

2 Temmuz’da Çeşme’nin Ildır Mahallesi’nde meydana gelen ve tüm ilçeye yayılan yangın, 4 Temmuz’da kontrol altına alınmıştı. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, yangının elektrik hattından kaynaklandığını duyurmuştu. Bu açıklamanın ardından Çeşmeli vatandaşlar adım atmaya karar verdi. Yangından en çok etkilenen Germiyan Mahallesi’nde düzenlenen toplantıda, suç duyurusunda bulunma kararı alındı. Çeşmeli vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları, Çeşme Adliyesi önünde saat 13.00’te toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi ve ardından suç duyurusunda bulundu. Basın toplantısında İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, İlçe Baro Temsilcisi ve Germiyan’dan Sosyolog Engin Önen konuşma yaptı.
Basın açıklamasına İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, İzmir Çevre Kent Konseyi Komisyonu’ndan Nilay Sabuncuoğlu, İzmir Barosu Çeşme İlçe Temsilcisi Av. Nadire Erol, gönüllü avukatlar Av. Fahri Artar ve Av. Ersel Aldabak, Pir Sultan Abdal Derneği Çeşme Şubesi, DİSK Emekli-Sen Çeşme Şubesi, İzmir Yaşam Alanları Derneği, Çeşme Halk Temsilcileri Meclisi gibi çeşitli kurumların temsilcileri ve birçok vatandaş katıldı.
Bunun hukuki bir karşılığı olmalı
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, Çeşme’de umut verici bir yol haritası oluşturulduğunu belirterek, “Gerçekten çok önemli bir durum. Ildır’da başlayıp tüm ilçeyi etkisi altına alan büyük bir yangınla karşı karşıyayız. İzmir Valiliği'nin açıklamasında, yalnızca Çeşme değil; Seferihisar ve Buca'daki yangınların da elektrik ve iletişim hatlarıyla ilgili olduğu belirtildi. Eğer kamu alanları özelleştirilirse, sonuç budur. Özel sektör, yalnızca kârı önceliklendirdiğinde, kamusal sorumluluk beklemek imkânsızlaşıyor. Bu durum bir denetim eksikliği yaratıyor. Ne yazık ki, yapılan protokollerle bu denetim yetkileri aynı firmaya verilmiş durumda. Böyle bir anlayış kabul edilemez. Karanlık ve tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Oysa bunun hukuki bir karşılığı olmalı. Havamız, toprağımız, suyumuz kirleniyor; ormanlarımız yanıyor. Tüm ekosistem yok oluyor. Bu zararın hesabını sormak bizim vatandaşlık bilincimizin bir parçasıdır.” dedi.
Bugünkü hukuki çabamız yalnızca bu olayla sınırlı kalmayacak
İzmir Barosu Çeşme İlçe Temsilcisi Av. Nadire Erol ise şöyle konuştu: “Amacımız, Çeşme’deki avukatlar olarak yangınla ilgili yargılamaların şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlamak. Suçlu olanların en ağır şekilde cezalandırılması için toplumsal bilinci artırmayı hedefliyoruz. Bugün burada, bu konuda şikâyetçi olmak isteyen vatandaşlarımız evraklarını teslim ederek savcılığa suç duyurusunda bulunacak. Çeşme avukatları ve İzmir Barosu olarak sürecin takipçisi olacağız. Yangında şu ana kadar 80’den fazla vatandaşımız zarar gördü. Toplumsal düzeyde ciddi bir mağduriyet yaşanıyor.”
Bir kişi bile kalsam, bu mücadeleyi sürdüreceğim
Sosyolog Engin Önen, “Özelleştirme politikaları sonucu kamu hizmetlerinin denetimsiz bir şekilde devredildiği şirketler, bakım ve sorumluluk masraflarından kaçınarak ilçemizin yanmasına neden oldu. Benim mülküm yanmadı ama doğam ve ormanlarımız yandı. Ciddi bir ekolojik ve toplumsal kayıp yaşadık. Umursamazlıkla belirtilen 'Devlet karşılar' düşüncesi yanlıştır. Daha önce burada toplandık ve büyük bir projeyi durdurmayı başardık. Bu yangın meselesi, çok daha doğrudan bir konu. Duyarlılık gösteren herkese teşekkür ederim. Elbette üzücü ve burada yüzlerce kişi olmalıydı, ama yine de bir kişi bile kalsam bu mücadeleyi sürdüreceğim.” ifadelerini kullandı.
Eğer öncelik sadece sermayenin kârıysa, kamuya ait hiçbir değer güvence altında değildir
Av. Ersel Aldabak, “Ormanlarımız yandı, kamusal alanlar yok oldu. Sorumlular listesi oldukça uzun. Amacımız, kamunun uğradığı zararın hesabının sorulmasını sağlamak. İster Gediz, ister TEDAŞ, ister diğer kamu kurumları; ihmalleriyle bu yıkıma neden olan herkesin sorumluluğunu tespit etmek için başvurularımızı yaptık. Kamusal hizmetlerin özel sektöre devredilmesi yaygın hale geldi. Ancak bu durum ciddi sorunlar getirmekte, çünkü bu hizmetleri üstlenen şirketler yalnızca kar amacıyla hareket ediyor. İzmir Valiliği’nin açıklamasında da belirtildiği üzere, yangınlar sırasında ciddi sorumluluklar var. Eğer öncelik sadece sermayenin kârıysa, kamuya ait hiçbir değer güvence altında değildir.” şeklinde konuştu.
Yangın kişi ayırmıyor
Ildır Mahallesi Muhtarı Erdem Yavuz, “Yangın kişi ayırmıyor; ağaç, dağ, zeytin, sakız, badem; hepsini önüne katıp yakıyor. Bunun mücadelesini hep beraber vermeliyiz ki, böyle acıları tekrar yaşamayalım.” dedi.