CHP İzmir İl Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Dr. Murat Aydın, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptaline yönelik açılan davanın hukuki bir temeli olmadığını vurguladı. Aydın, “Görülen davanın hukuki bir yönü yoktur. Böyle bir davayı hukuk zemininde tartışmak, hukuk bilimine hakaret olarak değerlendirilmelidir.” ifadeleriyle davaya sert bir yanıt verdi.
CHP’li Murat Aydın’dan Kurultay Davası Üzerine Açıklama
Aydın, 38. Olağan Kurultay’ın iptali için açılan davanın hukuki yeterliliği bulunmadığını ifade ederek önemli değerlendirmelerde bulundu. Aydın aydınlattı:
“CHP KURULTAYI İPTAL EDİLEMEZ.
GÖRÜLEN DAVANIN HUKUKİ YÖNÜ YOKTUR.”
Son günlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali hakkında farklı yorumlar yapılmakta. Hem bir hukukçu hem de bir CHP'li olarak, Aydın bu konuda bazı hukuki ve siyasi değerlendirmelerini paylaştı.
A. Kurultay Hakkında Açılan Davaya Dair Hukuki Değerlendirme:
1. Öncelikle, davanın hukuki bir dayanağı bulunmadığı açıktır. Bu tür bir davayı hukuk içerisinde tartışmak, hukuk bilimini sorgulamak anlamına gelir.
2. Siyasi partilerin iç seçimleri, seçim kurulları ve seçim hakimleri tarafından gözetim altında gerçekleştirilir. Seçim sürecine dair itirazlar yalnızca ilgili ilçe ve il seçim kurullarına yapılabilir. Bu kurullardan gelen kararlar kesin olup, adli veya idari yargı tarafından değiştirilmesi mümkün değildir. Aksi takdirde seçim süreçleri sürekçi bir yargı sürecine sokulmuş olur.
3. 30 Haziran’da yapılacak duruşmada karar verilmesini olası görmüyorum. Zira davanın ve yargılama dosyasının eksiklikleri nedeniyle mahkemenin kararsız kalabileceğini düşünüyorum.
4. Eğer duruşmada bir karar verilirse bile, bu karar kesinlik kazanmadığı için mevcut yönetim göreve devam edecektir.
5. İptal kararı verilse bile önceki yönetimin göreve dönmesi olanaksızdır; çünkü kurultay öncesinde yapılan oylama sonrası görevleri sona ermiştir.
B. Siyasi Değerlendirme:
1. Açılan dava, gerileyen siyasi iktidarın CHP’nin toplumsal muhalefetteki etkinliğini azaltma arayışının bir parçasıdır.
2. Söz konusu dava, CHP içindeki gerilimi artırmakta ve partinin bütünlüğünü zedelemektedir. Parti içi muhalefet, ortak bir tutum geliştiremeyerek zayıflamaktadır.
3. Davayla ilgili tartışmalar, partiyi kendi iç meselelere yönlendirmekte ve dışarıdaki sorunları göz ardı ettirmektedir.
4. Davaya dair her açıklama, toplumda beklentiler yaratmakta ve zihinsel hazırlıkları tetiklemektedir.
5. Siyasi iktidar, topluma “Her şeyi yapabilecek” izlenimi vermek için hukuksuzluğu meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ancak unutmamalıyız ki, toplum zayıf olandan çok güçlü olanı tercih eder.
Ne Yapmalı?
1. İçinde bulunduğumuz zor dönemlerin daha da zorlaşacağı aşikardır. Sorunu çözmek, CHP ve tüm muhalefetin nasıl bir pozisyon alacağına bağlıdır.
2. Davanın hukuki anlamda geçersiz olduğunu sürekli gündeme getirmeliyiz.
3. CHP’nin her bir unsuru, davanın sonuçlarına karşı ortak bir tavır almalıdır. Oluşabilecek kısa vadeli kazançlar, uzun vadede tüm toplumu etkileyecek riskler taşımaktadır.
4. Davanın sonucunu beklemek CHP’nin tarihi misyonuna aykırıdır. Bu durum, partinin içinde bulunduğu durumu aşma azmiyle ortaya konmalıdır.
5. Mevcut durum sadece yönetimler arası bir çatışma değil; CHP’nin varlığını tehdit eden bir durumdur. Bu tehditlere karşı birlikte hareket edilmelidir.
Av. Dr. Murat AYDIN
Cumhuriyet Halk Partisi Üyesi
