reklam
reklam
DOLAR40,8915% 0.03
EURO47,7662% 0.11
STERLIN55,2446% 0
FRANG50,7213% 0.18
ALTIN4.369,53% -0,25
BITCOIN113.959,75-1.409
reklam

Veli-Der'den 'zoraki bağış' tepkisi: Öğrenci kayıt parası yasal değil!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Veli-Der'den 'zoraki bağış' tepkisi: Öğrenci kayıt parası yasal değil!
reklam

İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programının konuğu, Öğrenci ve Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şubesi Başkanı Necati Kalafat oldu. Programda, eğitim sistemindeki sorunlar ele alınırken, özel okullarda devlet kitaplarının ücretli satılması ve kayıt parası adı altında velilerden para talep edilmesine dikkat çekildi.

2000’li yıllarda eğitimde yaşanan sorunlardan dolayı kurulduğunu ifade eden Kalafat, “Veli derneği aslında pek de anılması gerekmeyen bir topluluk. Sonuçta öğrencilerin anayasanın güvencesi altında eğitim alması gerekiyor. Neden veliler bu hizmeti denetlemek zorunda kalsın? Bizler devlete vergi ödüyoruz. Her şey adil bir şekilde yürümeli, ancak velileri de içine alan bir eğitim yozlaşması yaşıyoruz. Kamusal eğitim niteliğimiz kayboldukça veliler de bu durumu sorgulamaya başladı. Küçük adımlarla başlayan sorunlar zamanla örgütlü bir hal aldı. Veli meselesi bir örgütlülük gerektiriyordu; Veli-Der bu ihtiyacı karşıladı. Toplumda da bu durumun karşılığı ortaya çıktı” dedi.

“Özel okula itiliyor”

LGS'de yaşanan skandala dair yorumlarda bulunan Kalafat, şunları kaydetti:

“Lise ve üniversiteler giriş sınavları son 10 yılda çeşitli tartışmalarla gündeme geliyor. Bu yıl, son yılların en zor sınavlarından biri olmasına rağmen 750'den fazla öğrenci tam puan aldı. Bu durum, sınav sistemleriyle yetiştirilen öğrencilerin bu kadar yüksek puanlar almasını alışılmadık bir şey değil. Ancak esas olarak yüzde 1-1,5'luk kesime bakmak gerekiyor. Devlet okullarından bu gruba dahil olan öğrenciler yüzde 5'in altında. Geri kalanları ise özel okullardan ya da özel eğitim alan öğrenciler oluşturuyor. Bu, pedagojik bir yanlışlık. Sınav sonuçlarını ve adaletsizliği tartışmak yerine, sınav sistemini eleştirmeye odaklanmalıyız. Adil ve sağlıklı rekabetin yerine adaletsizliğin gündeme gelmesi kabul edilemez. Soruların nasıl dağıtıldığıyla ilgili güçlü iddialar var. Kamusal eğitim kalitesi azaldıkça, maddi durumu kısıtlı olan aileler çocuklarını özel okullara göndermek zorunda kalıyor; bu durum da kabul edilemez.”

“Tercih meselesi”

Ekonomik kriz nedeniyle öğrencilerin okula devamında yaşanan sorunlara değinen Kalafat, “Bu bir tercih meselesi. 4 yıl önce başlattığımız bir projede yoksul çocukların beslenme ihtiyaçlarının karşılanması için devletin öğrencilere ücretsiz yemek sağlamasını talep ettik. Ancak bakanlık, bunun kamusal bir görev olmadığını belirtti. Devletten beklediklerimizle, holdinglere yapılan vergi afları arasında büyük bir çelişki var. Bir çocuğun eğitimine destek verilmemesi asla kabul edilemez. Özellikle kız çocuklarının eğitimi, bu sistemin çıkarları doğrultusunda ihmal edilmemeli.” şeklinde konuştu.

“Denetim yok”

Özel okullarda devlet kitaplarının paralı satılması konusuna dikkat çeken Kalafat, “Özel okulların belirli oranlarda fiyat artışında yasal olarak sorumlulukları mevcut. Ancak Türkiye'deki enflasyon gerçeği ortaya çıkmıyor. Kara geçmeye çalışan özel okullar, kârlarını düşünerek öğretmenlerin ve personelin maaşlarını kısıyorlar. Eğitim setlerinin yurt dışından getirileceği belirtilerek bu ürünlere yüksek fiyatlar biçiliyor ve bu seti almayan öğrenciler sınavlara giremiyor. Aynı zamanda kıyafet ve servis ücretleri de piyasanın altında olmaktan çıkıyor. Durumu dava etseniz bile sonuç alınamıyor. Öğrencilerin zararına giden süreçlerde özel okul birlikleri, birlikteliklerini koruyor ve kârlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Artık özel okullar, eğitim kalitesinden çok kâr hedefleyen bir yapıya büründü; bu da kabul edilemez.” dedi.

“Zoraki bağış alamazlar”

Devlet okullarında zorunlu bağış adıyla alınan kayıt paralarının yasal olmadığını vurgulayan Kalafat, “Günde en az 50 telefon alıyoruz. Zorunlu eğitimde hiçbir ücret talep edilemez ama MEB okullara gereken desteği göndermiyor. Velilere buradan şunu iletmek istiyorum; 12. sınıfa kadar hiçbir okul personeli sizden para talep edemez, zoraki bağış alınamaz. Eğer bir zorlamayla karşılaşırsanız, Veli-Der olarak her türlü desteği sunmak için buradayız. Unutmayın, yalnız değilsiniz,” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

reklam

YORUM YAP