

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 1 Ocak 2026'dan itibaren geçerli olmak üzere Son Kaynak Tedarik Tarifesinde yıllık tüketim limiti 4 bin kWh olarak belirlendi. CHP Sanayi Komisyonu Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, alınan bu karara sert bir üslupla tepki gösterdi.
Arslan, “Vatandaşları, kaliteli ve uygun fiyatlı hizmet sunmayan dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinden, bireysel sözleşme yapmaya zorlamak istiyorlar. GSM operatörlerinde olduğu gibi, vatandaşın neye ne kadar ödediğini görememesi amacıyla karmaşık kademeler ve çeşitli kotalar oluşturup kafa karışıklığına neden oluyorlar.” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Arslan’ın açıklaması şöyle devam etti;
“Bugün Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 1 Ocak 2026'dan itibaren geçerli olmak üzere Son Kaynak Tedarik Tarifesinde yıllık tüketim limiti 4 bin kWh olarak belirlenmiş durumda.
Subvansiyon iddiasıyla Şubat 2025'te bu tarifede değişiklik yapan ve yıllık 5 bin kWh limitini aşan abonelerin tarifesine yaklaşık %100 zam yapan iktidar, bu yeni düzenleme ile birlikte vatandaşın elektrik faturasında %90 oranında bir artış yapmış olacak. 980 TL olan fatura, 1955 TL’ye yükselecek. Faturaların kademesine göre, zaten %60-70’inden fazlası sadece dağıtım bedeli olarak şirketlere gitmekte.
Ayrıca, tarımsal sulama amacıyla kullanılan elektriğin Son Kaynak Tedarik Tarifesi kapsamındaki yıllık limitinin ise 15.000 kWh’a düşürüldüğünü ifade etti. Gıda enflasyonunun yükselmesiyle birlikte çiftçilerimiz artan maliyetler yüzünden hasat yapamazken, tarıma destek artırılması gerekirken azaltılmış durumda.
Vatandaşları, kaliteli ve uygun hizmet sunmayan dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinden, bireysel sözleşme yapmaya zorlamak istiyorlar. GSM operatörlerinde olduğu gibi, vatandaşın neye ne kadar ödediğini görememesi için karmaşık kademeler ve farklı kotalar ile kafa karışıklığı yaratıyorlar.
Bu nedenle diyoruz ki, devlet şirket aklıyla yönetilemez. Temel bir hak olan enerjiye erişim, kamu eliyle, tüm vatandaşlara eşit, adil, şeffaf, uygun maliyetli ve kaliteli bir biçimde sağlanmalıdır.
Bu halk, siz şirketleri sübvanse etmek için vergi vermiyor. Bu halk, sizin siyasi çıkarlarınız için faturalara sübvansiyon masalları yazmanız amacıyla vergi vermiyor.
Özelleştirmeler ile yandaşlara peşkeş çektiğiniz enerji piyasasında oluşan kara delikten kurtulmak için, milletin sırtına binmeyi bırakmalısınız.”



