

Tunç Soyer’in avukatı Dr. Murat Aydın, İzTV’de Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) soruşturması hakkında açıklamalarda bulunan Aydın, tutuklanan kişilerin suçsuz olduğunu belirtti. Aydın, “Soruşturmayı kim başlattı” tartışmasının bir kenara bırakılması gerektiğine vurgu yaptı.
Hukuki süreci takip ettiklerini ifade eden Aydın, “Tutukluluğuna karşı itirazımızı yaptık, süreci bekliyoruz. Tutuklamayı gerektiren bir durum yok. Diğer arkadaşlarımızın durumu da benzer. Onlar da haksız yere tutuklandı. O kararlar için de itirazlar yapıldı. Süreç devam ediyor” diye konuştu.
‘İtiraz Etmediler’
Birçok kişinin hukuksuz şekilde cezalandırıldığını dile getiren Aydın, “Gerçeklik bir bütün olarak ifade edilir. Bir kısmını dile getirip diğer kısmını atlamak veya daha öne çekmek farklı değerlendirmelere yol açar. Soyer'in ve benim üzüldüğümüz nokta, soruşturmanın kimin başlattığıdır. Kim başlatmış olursa olsun, Soyer, Aslanoğlu ve arkadaşları haklarında soruşturma yapılmasına itiraz etmediler. İfade vermeye de itiraz etmediler. Bu yüzden kimlerin şikayet ettiği veya soruşturmayı kimin başlattığı önemli değil, itiraz ettiğimiz şey; haksız ve hukuksuz şekilde arkadaşlarımızın cezaevine konulmuş olmaları.” dedi.
‘Hiçbir Şey Çıkmaz’
Soruşturmada dört ana başlık altında dört ayrı suçlama yapıldığını aktaran Aydın, “Savcılık bu soruşturmaların hepsini bir çuvala doldurup görünür büyük bir suç varmış algısı yaratmaya çalıştı. Özellikle son on yılda, kaç tutuklama olursa o kadar soruşturma başarılıymış gibi bir görüş oluştu. Ancak yapılan soruşturmalar sonucunda kaç kişinin mahkum olduğuna bakmak lazım. Bu dosyada İZBETON ve kooperatiflerle ilgili soruşturmalar var. O yüzden kim tarafından başlatıldığı tartışması anlamlı değil. Sayın Soyer ve arkadaşlarımız soruşturmanın yapılmamasından rahatsız değiller, adil yapılmamasından rahatsızlar. Bunca yıllık hukuk bilgimle, deneyimimle belirtmek isterim ki, bu soruşturmaların sonucunda ne ihaleye fesat karıştırma ne de dolandırıcılık çıkar; hiçbir şey çıkmaz.” şeklinde konuştu.
‘Hukuki Zemini Yok’
Tartışmaların siyasi bir zemin üzerine yerleştirildiğini belirten Aydın, “İl başkanımızın tutuklanmasının temel nedeni, il başkanı olmasıdır. Kooperatif yöneticisi statüsünde olan bir kişi, ifadesine bile çağırılmamıştır. Bu sürecin tamamı siyasi bir süreç, hukuki zemini yok. Bu nedenle tartışmanın siyasi alanda tutulması amacıyla bu konular öne çıkarılıyor.” dedi.
Kim Başlattı?
Aydın, “Soruşturmanın kimin başlattığı sorusu çok da önemli değil. Saklı bir şey değil, dosyada mevcut. Osman Gökçek’in açıklamalarını tutanak haline getiren savcılık bu soruşturmayı başlattı. İZBETON’da harcamalar konusunda İzBB’nin bildirimi üzerine soruşturma başlatıldı. İZBETON’un araç kiralama ve asfalt işlerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili de benzer durum söz konusu. İZBB’nin başlattığını söylesek hangi kısmı kastettiğimizi de belirtmemiz gerekir. Anlatmazsak, bunu siyasi bir malzeme olarak kullanmak demektir.” ifadelerini kullandı.
‘Kira Yardımı’ Kamu Zararı!
