Adli Tıp Kurumu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen operasyonlar çerçevesinde tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamada, Çalık'ın İhtisas Kurulu'nda 16 Temmuz'da yapılan muayenesinde, 1999 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından akut miyeloid lösemi (AML) M4 teşhisi konulduğu ve hastalıkla ilgili tedavi gördüğü belirtildi. Adli dosyada sunulan belgelerde, Çalık'ın bu hastalığı geçirdiğine dair patoloji raporu ve tıbbi tedavi belgelerinin bulunmadığı ifade edildi. Açıklamada, “Adli dosyada mevcut tıbbi belge ve muayene bulgularına göre 26 yıldır aktif lösemi hastalığı olmadığı (remisyonda olduğu) düşünülmüştür. Tıbben bilindiği üzere AML hastalığı, 10 yılın üzerinde nüks etmediği takdirde tam şifa hali (kür) olarak kabul edilmektedir” denildi.
Kemik İliği Materyali için Yetersiz Bulundu
Açıklamada yer alan bilgiler:
“İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 1 Temmuz tarihli patoloji raporunda blast oranının yüzde 4-5 civarında olduğu, alınan biyopsi örneğinin çoğunluğunun iliksiz alandan elde edildiği, bu biyopsi sonucunun istenen seviyede teşhis koydurucu nitelikte yeterli olmadığı belirtilmiştir. Malignite şüphesi durumunda kesin yorum yapılabilmesi için ileri hematoloji ve patoloji merkezlerinde inceleme ve değerlendirme önerilmiştir. Laboratuvar analizlerinde flow sitometri sonucu blast oranının yüzde 1-2 olduğu, kemik iliği aspirasyon değerlendirilmesinde anormal hücre tespit edilmediği, genetik incelemelerde istenen bulguların elde edilemediği açıklanmıştır. Ayrıca, Çalık'ın tıbbi durumunun ve hematolojik bulgularının dikkate alınarak, blast oranı İhtisas Kurulu tarafından yüzde 3-4 olarak değerlendirilmiştir.”
Mütalaada Tahrifat Bulunmamaktadır
Açıklamada, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1 ve 7 Temmuz tarihlerine ait patoloji ve sağlık kurulu raporlarında, Çalık'a ait tüm patolojik sonuçların eksiksiz bir şekilde kaydedildiği ve blast oranının yüzde 4-5 olarak belirtildiği vurgulandı. Şunlar aktarıldı:
“İhtisas Kurulumuzca hazırlanan mütalaada herhangi bir tahrifat söz konusu değildir. Dünya Sağlık Örgütü 2023 kriterlerine göre, akut miyeloid lösemi tanısı koyabilmek için blast oranının yüzde 20 ve üzerinde olması gerektiği, yüzde 5-19 arasında olmasının ise miyelodisplastik sendrom anlamına geldiği açıkladı. 26 yıldır aktif hastalığı olmayan hastanın kemik iliği aspirasyon biyopsisi ve genetik incelemelerinde anormal hücre üretimi veya nüks lehin bulgular elde edilmemiştir.”
10 Yıl Üzerinde Nüks Etmeyen Hastalık Tam İyileşmiş Olarak Değerlendirilmiştir
Yapılan açıklamada, Çalık'ın 11 Temmuz'daki kan sayımı tetkikinde lökosit sayısının 5 bin 660, nötrofil sayısının ise 3 bin 400 olduğu belirtildi. Diğer kan sayımı tetkiklerinde benzer sonuçlar alındığı kaydedilirken, “Lökopeni veya nötropeni tespit edilmemiştir. Lökopeni, lökosit değerinin 4000'in altında, nötropeni ise nötrofil değerinin 1000'in altında olması halinde teşhis edilmektedir. 2008 yılında mukoepidermoid karsinom (parotis bezi tümörü) teşhisi konulmuş, bu hastalık sonrasında ameliyat ve ışın tedavisiyle iyileşmiştir. Bu hastalık 2008 sonrası tekrar etmemiştir ve 17 yıldır aktif hastalığı yoktur (remisyondadır). 10 yıl üzerinde tekrarlamayan bu hastalık da tam iyileşmiş (kür) olarak kabul edilmektedir.” denildi.
Belirgin Kas veya Kilo Kaybı Tespit Edilmedi
Adli dosyada yer alan tıbbi evraklarla yapılan laboratuvar ve patolojik incelemelerde, Çalık'ın geçmişinde lenfoma (lenf bezi kanseri) teşhisi olmadığı ifade edildi. “16 Temmuz tarihinde yapılan muayenede kilo kaybına dair şikayet ifade ettiği, bu raporda da belirtildiği, vücut ağırlığının 85 kilogram, boyunun ise 183 santimetre olduğu, beden kitle indeksinin normal sınırlar içinde (25,38) olduğu tespit edilmiştir. Belirgin kas kaybı veya kaşeksi bulguları ise gözlemlenmemiştir.” denildi.
İhtisas Kurulu Yeniden Değerlendirme Yapacak
Açıklamada, Çalık'a kesin hematolojik ve patolojik teşhis konulabilmesi için İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 1 Temmuz tarihli patoloji raporundaki yetersiz kemik iliği biyopsisinin tekrarlanması ve uzman patologlar tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. “Kurumumuzda iç hastalıkları hematoloji, çocuk hastalıkları hematoloji-onkoloji ve tıbbi onkoloji alanında uzman öğretim üyeleri bulunmaktadır. Dosyada bu uzmanların görüşleri alınarak mütalaa hazırlanmıştır. Şahsın patolojik ve laboratuvar bulguları ile sağlık durumu değerlendirildiğinde; kesin tıbbi teşhis konulamadığı için tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesine sevk edilmesi gerekmektedir.” şeklinde ifadeler yer aldı.
Açıklamada, “16 Temmuz tarihinde düzenlenen mütalaada belirtilen tetkik ve işlemler tamamlandıktan sonra sağlık kurulu raporunun ve yapılan tetkiklerin gönderilmesi sonrasında konuyla ilgili yeniden değerlendirme yapılacaktır.” denildi.
