerin, hukuksuz işten çıkarmaların karşısındayız. Kadın emeğinin görünmez kılındığı, her hak arayışının cezalandırılmak istendiği bir düzene karşı mücadele ediyoruz. Kadınlar, sadece evde ya da sokakta değil; işyerinde de baskıya, ayrımcılığa, güvencesizliğe karşı direnişin öznesidir.

Emeğimize, onurumuza, yaşamımıza sahip çıkıyoruz! Bu düzen değişecekse, kadınların direnişiyle değişecek! Bu çağrıyı duyuyor, bu mücadeleyi büyütüyoruz. Digel işçileri yalnız değildir, mücadeleleri hepimizin mücadelesidir! Kadınlar birlikte güçlüdür.”

reklam

YORUM YAP