reklam
reklam
DOLAR40,5860% -0.48
EURO47,7946% -0.42
STERLIN54,6236% -0.89
FRANG51,0645% -0.45
ALTIN4.352,20% -1,39
BITCOIN118.214,990.636
reklam

Tunç Soyer, Cezaevi Koşullarını Açıkladı: "Yüzde 15'im Öldü Sanıyorum!"

Yayınlanma Tarihi : Google News
Tunç Soyer, Cezaevi Koşullarını Açıkladı: "Yüzde 15'im Öldü Sanıyorum!"
reklam

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraklerinden İZBETON'a yönelik gerçekleştirilen operasyonda tutuklanan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hapishane güncelerini yazmaya devam ediyor. Soyer, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda cezaevindeki izolasyon koşullarıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.

“Hapishanede Hayata ve Ölüme Dair” başlıklı paylaşımında Soyer, “Sevgili Murat Çalık Başkanımıza yapılanları mutlaka izliyorsunuzdur. Yaşananlar, hepimize ‘bu kadar da olmaz’ dedirtiyor. 21 kg vermiş, hastane verileri kanserin nüksettiğini ya da nüksetme işaretleri verdiğini söylüyor. Buna rağmen, şehirler arasında, hastaneler arasında dolaştırılıyor, birbirleriyle çelişen raporlar ortaya atılıyor. Murat Başkan acı çekiyor, ailesi acı çekiyor ve tutukluluk halinin kaldırılmasına bir türlü karar verilemiyor.” ifadelerini kullandı.

Soyer, Murat Çalık Başkan’ın henüz bir suçtan mahkûm olmadığını belirterek, “Yani bu eziyet tutukluluk halinin kaldırılmasına, tutuksuz yargılanmasına denilerek bir kararla bitirilebilecekken bu yapılmıyor. Ne için bu bedel ödetiliyor, henüz suçu bile kesinleşmemiş bir insanın sağlığıyla hayatıyla neden kumar oynanıyor, anlaşılır gibi değil. Taraftan devlet, hepimizin gözleri önünde vicdanını kaybediyor.” dedi.

Soyer, hapishanenin yalnızca bedenen değil, ruhen de kişileri öldürdüğünü ifade ederek, “Hapiste kiminin %10’u, kiminin %60’ı ölüyor. Bana sorarsanız benim %15’im öldü sanıyorum. Ama şimdi bu alegorinin iyi tarafına geliyorum.” şeklinde devam etti.

Ünlü fizikçi Lavoisier'in “Hiçbir şey vardan yok, yoktan var olmaz” sözünü hatırlatan Soyer, kaybettiği %15’lik kısım için, “Aslında başka bir biçimde, başka bir fonksiyonu yerine getiriyor. Adeta bir doğum sancısı çekerek, hem gerideki %85’i hem de yeniden doğum sonrası başlayacak hayatın çok daha canlı, güçlü ve mutlu olmasını sağlayacak ders, deneyim ve ustalık biriktiriyor.” dedi.

Soyer, içerde ve dışardaki ilişkiyi Dr. Feyza Bayraktar’ın yazdığı gibi anlatarak, “Taş duvarlar ve demir parmaklıklar, ilk bakışta yalnızca sessizliği temsil eder. Ama insan ruhu devreye girdiğinde, hapishane bir mezar değil, bazen bir laboratuvar, bazen de bir sahneye dönüşür.” sözlerine yer verdi.

Sonuç olarak Soyer, “Hapishaneler, sadece mahkûmun değil, toplumun da sınavıdır. Hücrede moralini koruyan biri, yalnız kendi ruhunu değil, susturulmuş bir toplumun ruhunu da ayakta tutar.” diyerek yazısını sonlandırdı.

Not: “Dayanışma-kooperatifi savunduğum için şu an F tipi hücredeyim ve dayanışma-kooperatif modeliyle var olan BirGün aracılığıyla sesim, nefesim sizlere ulaşıyor… İnsana, insanlığa, umuda; bin selam!”

İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu

Koğuş B/63

Buca – Kırıklar

reklam

YORUM YAP