

İzmir Konak’ta seyyar satıcı Serdar Koyğun’un darp edildiği görüntüler sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Olayın ardından zabıta ekipleri açığa alındı ve idari soruşturma başlatıldı.
Zabıtadan tepki çeken müdahale
Güzelyalı semtinde gerçekleştirilen olayda, İzmir Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, Serdar Koyğun’un seyyar tezgâhına müdahale etti. Başlangıçta bir tartışma yaşanırken, bu kısa sürede fiziki bir müdahaleye dönüştü. Görüntülerde zabıta ekiplerinin Koyğun’u yere yatırarak darp ettiği görülüyor. Darp edilen Koyğun, olayın ardından zabıtalar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Görgü tanıkları müdahaleye tepki gösterirken, bazı vatandaşlar olayı cep telefonlarıyla kaydetti. Görüntülerde, bir zabıtanın Koyğun’a birden fazla yumruk attığı ve diğer bir zabıtanın göz hizasından biber gazı sıktığı anlar yer aldı. Müdahaleye karşı çıkmaya çalışan kadınlardan birinin darbe alarak fenalaştığı ifade edildi.
“O anları tekrar hatırlamak istemiyorum”
Olayla ilgili açıklamalar yapan Serdar Koyğun, zabıta ekiplerinin sert müdahalesini “orantısız güç” olarak nitelendirdi. Koyğun, “İzmir Büyükşehir Belediyesi zabıtası geldi. Yerde malım vardı, bir kısmı da arabamdaydı. Zabıtaya, yerdeki malımı almamalarını söyledim. 'Bir ay önce çocuğum oldu' dedim. 'Allah razı olsun' demelerini beklerken, biri bana 'Bana ne senin çocuğundan' dedi. Bu söz üzerine 'Nasıl konuşuyorsun sen?' dedim. Ardından bana küfür etti. Tokat yedikten sonra 10 kişi birden üzerime saldırdı. Tek başımaydım, her şey görüntülerde kayıtlı. Orada olan iki ablam da bu durumu gördü. Biri astım hastasıydı ve biber gazından etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Dokuz yıldır astım hastası olan ablamdan hâlâ haber alamıyorum. Herkesin gözü önünde yaşandı bu olay. O iki ablam şikayetçi oldu ve tanıklık da yaptılar. Ben sadece ekmeğimin peşindeyim. Zabıta görevini yapmak istiyor olabilir ama kullandıkları güç orantısızdı. O anları tekrar hatırlamak istemiyorum. 6-7 dakika boyunca yerde sürüklendim, tekmelendim, yumruklandım. İnsan düşünmeden edemiyor: Sonrası ne olacaktı? Beni öldürecekler miydi? Belki de öldüreceklerdi” ifadelerini kullandı.
“Mallarımı vermediler”
Koyğun, belediyeye el konulan mallarını geri almak için Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı'na gittiğini belirtti. “Amirleriyle görüşmek istedim ama mallarımı vermediler. Elimde üç günlük bozulmaya yüz tutmuş domatesler kaldı. İçlerinden sağlam olanları ayıklayıp Cuma namazı çıkışında satmayı planlıyorum. Eğer satabilirsem, kazandığım parayla dava için gerekli olan bin 400 TL noter vekalet ücretini ödeyeceğim. Şu an cebimde beş kuruş bile yok. Ayrıca bana yardım eden o iki ablama üzülüyorum, sağlığı için endişeliyim. Onlara ulaşamıyorum ve karakoldan bilgi alamıyorum. O iki kişi benim canım ciğerim. Herkes Güzelyalı'da beni tanır. Esnafım, seyyar satıcıyım, geçim derdindeyim. Bir aylık kızım var. Ajitasyon yapmak istemiyorum ama yaşadıklarım çok ağır” diye konuştu.
İzBB'den açıklama
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Açıklama şu şekilde oldu: “Belediyemizin zabıta personelinin Konak ilçesi sınırlarında, bölgedeki seyyar satıcılık faaliyetlerine yönelik uygulamaları sırasında karşılaştıkları mukavemet neticesinde ortaya çıkan olumsuz görüntülerden büyük üzüntü duymaktayız. Zabıta personelimizin yasal görev ve yetkileri çerçevesinde kamu düzenini ve şehir estetiğini koruma sorumluluğunu yerine getirirken kendilerini hangi sınırlar içinde müdafaa edecekleri de mevzuat çerçevesinde tanımlanmıştır. Söz konusu olaya ilişkin görüntülerden anlaşılmaktadır ki personelimiz, kurumumuzun etik anlayışıyla uyuşmayacak şekilde görev sınırlarını aşan fiziksel müdahalede bulunmuştur. Bu doğrultuda derhal idari soruşturma başlatılmış ve olayla ilişkili zabıta memurlarımız açığa alınarak zorunlu izne çıkarılmıştır. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından disiplin süreçleri titizlikle işletilecektir. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çalışanlarımızın görevlerini hukuk devleti ilkeleri, insan haklarına saygı ve vatandaş odaklı hizmet anlayışıyla yürütmesi temel prensibimizdir.”