Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyon sonrası tutuklanarak Buca Kırıklar Cezaevi’ne nakledildi. Aslanoğlu, cezaevinden ailesine ve destekçilerine duygusal bir mektup yazdı. Mektubunda yaşadığı zorlukları, mücadele ruhunu ve kendisine destek verenlere olan minnettarlığını samimiyetle ifade etti.
Aslanoğlu'nun mektubu şu şekilde:
“Geride kalanlara ne bırakacağım,
Çocuklarıma,
Onların da çocuklarına?
Olsa olsa
Karadeniz'den payıma düşen…
Beş on evlek yer gökyüzünden.
Babamız diyecekler, dedemiz,
Dur durak bilmezdi,
Dert nedir, tasa nedir bilmezdi…
Neyi bildiğimi bilmeyecekler.”
Günlerdir ilk kez takvim bizden yana oldu
Son günlerde o kadar derin olaylar yaşandı ki, yazım bugüne kaldı. Hayatta pek çok talihsizlik bizi bulacak değil ya, ilk kez takvim bizden yana oldu.
Her ayın ilk haftası açık görüş yapılıyormuş. Bu sayede ailemle görüşebilme imkanı buldum. Gece heyecandan uyuyamadım. Sabah geldiğinde belirtilen saate kadar hazırlanmaya çalıştım, duygusal olarak. 18 yaşında bir delikanlı, 22 yaşında genç bir kız, 15 aylık henüz hayatı anlamaya çalışan bir bebek, 82 yaşında emekli bir öğretmen, 82 yaşında MS hastası, oğlu hapiste olan bir anne… Hepsine umut olmak gerekiyor. O gözlerdeki hüzün ve acıyı silmeye çalışmak lazım.
Kocası içeride olan, İzmir’deki aşklarıyla bilinen bir eşe sevgiyle bakabilmek gerek.
Bir şeyler var değişmesi gereken, şeyler var değiştirmemiz gereken önce acılardan başlanarak
Bu, hayatımın en zor günlerinden biriydi. İlk gördüğüm andan sonra, herkesin acısını görüp boğazımda düğümle o acıyı yokmuş gibi davrandık. Gülümsemeye çalıştık; sonuçta devrimci bir aileyiz. Çocuklarıma aşırı yük mü biniyor diye düşündüm. Her zaman dik durmak, acılara dayanmak, uğradığım haksızlıklara katlanmak, kötü niyetli insanların arkasında sabırla beklemek, karşına çıkan hainlerle yüzleşmemek ve dostluğunu sorguladığın insanları geride bırakmak büyük bir yük.
Bu yükleri büyük bir kavganın neferi olarak taşımak, yolda yürüyen herkesin üstlenmesi gereken bir sorumluluk. Ama aile de bu yükleri taşımalı mı? Sevdiğin kişi bu kavgaya katıldıysa bu acılar da bu aşka dahil. Eğer özgürlük mücadelesi veren bir oğlun varsa, sen de bunun sonuçlarına katlanmak zorundasın.
Acılar alışılacak şeyler değil. Bir şeyler var değişmesi gereken, şeyler var değiştirmemiz gereken önce acılardan başlanarak.
Onlarla gurur duyuyorum. Vakur ve başları dik. Bu ülkenin adil günlere ulaşabilmesi için üzerimize düşeni yapmalı diyorlar.
Bu ülkenin aydınlığa kavuşması için bizim de yanmamız gerektiği, korkup geri duracağımızı düşünenler yanılıyor diyorlar.
Parti kimliğini cüzdanında değil, yüreğinde taşıyan bir Cumhuriyet Halk Partili
Eşimle gurur duyuyorum. 15 aylık bebeğimiz varken 'ah, vah' yapmak yerine binlerce kişiden daha onurlu davranarak koşuyor. Bir haber aldım, kendi kocası Buca zindanlarında iken Abdurrahman Tutdere'nin eşini arayıp moral vermiş. Zeydan Başkan ve Muhittin Başkan’ın eşlerini arayıp geçmiş olsun demiş. Ne yüce gönüllü bir sevgilim. İçeri alınan birinin eşini arayıp 'bir şeye ihtiyacın var mı?' demek, bu ülkenin yüz yıllık insanlık mirası. Bu merhamet herkeste olmuyor maalesef.
Bir il başkanından duyuyorum, eşim Duygu; Adıyaman, Antalya, Adana il başkanlarını aramış geçmiş olsun demiş. İşte diyorum, partili. Parti kimliğini cüzdanında değil, yüreğinde taşımakta olan bir Cumhuriyet Halk Partili, ne mutlu bana. Yoldaşım ile gurur duyuyorum. Bir il başkanına yakışan bir şekilde mücadele veriyor, kimse kendini yalnız hissetmesin diye uğraşıyor.
Ne mutlu bana. Allah; gözlerine baktığımda eridiğim, arkasından duyduğum haberle dört duvar arasında gururdan ağladığım bir eş verdi bana.
Sadece soy bağım olanlarla değil, büyük CHP ailemle de gurur duyuyorum
Ailem ile gurur duyuyorum. Sadece soy bağım olanlarla değil, büyük CHP ailemle de gurur duyuyorum. Yargılanan genç yoldaşları, suçsuz yere 4 gün gözaltında hücrede yatan belediye çalışanı dostlarını hiç yalnız bırakmadılar. Ailenin en güçlü yönleri; ilçe başkanlarım, il yöneticilerim her gün saatlerce beklediler. Kadın kollarım, gençlik kollarım, partililerim adliye bahçesinde beklerken beni göremeyeceklerini biliyorlardı. Kararlar açıklandıkça, gözlerindeki yaşları gördüm; bu haksızlık, bu adaletsizlik en az benim kadar onların kalbinde acı vermekteydi.
Aynı şekilde gözlerindeki mücadele ateşini, öfkelerini de hissettim. Bu adaletsizliğe yol açanlara duydukları öfke o kadar büyüktü ki, her yönümü etkiliyordu. İyi ki varsınız. İyi ki benim büyük ailem olmuşsunuz. “Bir şeye ihtiyacın var mı?” diyen belediye başkanlarım, “senin için ne yapabilirim?” diyen genç üye kardeşlerim. İyi ki varsınız.
Hepinizin sevgisini, dualarını, iyi dileklerini ta yüreğimde hissediyorum. Yüreğimin derinliklerinde.
Bu mücadele bitecek. Sizlerin dışarıda, bizim ise içeride süren mücadelesi ile sonuçlanacak.
“Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler”
10.07.2025, Buca zindanları
Şenol Aslanoğlu
