reklam
reklam
DOLAR40,8913% 0.03
EURO47,7836% 0.16
STERLIN55,3311% 0.15
FRANG50,7462% 0.22
ALTIN4.390,25% 0,22
BITCOIN115.200,000.08
reklam

Özdemir’den ‘tutuklama’ ve ‘kooperatif’ açıklaması: Aslanoğlu için yol haritası hazır

Yayınlanma Tarihi : Google News
Özdemir’den ‘tutuklama’ ve ‘kooperatif’ açıklaması: Aslanoğlu için yol haritası hazır
reklam

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun, ‘kooperatif’ soruşturması kapsamında tutuklandığı 4 Temmuz tarihinden bu yana, CHP İzmir İl Başkanlığı görevini vekaleten sürdürmekte olan Barış Özdemir, {siteDomain}’nin sorularını yanıtlayarak İzmir ve Türkiye gündemini değerlendirdi.

Özdemir, 4 Temmuz tarihinden bu yana CHP İzmir İl Örgütünün, tutuklamalara karşı neler yaptığını ve nasıl bir yol haritası izlediğini belirtirken, “4 Temmuz’dan sonra 150’den fazla tutuklumuz vardı. Hepsine avukat temin ettik, aileleriyle irtibata geçtik. Gözaltı sürecinde ihtiyaçları neydi ise karşılandı, 4 Temmuz sonrası da hukuki destek sağladık” dedi.

‘Kooperatif’ operasyonunun siyasi bir içerik taşıdığı yeterince anlatılabildi mi sorusuna ise, “Kooperatif meselesinde önce bir mağduriyet söz konusu, çünkü insanlar tasarruflarını bir ev almak için biriktirmişti. Ancak diğer dosyalarla birleştirildiğinde ortaya çıkan operasyonlar, üstelik uygulama şekli de vatandaşlarda ve örgütte tereddütlere yol açtı. Buna rağmen hemen ardından aldığımız kararlarla tüm örgütü ziyaret ettik ve durumu anlattık. İzmirlilerde elbette bir soru işareti vardı, zira eski büyükşehir belediye başkanımız ile yeni yönetim arasında bir iletişim kopukluğu yaşandı. Geçmişte yaşanan gecikmeler oldu fakat büyükşehir belediye başkanımız bu süreçte bize destek oldu ve tüm kooperatiflerin yakında sonuçlanacağını belirtti. Bu açıklamalarla birlikte kamuoyuna bu sürecin siyasi bir operasyon olduğunu anlatmaya başladık” yanıtını verdi.

Özdemir Açıklama

Basın mensupları olarak 13 Ağustos’ta CHP ile İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin düzenlediği eylemde gördüğünüz eksiklikler hakkında ne düşünüyorsunuz? sorusuna Özdemir, “Düşündüğümüzden daha iyi bir katılım oldu. Tabii ki eksik görülen bazı durumlar etrafta olmuş olabilir, İzBB Başkanı eyleme katılmamış olabilir ama işin görünmeyen yönü de var. Her ayın ikinci pazartesi, çarşamba ve cuması İzBB Meclisi var. Pazartesi günü yapılan oylama ile meclisin bir kısmı yok sayıldı. Normalde Çarşamba günü hem meclis üyeleri hem de belediye başkanlarının yürüyüşe katılması bekleniyordu. Ancak bu hassas durum ve diğer partilere yaşananları anlatmak üzere belli bir grubun kalması gerektiğini belirtti büyükşehir belediye başkanımız. 15’e yakın belediye başkanımız, milletvekilimiz ve genel başkan yardımcımız bizimleydi. Ağustos ayından itibaren Genel Merkezimiz tarafından görevlendirilmiş milletvekillerimiz var, onlar Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyor. Hava sıcaklığının yüksek olması ve çağrının bir gün önce yapılmış olması nedeniyle katılımdan memnunuz” şeklinde cevap verdi.

'Hazırlığımız var'

19 Eylül’de Şenol Aslanoğlu’nun tahliye edilmemesi durumunda İl Örgütü’nün izleyeceği yol haritası ile ilgili soruya Özdemir, “Şu anda düşüncemiz, İl Başkanımızın ve önceki dönem büyükşehir belediye başkanımızın ilk duruşmada tahliye olacağı yönünde. Çünkü İZBETON’un diğer iki dosyasında bir tane bile tutuklu kalmadı. 19 Eylül duruşmasından da beklentimiz budur. Buradan en fazla zimmet çıkar ve arkadaşlarımız bu konuda bir şekilde karşılık verir. Arkadaşlarımızın tahliye olacağına inanıyoruz; ama eğer olamazlarsa da daha dinamik bir süreç yönetiriz” şeklinde yanıtladı.

