reklam
reklam
DOLAR40,7438% 0.04
EURO47,7380% 0.31
STERLIN55,3198% 0.55
FRANG50,6890% 0.36
ALTIN4.401,05% 0,38
BITCOIN120.369,731.176
reklam

İzmir’de Endişe Verici Durum: 2 Milyon Kişi Riskli Binalarda Yaşıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir’de Endişe Verici Durum: 2 Milyon Kişi Riskli Binalarda Yaşıyor
reklam

Deprem kuşağında bulunan Türkiye'nin İzmir şehrinde, riskli binalarda hayat süren milyonlarca vatandaş tehlikeyle karşı karşıya. Barınma enflasyonunun %67 seviyesine ulaşmasıyla birlikte, inşaat sektörü daralma yaşıyor ve dolandırıcılık vakaları artış gösteriyor. Yetkililer, acil olarak düşük faizli ve uzun vadeli konut kredileri gibi sosyal içerikli çözümlerin devreye alınması gerektiğine işaret etti.

“Vatandaş, Her Gün Ne Yapacağını Düşünüyor”

Aslan, “Vatandaş inim inim inliyor, her sabah uykudan kalktığında ne yapacağını, ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını kara kara düşünüyor. Barınma krizinin ne denli hayati bir konu olduğunu yıllardır dile getiriyoruz, ancak bu süreçte kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Ülke genelinde, illere göre ev fiyatları ve kiralar sürekli artış gösteriyor. Eğer bu duruma bir çözüm bulunamazsa, artan enflasyon, halkın barınma standartlarını daha da zorlayacak” ifadelerini kullandı.

Izmirde Vahim Tablo 2 Milyon Yurttas Riskli Binada Yasiyor

Sektörde Sürekli Daralma Yaşanıyor

Özellikle konut fiyatlarının her gün yükseldiğine dikkat çeken Hüseyin Aslan, şunları söyledi:

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, barınma enflasyonunun %67 seviyesinde olduğu ifade ediliyor. Bu durum, inşaat sektörünün sürekli daralmasına neden oluyor. Elbette ki işsizlik oranı da artmakta. Maliyet, daralan iç ve dış piyasayı olumsuz etkiliyor. Büyük şirketlerin haricinde birçok kurum, borç yükünü kaldıramadı. Son beş altı ayda 700’e yakın şirket kapısına kilit vurdu. Bu durum, doğal olarak işsizlik oranını da artırdı. TÜİK, son açıklamasında meyve fiyatlarının %202 oranında arttığını belirtti. Bu durum, asgari ücretli ve emeklilerin yaşadığı zorlukların bir göstergesi.”

Dikkat, Dolandırıcılara Karşı Önlem Alınmalı!

Ekonominin lokomotifi durumundaki inşaat sektörünün, son dönemde üretim düşüklüğü ve istihdam azlığı yaşadığını kaydeden Hüseyin Aslan, sözlerine şöyle devam etti: “Son zamanlarda dolandırıcılık vakalarına dair çok sayıda ihbar alıyoruz. Örneğin, bir müteahhit, bir kişiye noter huzurunda birkaç ev satabilmekte. Aradan bir süre geçtikten sonra, inşaat tamamlanınca, ev alan kişi şantiyeye gittiğinde büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşabiliyor. Çünkü müteahhit, daireleri başka birine daha satmış durumda. Ardından da konkordato ilan ettiğini bildiriyor. Böyle durumlarla sıkça karşılaşıyoruz. Sonuç olarak, ev aldığını düşünen kişi mahkemelerde yıllarca mücadele vermek zorunda kalıyor. Bu süreci dikkatle yürütmek ve herkesin müteahhitlik yapmasına izin vermemek gerekiyor.”

“İzmir’de 500 Binden Fazla Konut 20 Yaş Üzeri”

Aslan, “Araştırmalar, Türkiye'deki konutların %80'inin eskimiş durumda olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle İzmir'de 500 binden fazla konutun 20 yaşının üzerinde olduğunu ve 4.5 milyon nüfuslu bu şehirde neredeyse 2 milyon kişinin riskli binalarda yaşadığını her fırsatta dile getiriyoruz” dedi.

“Konutların güçlendirilmesi veya yenilenmesi konusunda hızlıca önlem alınması gerekiyor. Bu sorun, yerel ve merkezi hükümetin iş birliği ile çözülmelidir” diye ekledi ve deprem konusunun önemine dikkat çekti:

“Son dönemde yaşanan depremlerden hala ders almadık, almak istemiyoruz gibi görünüyor. İktidar ve yerel yönetim, barınma ve konut ihtiyacını öncelik haline getirerek toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek bir yol haritası ortaya koymalıdır. Uygulanabilir ve sosyal içerikli çözümler ile halkın düşük faizli ve uzun vadeli konut kredisi alması kolaylaştırılmalıdır. Ege-Koop gibi kooperatif birliklerine imarlı ve altyapılı arsa tahsisi yapılması önemlidir. Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu unutulmamalı ve yaşanan acılardan ders çıkartılmalıdır. Hem ülkemiz hem de İzmirliler, tehlike altında yaşamaya devam ediyor.”

reklam

YORUM YAP