

İzmir'in Balçova ilçesinde bir polis karakoluna yaptığı saldırıda 2 polis memurunu şehit eden 16 yaşındaki Eren Bigül'ün ifadesi, soruşturmanın seyrini önemli ölçüde değiştirecek bilgiler içeriyor. Sabah Gazetesi’nin ulaştığı ifadelere göre, saldırganın başka hedefler planladığı ve psikolojik durumu dikkat çekiyor. Ancak, resmi yetkililer bu bilgilerin hiç birini henüz onaylamadı. Adli süreç devam ediyor.
Balçova’da 2 Polisi Şehit Eden Saldırgan İtiraf Etti: İlk Hedefi İzmir Fuarı İmmiş
Sabah’ın haberine göre, Eren Bigül ifadesinde şu şekilde konuştu: “Silahla ilk tanışmam 7 yaşımdaydı, babamla havalı tüfekle şişeye ateş ettim. Sonrasında silah kursuna katıldım. Babam Nuhver Bigül ile bir kez poligona gidip tabancayla atış yaptım. Silahlara olan merakım nedeniyle poligona gitmiştim.”
“Son Birkaç Ayda Bir Şeyler Yapmayı Düşünüyordum”
Bigül, “İnternetten DEAŞ eylemlerini izledim, Bekir El Bağdadi'nin konuşmalarını dinledim. 2 yıl önce 400 liraya bir sustalı bıçak aldım. Ayrıca evde bıçak koleksiyonu yaptım ve bunu ailem de biliyordu” dedi. Maske ile dolaşmanın hoşuna gittiğini belirten Eren Bigül, “Kapıda silah ve maskeyle fotoğraflarımı çektim. Son bir iki aydır bir şeyler yapmayı düşünüyordum. Hızla ahiret hayatına geçmek istiyordum. Okula gidip gitmemekle ilgili düşünceler içindeydim.” şeklinde konuştu.
“İzmir Fuarı'na Saldırmayı Düşünmüştüm”
Bigül, İzmir Fuarı'na saldırmayı düşündüğünü ancak sonrasında bu saldırıdan vazgeçtiğini ifade etti. “Aklıma Balçova Ata Caddesi'ndeki bir bara saldırı yapma fikri geldi. Alkol tüketilen bir yer olduğu için oraya da saldırmak istedim. Ancak sonra bu düşüncemi değiştirdim. Evimizin yakınındaki polis karakoluna saldırmaya karar verdim. Gece uyudum ama bu düşünce aklımdaydı ve sabah 06.00-07.00 arası giyinerek evden çıktım.” dedi.
“Mermileri Çantama Ağustos Ayında Koymuştum”
Karakola saldırmadan önce eşofman ve tişört giydiğini belirten Bigül, “Üzerime ceket giydim ve maskemi taktım. Dolabımdaki otomatik av tüfeğini aldım, mermileri de daha önce çantaya koymuştum. Ağustos ayında sırt çantama mermileri yerleştirmiştim. Saldırıda kullandığım el yapımı patlayıcıları çantama koydum. Patlayıcıyı torpilleri birleştirip çelik bilyeler ekleyerek hazırladım. Yakın mevkilerde yaralanmamak için peçete, kolonya ve makas da çantama koydum.” açıklamalarında bulundu.
“Annem İşe Gitti, Babam Uyuyordu”
Sabahleyin aile fertlerinin uykuda olduğunu anlatan Eren Bigül, “Annem işe gitti, babam uyuyordu. Kardeşlerim ve dedem de uykudaydılar. Ben saldırı yapacak mıydım, çelişkideydim. Babamın uyanmaya başladığını fark ettiğimde, evden dışarı çıktım. Apartmandan birkaç dakika bekledikten sonra kararımı verdim ve karakola koştum. Karakolun bahçesinde oturmakta olan iki polis memuruna ateş ettim.” dedi.
“Pişmanım”
Toplam 2-3 kez ateş ettiğini hatırladığını belirten Bigül, “Olay sırasında birçok ateşim isabet etmedi. Ama ben yine de karşımdaki polislere ateş etmeye devam ettim. Çatışma esnasında el yapımı patlayıcıları da fırlattım, pişmanım ve söyleyeceklerim bu kadar.” dedi.
Ne Olmuştu?
Balçova'da 16 yaşındaki Eren Bigül, 8 Eylül'de düzenlediği saldırıda 1'inci Sınıf Emniyet Müdürü Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın'ı şehit etti.
Olayla ilgili 27 kişi gözaltına alındı. 18 yaşındaki 16 şüpheli ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Geriye kalan 11 şüpheliden 7’si, aralarında Eren Bigül ve babası Nuhver Bigül ile İran ve Suriye uyruklu 5 kişi, tutuklandı. 1'i çocuk, 4 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.