reklam
reklam
DOLAR40,1683% 0.21
EURO47,0723% -0.06
STERLIN54,5863% 0.27
FRANG50,3808% 0.14
ALTIN4.304,00% 0,47
BITCOIN117.250,015.65
reklam

Tunç Soyer: Siyasi tutumuma bedel ödetileceğini biliyordum, kılıfını merak ediyordum

Yayınlanma Tarihi : Google News
Tunç Soyer: Siyasi tutumuma bedel ödetileceğini biliyordum, kılıfını merak ediyordum
reklam

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi İZBETON’a yönelik yolsuzluk iddiaları ile başlatılan soruşturma sonrasında tutuklanan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı.

Sadece nasıl bir kılıf uydurulacağını bilmiyordum

Soyer, Ruşen Çakır’ın yaşanan gelişmelerle ilgili sorusuna, “Bugünkü siyasi iktidarın hayatım boyunca sergilediğim siyasi tutuma bedel ödetmeyeceğini düşünmek ham hayal olurdu. Sadece nasıl bir kılıf uydurulacağını bilmiyordum. Sonunda bir kılıf buldular belli ki…” şeklinde yanıt verdi.

19 Mart tarihi birçok açıdan, iktidarın yeni bir faza geçtiğinin göstergesiydi

İzmir’de gerçekleştirilen operasyonu 19 Mart süreci çerçevesinde değerlendiren Soyer, Adana, Antalya ve Adıyaman belediye başkanlarının da bu sürecin devamı olduğunu ifade etti. Soyer, “19 Mart tarihi, birçok açıdan iktidarın yeni bir aşamaya geçtiğinin göstergesiydi. O tarihten itibaren düzenlenen sürek avı, daha kimlerin canını yakacak göreceğiz. Adana, Antalya ve Adıyaman bu sürek avının son aşamasıydı. Bu yazdıklarım sana ulaşana kadar yeni gözaltılar ve yeni tutuklamalar gerçekleşebilir” dedi.

Yapılabilecek tek hamle muhalefetin oyunu arttırmasına engel olmak

Soyer, bu operasyonların altında yatan siyasi amacın meşruiyet kazanmak olduğunu belirterek, “İktidar, Türkiye’nin içinde bulunduğu yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı gibi kritik sorunları çözemediğinden, kamuoyu nezdinde meşruiyetini artıracak bir konumda olmadığını görüyor. Yapabileceği tek hamle muhalefetin oyunu arttırmasına engel olmaktır. Bunu sağlamak için de kendi gücünü baskı ve korku yaratmak amacıyla kullanmaktan çekinmiyor. Kısacası, muhalefetin oyunu artıracak bir iklim yaratmanın koşulunun ‘dikensiz gül bahçesi’ oluşturmak olduğunu düşünüyor. Sürek avı o koşullar sağlanana kadar süreceğe benziyor” ifadelerini kullandı.

Hukuken suç oluşmamıştır

Yürütülen sürecin siyasi olduğunu yineleyen Soyer, hukukun bu siyasi sürek avı için bir kılıf olarak kullanıldığını kaydetti. Kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında, “Bunu kendi sürecim üzerinden örneklemek gerekirse, TCK 158/1 ile nitelikli dolandırıcılıkla suçlanıyorum. Suçun iki unsuru vardır: 1) Hile ve desise yapmak. 2) Kişisel çıkar temin etmek. Kentsel dönüşümde, müteahhitlerin yüksek kâr beklentisi karşılanmadığı için katılmadığı ihalelerde sorun yaşandı. Kooperatifçilik ile bir çözüm aradık. Türkiye’ye örnek olabilecek bu uygulamanın durdurulması sorunları tetikledi. Yıllardır inşaatların duraksaması büyük mağduriyetler oluşturdu. Sorunların ortaya çıkmasının, önerilen modelle ilgili olduğunu kabul etmek doğru değildir. İkinci unsur olan kişisel çıkar ile ilgili olarak da ne tek kişi beyanı ne de tek bir belge vardır. Dolayısıyla hukuken suç oluşmamıştır” şeklinde konuştu.

İddialar, spekülasyon değil mahkeme kararına yansıyan bir gerçektir

Soyer, Cemil Tugay hakkındaki iddiaları değerlendirirken, “Bu iddialar spekülasyon değil, mahkeme kararına yansıyan bir gerçektir. Kararda 'İzBB iç denetim raporunda ifade edildiği gibi' denilerek, mevcut belediye yönetimi belgelenmiştir. Ancak asıl sorun, Cemil Tugay’ın şikayet etmesi değil, kentsel dönüşüm süreçlerinin durması ve bunun getirdiği mağduriyetlerdir. O nedenle buraya nasıl geldiğimizin muhasebesini yapmak yerine, sürecin tekrar önünün açılmasına odaklanmalıyız” dedi.

İnsan bunların ne kadar değerli ve önemli olduğunu içeride daha iyi anlıyor

Soyer, DEM Partisi'nin kendisi hakkında yaptığı açıklamayı değerlendirerek, muhalefet ittifakının dayanışmasını güçlendirmesi gerekliliğini vurguladı. Soyer, “Muhalefet, dayanışmasını güçlendirmezse bu süreçte birleşmeye devam edecektir. Kendi partim CHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve birçok partiden ve partiliden destek mesajları aldım. Ayrıca birçok sanatçı, yazar ve gazeteci de destek iletti. İnsan bunların ne kadar değerli olduğunu içeride daha iyi anlıyor. Hepsine tekrar teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Herkes bilsin bu da geçer, güçlenerek çıkarım

Soyer, hapishanedeki günlerinin nasıl geçtiğine dair, “Hiçbir şikayetim yok. İçinde bulunduğum koşullara hızlıca uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da mücadelenin nasıl büyütüleceğine kafa yoruyorum. Tek üzüntüm, sevdiklerimin ve benim için üzülmeleridir. Herkes bilsin, bu da geçer, güçlenerek çıkarım” dedi.

reklam

YORUM YAP