İZBETON’un iki dosyası için tahliye kararı veren Hâkim ve Savcıların yerlerinin değiştirilmesini değerlendiren Özdemir, “Bu hakimler hukuka uygun karar verdiler. Peki bu arkadaşlar neyi yanlış yapmış ki biri Hakim’den Üye’ye döndü ve diğeri başka bir hakimliğe geçti?” dedi.

'Fikir ayrılığı olabilir'

CHP İzmir İl Örgütü’nün, eski İzBB Başkanı Tunç Soyer’e yeterince sahip çıkıp çıkmadığına dair soruya Özdemir, “Sayın Soyer’e en başta Genel Başkanımız sahip çıktı, onun sahip çıktığı birine bizim sahip çıkmama durumumuz olamaz. Kaldı ki bu olmasa bile önceki dönem büyükşehir belediye başkanımız ile mevcut başkanımız arasında iletişim eksikliği olabilir. İkisi de 2019 yılında çok iyi bir ekipti. Elbette fikir ayrılıkları olabilir ama partisel ya da yoldaşlık açısından bir sorun yok. Herkes üzerine düşeni yerine getiriyor. Hem Cemil Bey hem de Tunç Bey üzerlerine düşen sorumluluğu alıyor” ifadelerini kullandı.

İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın Aslanoğlu’na yaptığı ziyaretin içeriğine dair bilgi isteyenler için Özdemir, “Ben de Cemil Başkan’a eşlik ettim ama kendisi doğrudan görüşme yaptı. Onların aralarındaki konuşmanın mutlaka siyasi bir içeriği vardır. Cemil Bey çıkışta görüşmenin gayet güzel geçtiğini söyledi” dedi.

'Milletvekili bile olamaz'

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun partiden istifa etmesi üzerine Aydın’a gerçekleştirdiği ziyarette gözlemlerini anlatan Özdemir, “Orada yalnızca CHP örgütleri yoktu, aynı zamanda halk da vardı. O insanların her birinden büyük tepkiler aldım. Kendi adıma bu durumu şöyle değerlendiriyorum; CHP, Türkiye’nin demokrasisinin son kaleyidir ve bu kale sürekli saldırı altındadır. Diyalog sürecinde birçok kişi bu durum için fedakârlık yaptı, ancak kimileri bu durumu çözmek için kaçma yolunu seçti. Herkes aldığı kararların sonuçları ile yüzleşir. Ben o hanımefendinin, önümüzdeki dönemde bırakın belediye başkanlığını, milletvekili bile olamayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

İzmir’e yönelik operasyonların yapılacağı iddiaları ve sosyal medyada bazı kişilerin Çerçioğlu için ‘Topuklayan Efe’ ifadesini kullanmasına yanıt veren Özdemir, “Ciddi bir cadı avı var. Herkes sosyal medyada bir şeyler paylaşmakta, ama arkadaşlarımıza güvenimiz tamamen tam. İktidar, uzmanlarımızı çalıştırmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Hakedilen İller Bankası’ndan gelen paylarda kesintiler var. Arkadaşlarımız, tüm güçleriyle çalışıyor ve destekliyoruz. Arkadaşlarımızın siyaseten veremeyecekleri bir hesapları yoktur, ancak belediyede bir memur ya da başka biri bir şeyler yapmışsa, onun hesabını verir. Tek bir itirazımız var, o da İstanbul ve İzmir’deki yargılamaların yapılması gerekliliği. Yargılama dönüştü bir cezalandırma aracı haline. İzmir örgütü çok dinamik ve birçok belediye başkanımız da örgütten geliyor. İzmir’in aidiyet duygusu birçok şehre göre daha yüksek. Biz hiçbir şeyin olabileceğine inanmıyoruz, arkadaşlarımız partilerine sahip çıkacaktır” dedi.

İzmir’de tek liste vurgusuna dair değerlendirmesi sorulan Özdemir, “Kongreler ve yarışlar, CHP’nin kültüründe vardır. Biz sadece son dönemlerin yaşananları nedeniyle İzmir’in ‘Amiral Gemisi’ rolünü üstlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son süreçlerde enerjimizi çok harcamamak adına böyle bir tavsiye ve beklenti doğdu; yoksa tek liste olacak bir dayatmamız söz konusu değil. CHP’nin kültüründe yarış vardır, kaybeden kazananı kucaklar ve mücadeleye devam eder. Bu saldırıların karşısında İzmir’in öncü olması gerektiğini düşünüyoruz. İzmir örgütü en dinamik, en köklü ve dirençli örgüt. Esenyurt’a her hafta ilçeleri gönderdik, Beşiktaş, Saraçhane, Ankara İstanbul mitinglerine en az 100 otobüsle katıldık. Bu kadar güçlü ve dinamik bir yapı, süreçte enerjisini içeride harcamamalıdır. Tek liste, bir öneri ve tavsiye niteliğinde. Yarış olması durumunda da her şeyin en adil şekilde olmasını savunuyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bu atmosferde kavga-dövüş olur mu sorusuna “Olmaz. O beklentilerin tamamı suya düşer” yanıtını verdi.

