

Türkiye’deki cezaevlerinde, 335’i ağır olmak üzere en az bin 412 hasta mahpusun bulunduğu ifade edildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan raporda, 230 mahpusun yaşamını tek başına sürdüremediği belirtiliyor. Ayrıca mahpusların hastanelerde kelepçeli muayeneye zorlandığı vurgulandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, “Hasta Mahpuslar Raporu”nu sundu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan verilere göre, 7 Nisan 2025 tarihi itibarıyla Türkiye’deki 395 açık ve kapalı cezaevinde toplamda 403 bin 60 tutuklu ve hükümlü yer almakta.
Raporda, cezaevlerinde 161’i kadın, 1.251’i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta mahpusun varlığına dikkat çekildi. “Ağır” olarak nitelendirilebilecek 335 mahpus arasında, 230’unun yaşamını tek başına idame ettiremediği ve 105’inin destek ihtiyacı olduğu belirtildi. Ayrıca, 188 mahpusun hastalıkları nedeniyle devamlı kontrol altında tutulması gerektiği ifade edildi. 515 mahpusun hastalıkları tanımlanamadığı için durumlarının değerlendirilmesi mümkün olmamıştır.
Kelepçeli Muayene Dayatması
Hasta Mahpuslar Raporu’na göre, cezaevlerinde yaşamını tek başına sürdüremeyen 230 hasta, desteğe ihtiyaç duyan 105 hasta, sürekli kontrol gerektiren 188 hasta, ameliyat edilmesi gereken 38 hasta, tedavi edilmesi gereken 21 hasta, tanı konulması gereken 34 hasta ve hastalığı takip edilmesi gereken 247 hasta mahpus bulunmaktadır. Ayrıca, sekiz ortopedik engelli, 23 görme engelli ve iki işitme engelli hasta mahpus mevcut.
Raporda kanser, kalp hastalığı, Wernicke-Korsakoff sendromu, kas hastalıkları, hafıza sorunları, ruh sağlığı hastalıkları, tüberküloz ve KOAH, diyabet, böbrek-üriner sistem hastalıkları, karaciğer hastalıkları, ortopedik rahatsızlıklar ile göz ve işitme sorunları bulunan mahpusların durumları hakkında bilgi de yer aldı.
İHD’nin tespitlerine göre, mahpuslar hastanelerde kelepçeli muayeneye zorlanmakta, hasta-doktor mahremiyeti ihlal edilmektedir. Muayene odalarına jandarma ve infaz koruma memurlarının girmesi, mahpusların sağlık haklarının ciddi ölçüde ihlal edilmesine neden olmaktadır.
Hastane Sevklerinde Ciddi Hak İhlalleri Yaşanıyor
Rapora göre, hastane sevkleri insan onuruna aykırı koşullarda gerçekleştirilmektedir. Mahpuslar, dar ve hijyenik olmayan nakil araçlarında uzun süre bekletilmekte, yaz aylarında klimasız, kış aylarında ise ısınmasız bekletilmektedir:
“Hastane sevkleri, tek kişilik bölmelerde ve insanlık onuruna yakışmayan nakil araçlarıyla yapılmakta ve bu durum sağlık hakkı açısından ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Bu araçlar, epilepsi, astım gibi hastalıklarla birlikte kronik hastalığı olan mahpuslar için ciddi tehlike oluşturmaktadır. Ring araçlarının yaz aylarında klimalarının çalıştırılmaması, kış aylarında ısıtılmaması, araçların hijyen kurallarına uygun olmaması hastalıkları tetiklemektedir. Mahpuslar, polikliniğe ulaşana kadar ve hapishaneye geri dönene kadar bu araçlarda saatlerce bekletilmektedir.”
İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu “Hasta Mahpuslar Raporu”ndaki bazı tespitler ise şöyle:
Kelepçeli muayene dayatması ve hasta-doktor mahremiyetini yok sayarak muayene odalarına jandarma ve infaz koruma memurlarının girmesi sağlık hakkı ihlaline yol açmaktadır.
Son yıllarda jandarma tarafından yapılan insanlık onuruna aykırı ağız içi arama uygulamaları ve diğer birçok insan onurunu zedeleyen uygulamalar, hasta mahpusların hastanelere gitmesini engellemektedir.
Hasta mahpuslar, süreli olarak revire çıkarılmamakta, revirlerden polikliniklere ve oradan üçüncü basamak sağlık hizmetlerine sevkleri için aylarca sırada bekletilmektedir.
Ağır mahpuslar dahi yatağa kelepçelenmekte, diş çekimi, kan alımı gibi tüm muayeneler sırasında kelepçeler çıkarılmamaktadır.
Hastane polikliniğinde hasta-doktor mahremiyeti, askerler tarafından ihlal edilmekte ve doktorların tedavi protokollerinin uygulamasına izin verilmemektedir.
Mahpusların kaldıkları koğuş ve hücrelerde yeterli ısıtma, havalandırma sağlanmamaktadır. Havalandırma saatleri kısıtlı tutulmaktadır.
Temiz su ve sıcak suya erişim imkânları kısıtlıdır. Mahpuslar içme suyu olarak kantinden almak zorunda kalmaktadır. Maddi durumu olmayanlar ise sağlıklı olmayan suyu içmek zorunda kalmaktadır.
Mahpusların iaşe bedelleri yetersiz, yemekler besleyici olmamakta ve miktar açısından yetersizdir.
Kimi hapishanelerde mahpuslar aşırı kalabalık koğuşlarda tutulmakta, bu durum sağlık sorunlarını olumsuz etkilemektedir. Yeterli ısınma, hijyen ve kişisel alan eksikliği birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.
Hapishanelerde yemekler plastik kaplarda verilmektedir. Plastik kapların sağlığa uygun olmamasına rağmen mahpusların metal kap talepleri de kabul edilmemektedir.
Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde mahpuslar tek başlarına hücrelerde tutulmaktadır. Hasta ve engelli mahpusların bir kısmı da bu odalarda kalmakta, bu da yaşam hakkı ihlallerini doğurmaktadır. Bu yerlerde mahpuslar çamaşırlarını odalarında yıkamakta ve kurutmak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, banyo, tuvalet ve yaşam alanının iç içe olmasından dolayı nemli ve mikrobik bir ortam yaratmakta, çeşitli hastalıklara yol açmaktadır. Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerin avlusuna açılan tek penceresi de tel kafeslerle kapatılmış olup, buradan sağlanacak temiz havanın azlığı ve aydınlatmanın yetersizliği de sağlık sorunları yaratmaktadır.