İzmir ve Antalya’da hayatını kaybeden aslanlar Zeus ve Pars ile birlikte, hayvanat bahçelerinin varlığı bir kez daha sorgulanmaya başlandı. Geçtiğimiz hafta sonu İzmir Doğal Yaşam Parkı önünde toplanan İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, bu tür mekanlarda yaşanan işkencelere ve ölümlere dikkat çekerek, buraların bir ticarethane olduğunu ifade edip derhal kapatılması gerektiğini haykırdı.
Hayvanat bahçelerinde işkence ve ölümler artıyor!
Yeni sokak hayvanları yasasının ardından hayvanlara yönelik şiddet olaylarının arttığını vurgulayan İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyon Üyesi Avukat Melike Özdemir Ballı, {siteDomain}’ye önemli açıklamalar yaptı. Hayvanat bahçelerinin hayvanlar için tam anlamıyla bir ‘hapishane’ olduğunun altını çizen Ballı, “Zeus ve Pars ilk değil, ne yazık ki son da olmayacak. Hayvanat bahçeleri, hayvanların doğal yaşam alanları değildir. ‘Doğal yaşam’ ifadesi koymak bu gerçeği değiştirmez. Hayvanat bahçeleri zulüm ve esir kamplarıdır. Burada yaşanan ölümler ve işkenceler suçtur. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 28/A maddesinde hayvanlara karşı acımasız muamele suç olarak tanımlanmaktadır. Ancak hayvanat bahçelerinde tutulan hayvanlar, deney merkezlerinde ve sirklerde esir tutulan hayvanlar gibi istismar kapsamına girmekte ve burada yaşanan zulümler soruşturmadan geçmemektedir,” ifadelerini kullandı.
“Hayvanlara özgürlük için mücadele edeceğiz”
Hayvanların özgürlüğünü kısıtlayan tüm ticari işletmelerin acilen kapatılması gerektiğini belirten Avukat Ballı, “Suç olarak tanımlanan eylemler dahi faillerine hak ettikleri cezaları aldırmıyorken, biz her zaman alanlarda, adliyelerde ve meydanlarda olacağız. Öldürülen, işkenceye maruz kalan, hapsedilen hayvanlar için mücadelemizi sürdüreceğiz. Hayvanat bahçelerinin ve özgürlüğü kısıtlayan tüm işletmelerin kapatılmasını talep ediyoruz. Hayvanların hak ve özgürlüklerinin gerçek anlamda tanınması sağlanmalıdır. Hiçbir suç cezasız kalmamalıdır,” dedi.
“Hayvan hakkı ihlallerini bize bildirin”
Yurttaşlara hayvanların yaşam hakkını ihlal eden olayları bildirmeleri için çağrı yapan Ballı, “İzmir Doğal Yaşam Parkı, barınaklar, klinikler ve sokakta yaşanan olumsuz durumları bize iletebilirler. Burada görev yapan personel de bu olayları bildirmekten çekinmemelidir. Kimlik bilgilerinin gizli kalacağını belirtmek isterim. [email protected] adresine başvurduğunda, İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak durumu toplantı gündemimize alıyoruz. Suç duyuruları ve dava takibi gibi süreçleri takip ediyoruz. Son dönemlerde sokak hayvanlarıyla ilgili birçok ihlal ile karşılaştık. Çıkan katliam yasasının ardından toplumsal şiddet vakalarında artış gözlemleniyor. Bu nedenle her başvuruyu değerlendirip destek olmaya çalışıyoruz,” şeklinde konuştu.
