reklam
reklam
DOLAR41,2728% 0.03
EURO48,3418% -0.06
STERLIN55,9160% 0.08
FRANG51,6556% -0.18
ALTIN4.829,57% 0,39
BITCOIN113.171,001.709
reklam

İzmir'de Kayyum Protestosu: Türkiye Demokrasi Tarihine Kara Bir Leke Olarak Geçecek

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir'de Kayyum Protestosu: Türkiye Demokrasi Tarihine Kara Bir Leke Olarak Geçecek
reklam

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “Halkın iradesi gasp edilemez, kayyumlara hayır” başlıklı bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel okudu. Yüksel, Türkiye’nin demokrasi, hukuk ve özgürlükler açısından tarihi açısından en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, iktidarın halkın iradesini göz ardı ederek kayyumlar aracılığıyla demokratik işleyişi ortadan kaldırmaya çalıştığını ifade etti.

Halkımız Buna Dur Diyor ve Demeye Devam Edecektir

Yüksel, “Ülkemiz demokrasi, hukuk ve özgürlükler açısından çok karanlık bir dönemde. Baskıcı bir yönetim, mevcut demokratik kazanımların neredeyse hepsini ortadan kaldırmakta ve halkın iradesini sindirmeye çalışmaktadır. İktidar, 'öteki' dedikleri kesimle beraber demokrasi ve özgürlük mücadelesi vermektedir. Doğu ve Güneydoğu'da yıllardır uygulanan kayyum türündeki 'demokrasi', artık ülkenin batısında da içselleştirilmektedir. Demokratik yollarla halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları ve siyasiler, birer birer cezaevine gönderiliyor. İktidar kaybettiği belediyeleri, halkın iradesini gasp ederek 'kayyumlar' aracılığıyla geri almaya çalışıyor. Ancak eşitlik, barış, demokrasi ve adalet için mücadele eden halkımız buna dur dedi ve demeye devam edecektir. Son günlerde CHP İstanbul İl Başkanlığı özelinde yaşanan olaylar biliniyor. CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi’nde başkan seçilen Özgür Çelik ve yönetimi, hukuki yetkisi olmayan İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılarak, İstanbul İl Başkanlığı’na Gürsel Tekin ve ekibi kayyum olarak atanmıştır.” şeklinde konuştu.

Kara Leke Olarak Anılacak

Kararın hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Yüksel, “Günlerdir hukukçular tarafından tartışılan bu konu ile ilgili, 'hiçbir kanun ve usulde böyle bir kararın alınmasının mümkün olmadığı' ifade edilmiştir. Barolar, konunun hukuki boyutunu net bir şekilde açıklamaya çalışsa da bu durum hukuk garabetini durduramamıştır. Bu hukuk garabeti sonrasında, CHP İstanbul İl Merkezi polis ablukasına alınmış, partililer ve yöneticiler binaya sokulmamıştır. Tüm bunlara rağmen, insanlar, üyesi oldukları partinin binasına barikatları aşarak ve polis ablukasını delerek girmiştir. Kayyum olarak atananlar, 'baba ocağı', 'evimiz', 'partimiz' gibi söylemlerle durumu yumuşatmaya çalışsalar da iktidar, ana muhalefet partisini hukuksuz yollarla siyaset dışı bırakma çabası içindedir. Bu antidemokratik uygulamalar, Türkiye demokrasi tarihinin en karanlık lekelerinden biri olarak kaydedilecektir.” ifadelerini kullandı.

Bu Yol Bir Çözüm Değildir

Türkiye'nin en karanlık dönemlerinden geçtiğini dile getiren Yüksel, “Ekonomik kriz, siyasi krizle birleşmiş durumda. Yönetenler artık yönetimde zorlanmakta, yönetilenlerse bu şekilde yönetilmeyi kabul etmemektedir. Bu kriz, daha fazla demokrasi, ekonomik refah, adalet, hukukun üstünlüğü ve çoğulculuk ile aşılabilecekken, toplum, tam tersi antidemokratik uygulamalarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Çözüm, tek bir muhalif sesin dahi çıkmasına izin verilmeyen, hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir ülke değil, herkes için demokrasi, adalet, eşitlik ve hukukun üstünlüğü gibi çoğulcu uygulamalardır. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak bu çoğulcu ve demokratik uygulamalara ulaşmak için üzerimize düşen mücadeleyi sürdüreceğimizi ve hiç kimsenin bunun önünü alamayacağını bir kez daha belirtmek istiyoruz.” dedi.

reklam

YORUM YAP