Aslanoğlu’nun doğal bir aday olup olmadığı sorusunu, “Tabii ki doğal bir adaydır. Nasıl ilçe başkanları doğal adaysa, o da öyle” sözleriyle yanıtladı.

Tugay’ın ‘çarşaf liste’ çağrısını değerlendiren Özdemir, “Buna delegeler karar verir. CHP’nin dinamikleri açıktır. Kongre günü delege aday gösterirse, iki aday olur, üç aday olur hiç fark etmez, delegenin çoğunluğu neyi isterse o olur, bu blok da olabilir çarşaf da. Her kentin farklı dinamikleri vardır. Önceki dönem blok listeydi, daha öncekilerde çarşaftı, bu aday sayısına göre değişebilir. Benim beklentim, tek aday olursa çarşaf, iki aday olursa blok olacağı yönündedir. Matematik çok açıktır” dedi.

Tugay’ın “Yargı mensuplarının çoğunluğunun güvenilir olduğunu düşünüyorum” açıklamasını değerlendiren Özdemir, “Bence değerli Başkan, beklentisini iletmiş ve temennisini duyurmuştur. Ancak şu anda 100 kişiye sorsanız, şu anda hatta AKP’ye oy verenler bile yargıya güvenin düşük olduğunu dile getirecektir. İBB dosyasında dokuzuncu dalga gerçekleşti ve 150 gün olmasına rağmen ortada bir iddianame yok. Genel Başkanımızın da belirttiği üzere İBB Borsası da bir FETÖ Borsası gibi işliyor. Bu durum, birçok insanın canını yakmaya başladı” dedi.

Tugay’ın AKP’li isimlerle sık sık görüşmesi ve fotoğraflarının kötü yorumlanmasına mizahi bir yanıt veren Özdemir, “Büyükşehir Belediye Başkanımız CHP tarafından aday gösterildi, ancak o şu an İzmir’in büyükşehir belediye başkanıdır. İzmir’in sorunlarını çözmekle yükümlüdür ve bu bağlamda herkesle görüşebilir. Bu kadar doğal bir durum yok. İzmir’in sorunlarını çözmek için iktidarda olan AKP ile görüşmek de çok normaldir. Ancak bu sürecin hassas olması o fotoğrafın olumsuz yorumlanmasına neden olabiliyor. Onun iyi niyetinden şüphem yok” dedi.

CHP İzmir Milletvekillerinin performansına dair açıklamada bulunan Özdemir, “Üç milletvekilimiz Genel Başkan Yardımcısı ve neredeyse her yerde. Gökçe Gökçen’in özel bir durumu var. Kendisiyle ilgili izni olmadan bir şey söyleyemem. Deniz (Yücel) ve Murat (Bakan) Bey, Türkiye’nin her tarafında varlar. Yeni katılan arkadaşlarımız aidiyet duygusuyla oldukça başarılı. Tüm milletvekillerimiz çabalarını ortaya koyuyor. Aidiyet hissi her geçen gün artmakta, çünkü herkes CHP’nin saldırının altında olduğunun bilincinde” ifadelerini kullandı.

'Vazifeyi yerine getirelim'

CHP İzmir İl Örgütü ve İzmir halkına bir çağrınız var mı sorusuna Özdemir, “CHP İzmir İl Örgütüne şunu iletebilirim; birlik ve beraberlik içerisinde kongrelerimizi tamamlayıp Amiral Gemisi rolünü üstlenmeliyiz. Genel Merkezimize ve tüm Türkiye’ye sahip çıkarak CHP iktidarına giden yolda üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getirmeliyiz. Çünkü yol, iktidar yoludur. Bu saldırılar, CHP’nin iktidara gidip gideceği konusundaki tehlikenin göstergesi olarak gelişmektedir. En son gerçekleşen Aydın saldırısına karşı, 18 Ağustos’ta bütün örgütlerimizle orada olmalıyız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, İzmir örgütü buradan en yüksek sesi çıkaracaktır” dedi.

İzmir örgütü oldukça dinamik bir yapıdadır ve birçok belediye başkanımız partisel kökenlere sahiptir. İzmir’in aidiyet duygusu diğer şehirlerden daha yüksektir. Bir operasyon gerçekleşse dahi, baskı olsa da hiçbir şey olabileceğine inanmıyoruz; arkadaşlarımız partilerinin arkasında duracaklardır. Aydı’nın AKP’ye geçişi oldukça onur kırıcı bir durum ve İzmir’de hiçbir belediye başkanının böyle bir şeyi yapacağına inanmıyorum.

reklam

YORUM YAP