reklam
reklam
DOLAR40,7015% 0.02
EURO47,2204% 1.43
STERLIN54,1118% 0.44
FRANG50,6353% 1.11
ALTIN4.395,45% 2,23
BITCOIN113.126,68-2.628
reklam

İZTO’da Orman Yangınları Tartışması: Bu Bir Felaket Değil, Cinayet!

Yayınlanma Tarihi : Google News
İZTO’da Orman Yangınları Tartışması: Bu Bir Felaket Değil, Cinayet!
reklam

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı, İZTO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ülke genelinde büyük yıkımlara neden olan orman yangınları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Özgener, “Bugün ele almalıyız ki, ülkemizin birçok bölgesinde süregelen orman yangınları yüreğimizi dağladı. Yangın nedeniyle hayatını kaybeden orman işçilerine rahmet, ailelerine sabır diliyorum. İzmir yangın riski yüksek bir şehir. Yangınların ardından ‘Genel hayata etkili afet bölgesi’ ilan edildi. Orman alanlarımızı kaybettik ve bunların yeniden oluşması uzun bir süreç gerektirecek. Buna felaket değil, cinayet demek lazım. Orman yangınlarının %90'ı insan kaynaklı meydana geliyor. Açıkça belirtmeliyim ki, ormanları ateşe verenlere verilen cezalar caydırıcı değil. Bu olayların sorumluları örnek teşkil edecek şekilde cezalandırılmalıdır. Taksirle sebep olanlar için alt ceza sınırı da artırılmalıdır” şeklinde konuştu.

Kuraklık Sorununu Vurguladı

Özgener, orman yangınlarının bir daha yaşanmaması için acilen önlem alınması gerektiğinin altını çizerken, İzmir’deki su krizine de dikkat çekti. “Orman demek yaşam demektir. Bu can acıtıcı durumu kabul edemeyiz. Toplumsal farkındalığımızı artırmalıyız. Ormanları korumak sadece doğayı değil, insanlığı da korumaktır. Yangınlara karşı yeniden yapılandırma sürecine girmeliyiz. İzmir Valiliği'nin açıklamasına göre, yangınlar elektrik tesisatlarından kaynaklanmış. Benzer olayların bir daha yaşanmaması için İzmir’deki elektrik altyapısının gözden geçirilmesi ve elektrik şirketlerinin bakım yapmadıkları takdirde cezalandırılması büyük önem taşıyor. Diğer bir sorun ise su problemi. İzmir’deki kuraklık artık derin bir toplumsal problem haline geldi. Daha fazla zaman kaybetmeden önlem almalı, Türkiye su fakiri olma yolunda ilerliyor. Bilimsel yöntemlerle çözüm odaklı tedbirler almalıyız. Su kaynaklarımız sonsuz değil.” dedi.

İzmir Ekonomisine Genel Bakış

İzmir’in ekonomik durumu hakkında da bilgi veren Özgener, “Kentimiz özelinde bazı ekonomik ve finansal verilere baktığımızda, İzmir’in ülke ekonomisine paralel bir seyir izlediğini ve bazı alanlarda Türkiye ortalamasının üzerinde performans sergilediğini gözlemliyoruz. İzmir, protestolu senetlerde ülke genelinden daha iyi bir konumda. Ekonomik programın başlangıcından bu yana protestolu senetlerin sayısında artış görüyoruz. Bu durum faiz artışlarıyla ilişkilidir. Aynı durum karşılıksız çek verileri için de geçerli.” şeklinde konuştu.

Konut Satışlarında Gelişmeler

İzmir, konut satışları itibariyle de ülke genelinde pozitif bir durum sergiliyor. Konut satışlarında hem sayı hem de fiyat açısından ortalamanın üzerinde yer alıyoruz. İlimizde aktif sigortalı sayısında İstanbul’a göre daha az bir düşüş yaşanırken, Türkiye ortalaması açısından zayıf bir durum söz konusu. Kurulan ve kapanan firma verileriyle ilgili olarak İzmir’de belirgin bir negatif eğilim yok. İmalatta kötü gidişatın azaldığı görülüyor. İnşaat sektöründe ise yeni açılan firmalarda düşüş devam etmekte. Toptan ve perakende ticaret alanında artış yaşanırken, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörlerinde firmalaşmada olumlu bir tablo ortaya çıkıyor. Sonuç olarak, İzmir’de de ekonomik veriler yüksek faiz döneminin etkilerini yansıtıyor. Yatırımların daha kısıtlı olması, özellikle imalat ve inşaat firmalarında kendini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP