reklam
reklam
DOLAR40,1683% 0.21
EURO47,0723% -0.06
STERLIN54,5863% 0.27
FRANG50,3808% 0.14
ALTIN4.304,00% 0,47
BITCOIN117.250,015.65
reklam

Kartalkaya Yangını Davasında Üçüncü Gün: Evrakları Önümüze Koyarlardı, İmzalardık

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kartalkaya Yangını Davasında Üçüncü Gün: Evrakları Önümüze Koyarlardı, İmzalardık
reklam

Bolu Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangında yaşamını yitiren 78 kişi ve yaralanan 133 kişi ile ilgili olarak 19'u tutuklu, toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından üçüncü günde sürdürüldü. Duruşma, adliyenin yetersiz olması sebebiyle Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda gerçekleştirildi. Duruşma, Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün kızı ve otelin ortaklarından Elif Aras’a çapraz sorgu yapılmasıyla devam etti. Müşteki avukatının “Yangın butonuna basmak aklına gelmedi mi?” sorusuna Elif Aras, “Ölümle burun buruna daha önce gelmemiş bir insanın bunu merak etmesi normal. Buton bana uzaktı” yanıtını verdi. Yangında yakınını kaybeden avukat ise, “Ben her gün ölüyorum senin haberin var mı?” diye tepki gösterdi.

Ben Burada Bu Sistemden Birçok Hata Görüyorum

Müşteki avukat ve aile üyesi Yüksel Gültekin, “Nasıl bir otel yönetmişiz biz diyor musunuz? Ayrıca eşiniz bağırmadım diyor” sorusunu yönelttiğinde Elif Aras, “Ben burada bu sistemde birçok hata görüyorum. Buna yüce Türk mahkemesi karar verecektir. Eşim belki hatırlamamıştır ama bağırdı. Keşke elimden daha fazla şey gelseydi, keşke her kapıya vurabilseydim” diye yanıtladı.

Hasbel Kader Kurtulduk

Elif Aras’ın ardından Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün eşi ve otelin ortaklarından Emine Murtezaoğlu Ergül dinlendi. Yangınla ilgili alınan önlemler hakkında bilgi sahibi olmadığını iddia eden sanık Ergül, olay gecesini şu şekilde anlattı:

“Olay gecesi biz de oradaydık. Hasbel kader kurtulduk. Koridordan gelen sesleri duyunca yataktan fırladım ve kesik bir duman gördüm. O sırada kızım Ceyda aradı ve ne yapacağını sordu. Ben de ‘havlu ıslat kapının altına koy. Odadan çıkma çünkü çok duman var’ dedim. Eşimi aradım, Gazelle Otel'deydi ‘gelip bize ve herkese yardım eder misin’ dedim. Koridora çıkıp yardım etmek istedim ama dumandan dolayı yapamadım. Sonra pijamalarla aşağı inebildim. Beni diğer insanlarla Kartal Otel’e götürdüler, torunlarımın yanına. Yangın sıçramasına karşı Dorukkaya Otel’e geçirildik. Orada yiyecek, meyve, ayran dağıtıyorlardı, ben de onları alıp dağıtmak istedim. Sonra otele gitmeye çalıştım ama jandarma sarmıştı her yeri ve otele yaklaştırmıyorlardı.”

Otelin Yönetimini Eşim Halit Ergül’dür

Şirketin aile şirketi olduğunu ve alınan kararlara dair yetkisi bulunmadığını belirten sanık Ergül savunmasında şunları dile getirdi:

“Bizim şirketimiz aile şirketi. Önümüze evrak koyarlardı, imzalardık. Babam da öyle yapardı, eşim de. Otele sadece tatillerde gelirdik, onun dışında İstanbul’da yaşardık. Otele gittiğimde basit şeyler söylerim, ‘şurayı süpürün, çiçekler az sulanmış; sulayın’ gibi. Otelin yönetimini eşim Halit Ergül’dür. Otelin genel müdürü damadımız Emir Aras’tır ama o da eşimden habersiz, onaysız bir şey yapamazdı.”

Ergül'ün avukatı ise, “Müvekkilimin şirkette, otelde herhangi bir yetkisinin olmadığı, karar almadığı ortadadır. Dosyadaki bilirkişi mütalaasında kolektif bir sorumluluktan yola çıkarılarak suç isnat edilmiştir. Bu hukuki değildir. Ceza hukuku ve ticaret hukuku ayrı değerlendirilmelidir. Baba bir suç yaptı, herkesi cezalandıralım gibi bir şey olamaz. Bu olayda Türk aile yapısı da göz önüne alındığında, evrak üzerinde kocasının gönderdiği evrakları imzalamaktan başka bir eylemi bulunmadığını ve bir suçunun olmadığını düşünmekteyiz. 'Otel benim' ya da 'Otel eşimin' demek gibi bir yaklaşımımız yok.”

Sosyal Medyadaki Linç Kampanyası Nedeniyle Taziye İçin Gidemiyorum

Sanık Ergül, “Sosyal medyadaki linç kampanyası nedeniyle tanıdıklarıma taziye için gidemiyorum. Her gün onlar için ölüyorum” demesi üzerine müşteki avukatı, “Sorumluluk hissediyorsunuz o zaman yangın nedeniyle?” diye sordu. Sanık Ergül, “Yani biz de oradaydık, şans eseri kurtulduk” şeklinde yanıt verdi. Bu yanıta karşı müştekiler tepki gösterdi. Müşteki avukatı ise “Sorumluluk hissetmiyorsanız, diyecek bir şey yok” dedi.

Emine Hanım Her Zaman İşçiler Üzerinde Hakimiyeti Olan Bir Demir Yumruktur

Müşteki ve avukatı Yüksel Gültekin, sanık Ergül'e yönelik olarak, “Emir Aras muhtemelen otelde garsondu ve öyle tanışmışlardır. Bolu'daki herkes bilir ki eşinin (Halit Ergül) yanında bu hanımefendi nefes alamaz. Otelin sahibi asıl bu huzurdaki hanımefendidir. Servetin kaynağı Emine Hanım'dır. Çünkü Emine Hanım'ın babasındır oteller. Emir Aras'ı otelin başına getiren, kızlarını yönetim kurulu üyesi yapan da Emine Hanım'dır. Emine Hanım her zaman işçiler üzerinde hakimiyeti olan bir demir yumruktur. Grand Kartal'ı yöneten, işçilere talimat veren, damadını müdür yapan, yönetim kurulu üyelerinin gerçek temsilcisidir” ifadelerini kullandı.

Müşteki avukatının “Hesaplarınız boşaltılmış yangından sonra. Buna dair de kanıtımız var. Ayrıca saat 03.30'da araçlar otelden çıkartılıyor. Sizin uyandığınız saatte araçlar garajdan çekiliyor. Bu talimatı siz mi verdiniz?” sorusuna sanık Ergül, “Hesapların boşaltıldığını düşünmüyorum. Bilgim yok. Ayrıca garajdan arabaların çıkartılmasına dair de böyle bir talimat vermedim. Bilmiyorum” yanıtını verdi.

reklam

YORUM YAP