reklam
reklam
DOLAR40,4045% 0.02
EURO47,0702% 0.05
STERLIN54,3771% 0.32
FRANG50,4671% 0.14
ALTIN4.371,92% 0,49
BITCOIN118.866,040.627
reklam

İzmir’in iklim haritası yeniden çiziliyor: 3 aşamalı projede ilk adım atıldı

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir’in iklim haritası yeniden çiziliyor: 3 aşamalı projede ilk adım atıldı
reklam

İzmir’in İklim Haritası Yeniden Çiziliyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Avrupa destekli CLIMAAX projesi çerçevesinde yürüttüğü “İklime Hazır İzmir: Dirençlilik Stratejilerinin Geliştirilmesi (CRIZ-ERS)” ile kenti çoklu iklim krizlerine karşı hazırlıyor.

İlk faz için çalışmalar başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen CRIZ-ERS Projesi ile şehirdeki iklim krizleri analiz edilerek uygulanabilir uyum stratejileri geliştiriliyor. Projenin ilk aşamasında, İzmir'in genelinde iklim riskleri bilimsel yöntemlerle değerlendirildi, sel ve taşkın gibi tehlikeler haritalandı.

Hazırlanan raporlar çerçevesinde, özellikle sıcak hava dalgaları, tarımsal kuraklık, sel ve taşkın riskleri mekânsal olarak belirlenmiştir. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Balaban, “İzmir için sıcaklık artışları ve sıcak hava dalgaları başlıca tehditler arasında. Kentin özellikle Körfez çevresi sıcaklık değişimlerinden ciddi anlamda etkileniyor” dedi.

İzmir için öncelikli tehlikeler belirleniyor

Prof. Dr. Balaban, deniz seviyesi yükselmesi, fırtına kabarmaları ve kıyı taşkınlarının İzmir’in kıyı bölgelerini tehdit ettiğini vurguladı. Balaban, “Bu proje kapsamında tüm iklimsel tehlikeleri çalışamıyoruz çünkü iklim değişikliğinin etkileri çok yaygın ve geniş bir yelpazeye yayılıyor. Deniz seviyesinin yükselmesinden orman yangınlarına, sıcak hava dalgalarından tarımdaki kuraklığa, çeşitli taşkınlara, hava kirliliği ve sağlık sorunlarına kadar pek çok durumu iklim değişikliği ile ilişkilendirmek mümkün. Anahtar noktamız, CLIMAAX projesi çerçevesinde İzmir için öncelikli gördüğümüz tehlikelere odaklanmak” şeklinde konuştu.

İzmir'deki sıcaklık artışı

Prof. Dr. Osman Balaban, çalışmaların ikinci bir yönü olarak kıyı taşkınlarını da incelediklerini belirterek, “Deniz seviyesinin yükselmesine ve aşırı hava olaylarına bağlı olarak, İzmir’in kıyı kesimleri su baskınları ve taşkınlarla tehdit altında. Ayrıca, tarımsal kuraklık, tarımda verim düşüklüğü ve belirli ölçülerde orman yangınları da söz konusu. Bu tehlikeler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Şu ana kadar küresel modellerden elde ettiğimiz verileri inceledik ve haritalandırdık. Bu bulgular, İzmir’deki sıcaklıkların artacağını, özellikle 11 merkez ilçenin yoğunlaştığı Körfez çevresinde bu değişimlerin belirgin olacağını gösteriyor” dedi.

“Proje henüz faz 1 aşamasında”

Balaban, “Elde ettiğimiz verilere göre, yağışlarda genel anlamda bir azalma bekleniyor; fakat şiddetli yağışların sıklığı artacak bu da kuraklık belirtisi. Yağışların yoğunluğundaki artış, aynı zamanda taşkın ve su baskını olaylarının artması demek. Kuraklık, tarımsal verimliliğin düşmesi riskini de beraberinde getiriyor. Bu verileri kısmen haritalandırdık. Ancak proje hala faz 1 aşamasında. Bu aşamada İzmir genelinde risklerin değerlendirilmesi devam etmekte. Bu çalışmalarla veri seti oluşturacağız ve bunu tamamladıktan sonra haritalar kesinlik kazanacak ve çözünürlüğü artırılacaktır” şeklinde bilgi verdi.

Proje 3 fazda tamamlanacak

Projenin ilk fazı, risklerin değerlendirilmesi ve veri setlerinin oluşturulması ile sürüyor. İkinci fazda, daha yüksek çözünürlükte analizlerle özellikle dezavantajlı bölgelerde risk ve kırılganlık haritaları güncellenecek. Üçüncü ve son aşamada ise İzmir geneli ve Konak ilçesi özelinde uygulamaya yönelik iki ayrı İklim Uyum Eylem Planı hazırlanacak.

İklim Uyum Eylem Planı avantajları

Proje sonunda elde edilen veriler, kentin afet riski yönetiminden kültürel mirasın korunmasına kadar birçok alanda değerlendirilecek. Dijital haritalar, eğitim programları ve bilgilendirme toplantıları ile hem kurumsal kapasite hem de halkın farkındalığı artırılacak.

145 bin Avro’luk hibe ile desteklenen bu proje, Avrupa Komisyonu’nun İklim Değişikliğine Uyum Misyonu kapsamında finanse edilmektedir. İzmir, AB dışındaki kentler arasında “AB Şehirler Misyonu Etiketi” unvanını alan ilk şehir olma başarısını göstererek, doğa dostu politikalarıyla uluslararası alanda dikkat çekmeye devam etmektedir.

reklam

YORUM YAP