

Alaçatı’da Mersin Koyu olarak adlandırılan ve yakın zamanda yangın meydana gelen sahil bölgesinde, denize iniş yolları demir kapılarla kapatıldı.
Denize sıfır kıyıda yer alan 245 ada 1 parsel 9.451 m2, 246 ada 1 parsel 5.916 m2 (Hazine mülkiyetinde), 246 ada 2 parsel 5.772 m2 (şahıs adına) olmak üzere toplamda 21.139 m2 alan çevrilerek, bu alanlara iki demir kapı inşa edilerek halkın denize erişimi engellendi.
Bu bölge sahil hattında konumlanmakta olup büyük bölümü kıyı kenar çizgisi içinde yer almasına rağmen, kimliği belirsiz bazı kişiler bu parselin önüne iki büyük demir kapı koyarak halka açık deniz kıyısı geçişini tamamen engelledi. Sahil hattı, keyfi bir biçimde çitle çevrildi, kamuya ait alanlar birilerine kiralanmış gibi karavan parkı ve ücretli plaj alanı haline dönüştürüldü; bunun yanında tiny house şeklinde yapılaşmalar yapıldı.
Duruma tepki gösteren Çeşme Çevre Derneği, şu açıklamayı yaptı:
Anayasamızın 43. maddesi oldukça açıktır:
“Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılardan yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır; bu yararlanma hiçbir surette engellenemez.”
Ayrıca, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanlara kalıcı yapı inşa edilemez ve bu alanlar halkın serbest kullanımına kapatılamaz.
Resmi makamlara başvuruda bulunan dernek yetkilileri, alanın derhal boşaltılması gerektiğini belirterek; “Alaçatı Mersin Koyu’nda bulunan 21.139 m2 deniz kıyısındaki demir kapıların ve çitlerin derhal kaldırılması, yasadışı kiralama veya kullanım faaliyetlerinin sona erdirilmesi, sorumlular hakkında yasal işlemlerin başlatılması ve bu kıyı alanlarının tekrar halkın kullanımına açılması talep ediyoruz” şeklinde bir açıklama yaptılar.