

Balkan kentleri arasında turizm, ekonomi ve kültür alanlarında iş birliğini güçlendirmek ve kent diplomasisini geliştirmek üzere oluşturulan B40 Balkan Şehirleri Ağı'nın “B40 Kültürel ve Ekonomik İşbirliği Zirvesi”, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde sürmekte. Zirvede, Dijital Göçebelik, Beyin Dolaşımı, Yetenek Çekimi, Yönetişim ve Kentsel İnovasyon konuları üzerinde duruldu. CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, dijital göçebeliğe dair bir sunum gerçekleştirdi. 21. yüzyılın kentleri tanımlayan unsurlarının, binalarda değil, çeşitli yerlerden gelen insanların oluşturduğu bağlar olduğunu vurgulayan Özlale, “Dışarıdan biri İzmir’e neden gelsin? Buraya gelmek için birçok neden var; burası gerçekten güzel bir yer. Eğer dijital göçebeler için uygun finansal mekanizmalar oluşturursak, onların katkıları şehirlerin sermayesini oluşturabilir. Bizim görevimiz, uygun finansal araçlar geliştirerek kentlerin ve toplumun büyümesine destek olmaktır. İzmir, farklı ülkelerden gelen insanların birlikte hikâyeler yazabildiği bir şehir. Dijital göçebeleri değerlendirirken bu hikayeyi nasıl kurgulayabileceğimizi de düşünmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Bunu Kaçırma Lüksümüz Yok
Prof. Dr. Ümit Özlale, dijital göçebeliğin 4. sanayi devriminin bir sonucu olduğunu ifade ederek, “Küresel ölçekte dijital göçebelerin sayısı 40 milyonu geçti, 2030 yılına kadar bu rakamın 60 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu durum, olağanüstü bir deneyim ve bilgi paylaşımı fırsatı sunuyor. Ancak Türkiye, teknoloji ve internet altyapısında hala geride kalıyor. Merkezi hükümetten gerekli beklentiler var; elektriklerin sık sık kesildiği bir ortamda dijital göçebeleri buraya çekmek zordur. Türkiye’de belirgin bir barınma sorunu var; bu İzmir için de geçerli. Göçebeleri çekebilmek için bu barınma sorununu çözmek şart. Ayrıca, dünyanın çeşitli yerlerinde dijital göçebelere yönelik otel yatırımları yapılıyor; bu tür yatırımları çekmeliyiz. Devlet ve yerel yönetimler aracılığıyla dijital göçebelik konusunu ele alırsak, bunun getireceği sorunları da göz önünde bulundurmalıyız. Fırsat ve sosyal denge arasında ince bir çizgi mevcut.” dedi.
Dijital Göçebelerin Yüzde 64’ü Z ve Y Kuşağı
Dijital göçebelerin gelir gruplarını paylaşan Özlale, “Yüzde 17’si yıllık 25 bin doların altında, yüzde 37’si 25 bin-75 bin dolar, yüzde 30’u 75 bin-150 bin dolar ve yüzde 16’sı da 150 bin dolar üzerinde gelir elde etmektedir. Dijital göçebelerin yüzde 64’ü Z ve Y kuşağından oluşuyor. Z kuşağı 2019’da sorunsal olarak yüzde 1’in altındayken, 2024’te bu oran yüzde 26’ya çıkarak önemli bir artış göstermiştir. Etnik çeşitlilikte de bir artış söz konusu. Afrikalı-Amerikalı göçebelerin oranı dört yıl içinde yüzde 13’ten 21’e yükseldi. Göçebeler, genellikle genç, mobil, kültürel açıdan zengin ve teknolojiye entegre bir nüfusu temsil eder. Yüzde 79’u aktif olarak yapay zeka kullanmakta, yüzde 23’ü de çocuklarıyla seyahat etmektedir.” şeklinde bilgi verdi.
İzmir, Kültürel Çeşitlilik, Yürünebilirlik ve Sosyal Yaşamda Güçlü
Dijital göçebelerin sadece tek başına gezen gençlerden ibaret olmadığını, teknoloji ile iç içe ve aile odaklı bir yaşam tarzı benimsediklerini belirten Özlale, şehirler arası dijital göçebe uygunluk kriterlerini de ifade etti. Özlale, “İzmir, kültürel çeşitlilik, yürünebilirlik ve sosyal yaşamda güçlü; ancak internet hızı ve vize kolaylığı noktasında geride. Belgrad ve Sofya, uygun yaşam maliyetleriyle öne çıkarken, Atina da kültürel çeşitlilik ve sosyal yaşam açısından İzmir’e benziyor; ancak internet altyapısı açısından daha avantajlı.” dedi. Türkiye ve diğer Balkan ülkelerinin kalkınma ajansları gibi kuruluşlar aracılığıyla sermaye birikimi ve yatırım ihtiyacı olduğunu sözlerine ekleyen Özlale, zirveye ev sahipliği yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a teşekkür etti.