Yapılan yolsuzluk soruşturmasında hiçbir şüpheliye menfaatle ilgili bir soru sorulmadığını belirten Aydın, “CHP’li belediyeler hakkında açık bir saldırı var. Partinin milletvekillerine ve yöneticilerine yönelik somut bir saldırı gerçekleşiyor. Bu saldırılara karşı hukukun ve demokrasinin gereğini yapmalıyız. 34 yıldır hukukla iç içeyim, ceza yargılamasında geçirilen yıllar içinde bu kadar kötü bir durumla karşılaşmadım. Polis tarafından hazırlanan 47 sayfalık bilirkişi raporunu inceledik. Bilirkişi raporlarının tartışılacağı yerler mahkemeler ve taraf avukatlarıdır. Tüm şüphelilere tek bir kuruş hakkında bile soru sorulmadı. Kooperatif için yerlerini devreden insanlara yapılan kira yardımı hakkında ise sorgulama yapıldı. Kamu zararı olarak sayılan 27 milyon liralık zarar, kira yardımıdır ve bu yardım belediye meclisinin oy birliğiyle onaylanmıştır.” şeklinde konuştu.
‘Özeti: Kurt Kuzuyu Yemeye Karar Vermiş’
Kooperatif modeliyle inşa edilen binalar hakkında konuşulmadığını belirten Aydın, “Soyer Apartmanı ve Halk Konut Projesi ile yapılan yerlerin neden gündeme gelmediğini sorgulamakta fayda var. Binaların teslim tarihlerinin geciktiği iddialarına katılmamak elde değil, burada bir zarar oluşmuştur. Ancak suçla bağlantılılığını belirlemekte zorlandık. Yargıda ticaret alanında olduğunu düşündürülen cevaplar aldık. Durumun özeti ise, kurtun kuzuyu yemeye karar vermesiyle eşdeğer.” ifadelerini kullandı.
‘Hangi Ara Okudunuz?’
Asıl mesele haksız ve hukuksuz yargılamanın yapıldığı gerçeği olduğunun altını çizen Aydın, “Her şüphelinin ifadesi 80 ila 120 sayfa. Son şüphelinin ifadesi bittikten yarım saat sonra hâkim kararı verildi. Hangi zamanda savunmaları okudunuz, kararı yazdınız? Savcıların tutumu sadece bir kişinin kimin şikayeti olduğunu tartışmakla sınırlı değil.” dedi.
‘Karamsar Olmayın’
Delil bulamadıkları için çeşitli gerekçelerle delil yaratmaya çalışıldığı iddialarında bulunan Aydın, “İddia makamının, bazı belediye çalışanlarını, yanlarında resmi bir belge olmadan savcılığa çağırdığını duyuyoruz. Belirli kişileri ikna etmeye çalıştıklarına dair bilgiler var. Bu durumdan kaçınılması gerektiğini vurgulamak isterim. Savcılık bir kişiyi ifadeye çağırabilir, ama onun rızası olmadan tutuklama yapılmamalıdır. 3 yıldır delil bulamadıklarını anlayacaklar, çünkü ortada bir suç yok. Gelecekte bir gün her şey açığa çıkacaktır. Bunun yanı sıra, toplumun da karamsarlığa kapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Korkmamalıyız” mesajını verdi.
Her şüphelinin ifadesi 80 ila 120 sayfa. Son şüphelinin ifadesi bittikten yarım saat sonra hâkim kararı okudu. Hangi ara savunmaları okudunuz, kararı yazdınız? Sonra ‘Cemil Tugay mı şikâyet etti?’ diye soruyorlar. Kim ederse etsin.
‘Birbiriyle Çelişmiyor’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İzmir Milletvekilleri Deniz Yücel ile Murat Bakan’ın soruşturma ile ilgili açıklamalarının birbiriyle çelişmediğini belirten Aydın, “Açıklamalar, soruşturmanın tamamlayıcı unsurlarını ifade etmektedir. İzBB’nin iç denetim raporunu savcılığa sunması sorun teşkil etmez. Ancak bu soruşturmanın adil yapılmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. İzBB bu bildirimi gerçekleştirdi, hatta şikayetçi oldu. Adaletin bağımsızlığı ve tarafsızlığına vurgu yaparak, asıl sorunun arkadaşlarımızın cezaevinde olmasındır.” şeklinde ekledi.