

İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Cem Turan oldu. TPI ve DYO Boya’daki grevlere dair konuşan Turan, işverenlere seslendi: “Bir kez daha duysunlar, direneceğiz ve kazanacağız.”
TPI ve DYO Boya emekçilerinin geçinemedikleri için grev kararı aldıklarını ifade eden Turan, “Her iki toplu sözleşmemiz de 2025 ve 2026 yıllarını kapsıyor. Ocak ayında görüşmelerimiz başlamıştı. 12 Mart’taki son görüşmemizden sonra herhangi bir görüşme gerçekleşmedi. 13 Mayıs’ta grev kararı aldık. Bir gün kala bizle görüşmek istediler. Yüzde 30’luk bir zam dayatması, 23 bin liralık çıplak ücretlere uygulama talebi vardı. Bunları kabul etmemiz mümkün değildi. O yüzden grev sürecimiz başladı. Çok da coşkulu başladık. Akabinde, 9 günlük bir aranın ardından DYO Boya’da greve başladık. Burada da sermaye, ortak tutumdan yana olduğunu, örgütlülüğünü ortaya koydu. İlk etaplarda orada da yüzde 30’luk bir zam teklifi oldu. Sonrası birtakım adımlarla gelişim gösterse de kabul edebileceğimiz bir düzeye ulaşmadı. Masada yüzde 60’la greve çıktık. TPI’da 2 bin 200 kişi DYO’da da 260 kişi greve çıktı. Net ücretlerde yüzde 120 zam taslağımız var. Bizler geleceğimizi garanti altına almak istiyoruz. DYO Boya’da bir bant sistemi var. Saat ücretini 335 TL olarak görmek istiyoruz. Zam oranında da yüzde 117’lik bir talebimiz var” diye konuştu.
“Her gelene kapımız açık”
Bu süreçte yaşananlara dair konuşan Turan, fabrika çalışanlarının greve çıkmadan önce birbirleriyle iletişiminin kısıtlı olduğunu vurgulayarak, “Grev bir okuldur. Her gelene kapımız açık. Sınıf bilincini artırmaya yönelik birtakım etkinliklerimiz oldu. Grevi yalnızca o çadırın önünde yaşarsanız burada başarılı olursunuz ama başarılı olduğunuz noktayı çok fazla tırmandıramayabilirsiniz. Bunu çok yakın tarihte Genel-İş Sendikası’nın Büyükşehir’deki grevinde yaşadık. O kadar acı bir durumla karşı karşıya kaldık ki, bir emekçinin başka bir emekçinin hak arayışını eleştirdiğini gördük. Bunları görünce sahaya inmeniz gerektiğini düşündük. Halkın bizi duyabileceği alanlarda TPI işçisinin çalışma koşullarını, DYO Boya işçilerinin çalışma koşullarını anlatmamız gerekiyor ki yanlış bilgiler engellensin. Akabinde İlkay Akkaya konseri düzenledik. EMP çatısı altında ortak ilerlettik. İskender Bayhan vekil de desteğe geldi. 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin yıldönümünde DYO Boya’nın önünden 2 buçuk kilometre yürüyerek Organize Sanayi Müdürlük Binası’na yürüyüş gerçekleştirdik. Burada bir basın açıklaması yaptık. DYO Boya’nın önünde grev okulu çalışmasında bulunduk. Yaşar Holding’in binasına yürüyüş gerçekleştirdik. Bu DYO Boya işçileri için çok önemliydi. Bu cumartesi günü Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda miting gerçekleştireceğiz” dedi.
“Kar etmese durmazdı”
Yabancı sermayenin Türkiye’de ciddi kâr elde etmesine rağmen emekçilere haklarını vermediklerini söyleyen Turan, “Şu anda Amerikan sermayesinin İzmir’e gelip iki fabrika kurduğunu görüyoruz. TPI sermayesi Türkiye’de kâr etmeseydi bugün burada durmazdı. Sermaye kâr ederken vermedi. Bu tutum hiç değişmedi. Bizim de sendika olarak genel tutumumuz değiştikten sonra, hakkını, emeğinin karşılığını istediğiniz durumlarda bu sefer ‘Ben kâr etmiyorum, giderim’ demeye başladı. TPI işçisinin şu anda korkacağı bir şey yok. Amerikan sermayesi 15 yıldır Türkiye’den çok güzel para kazanıyor, tüm olanaklardan faydalanıyor. Temmuzda asgari ücrete ara zam konuşuldu. Kulislerde, ‘Asgari ücrete zam yaparsak mevcut yabancı sermaye kaçacak, yenisi de gelmeyecek’ denildi. Buraya yabancı sermaye geliyorsa da boşuna gelmiyor. Kaliteli işçilik, düşük ücret var. Yabancı sermayeyi burada Türk yetkililer yönetiyor. En büyük sorunumuz bu. Koltuklarında nasıl kalabileceklerini düşünüyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bizden bahsetmiyor”
2 aya yakın süredir grev yapmalarına rağmen özellikle siyasilerden yeterince destek görmediklerini ifade eden Turan, “Grevin 40’ıncı gününde CHP’den ufak tefek yanımıza gelenler olmaya başladı. Her gelene kırgınlığımızı söyledik. Öldünüz mü kaldınız mı diye soran olmadı. Bir ikram aracı, yardım görmedik. Bir destek göremedik. Burada 2 bin 500 arkadaşımızdan, aileleriyle birlikte 10 bin kişiden bahsediyoruz. Grevde neredeyse 50’nci güne gelmişiz ve sizler bizi görmezden geliyorsunuz. Bizler de görmezden gelindiğimiz her durumda sahaya inip, TPI ve DYO emekçilerinin direndiğini gözlerine sokacağız. Yanımızda olan 8-10 vekilin dışında bu zamana kadar verdiğimiz mücadele Meclis kürsüsünde ağza almamıştır. Bizim seçmiş olduğumuz vekiller bizden bahsetmiyor. Bu da bazen emekçi arkadaşlarımız arasında gündemde geri planda kaldığımız hissine neden oluyor yoksa biz sesimizi duyurma anlamında birçok etkinlik yaptık ve çoğunda etkili olduk. TPI ve DYO Boya işverenleri bir kez daha duysun; direneceğiz. Direnen emekçiler kazanacak. Bizler kazanınca da Türkiye işçi sınıfı kazanacak” açıklamasında bulundu.