Sorunların Üstesinden Birlikte Gelmeliyiz
Yazar ve Yaratıcı Bürokrasi Hareketi Öncüsü Charles Landry, zirveye çevrimiçi katılarak, İzmir’e 5 yıl önce geldiğini ve kentin güzelliğinin aklında kaldığını aktardı. Landry, “Yaşanabilir şehirler yaratmaya çalışıyoruz. Bu duruma ‘yaratıcı şehir yaratmanın sanatı’ diyoruz ve cesaret gerektiriyor. Zorlu bir süreç, bu süreçte etik sorulara da değinmek gerekiyor. Şehirleri inşa ederken yeniden düşünmeliyiz, alternatif planlar oluşturmalıyız. İnsanlar hem evde gibi hissetmek hem de daha geniş bir dünyanın parçası olmak istemektedirler. Bu duruma dair birçok çelişki mevcut: Şehriniz daha kapalı mı yoksa daha açık mı? Diğer bir konu ise doğaya ses verecek miyiz? Doğanın da haklarının olduğunu unutmamalıyız. Üçüncü unsur da dayanışmadır. Yaşlı kuşak, dünyanın büyük sorunlarına çözüm üretmedi; bu konuda sistemin işleyiş biçimini değiştirmek oldukça zor. Yeni iş birliği alanları oluşturarak bu sorunların çözümünde beraber çalışmalıyız.” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Dijital Göçebelik Konuşuldu
Zirve, “Dijital Göçebelik, Beyin Dolaşımı ve Yetenek Çekimi” temalı panelle devam etti. Ege Genç İş İnsanları Federasyonu (EGİFED) Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; dijital göçebelik uzmanı Dr. Kaisu Koskela, CoSTAR Creative Technologies Direktörü Dr. Vicki Williams, Zagreb Belediyesi Bilgi İşlemleri Daire Başkanı Drazen Lucanin ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler katılımcılar arasında yer aldı.
İzmir Bir Hoşgörü Şehri
Dijital göçebelik uzmanı Dr. Kaisu Koskela, panelde online olarak katıldı ve bir sunum gerçekleştirdi. Koskela, “Dijital göçebelik, pandemi döneminde ortaya çıkan bir olgu. Üzerinde çalışmamız gereken bir alan.” dedi. CoSTAR Creative Technologies Direktörü Dr. Vicki Williams, sunumunda mekan odaklı ihtiyaçların dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptı. Zagreb Belediyesi Bilgi İşlemleri Daire Başkanı Drazen Lucanin, dijital göçebeliğin Zagreb için önemli olduğunu ve şehrin hizmetlerinin erişilebilir olması gerektiğini belirtti. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler ise, “Dünyada Portekiz bu konuda örnek ülkelerden birisi. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkeler de bu tür girişimlere yöneldi. Dijital göçebeliği turizm modeli haline getirdiler. Ekonomik kalkınma adına bunun üzerine gitmeyi öneriyorum. İzmir, hoşgörü şehri olarak bu alanda Türkiye’deki diğer şehirlerden daha önde.” dedi.
Biz Şehirleri Daha Yaşanabilir ve Çekici Kılıyoruz
Günün üçüncü paneli “Misyon Odaklı Yönetişim ve Kentsel İnovasyon” başlığıyla gerçekleşti. Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Lenger’in moderatörlüğünde ilerleyen panelde, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Belediye Altyapı Sektörü Proje Yöneticisi Tülin Keyik, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Altyapıdan Sorumlu Kıdemli Bankacı Begüm İrhan ve Uluslararası Finansman Kurumu (IFC) Altyapı Yatırım Sorumlusu Müge Sandal katıldı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Altyapıdan Sorumlu Kıdemli Bankacı Begüm İrhan, “Her şehir kendine özgüdür. Problemler ve çözümler farklılık gösterir. Ancak, ortak bir çözüm var; finansman.” diyerek İzmir'in de yer aldığı Yeşil Şehir Eylem Planı'na işaret etti. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Belediye Altyapı Sektörü Proje Yöneticisi Tülin Keyik ise, “Türkiye'de 20 yıldır etkiniz. Yeşil hareketlilik ve su dirençliliği projeleri için finansman sağlıyoruz. Bu şekilde şehirleri daha yaşanabilir ve çekici hale getiriyoruz.” dedi. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak yürütülen projelerden bahsetti. Uluslararası Finansman Kurumu (IFC) Altyapı Yatırım Sorumlusu Müge Sandal, yenilikçi yatırımlara verdikleri önemi belirterek, 2000’li yılların başında belediyelere yatırım yapmaya başladıklarını aktardı.