reklam
reklam
DOLAR42,2134% 0.24
EURO48,8967% 0.3
STERLIN55,6436% 0.35
FRANG52,4455% 0.39
ALTIN5.434,09% 0,83
BITCOIN104.517,322.327
reklam

Dervişoğlu İzmir Kongresinde Konuştu: İzmir Benim Nefesim, Cumhuriyet’in Kalbidir!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dervişoğlu İzmir Kongresinde Konuştu: İzmir Benim Nefesim, Cumhuriyet’in Kalbidir!
reklam

İyi Parti 4. Olağan İl Kongresi, Kültürpark Celal Atik Spor Salonu'nda düzenleniyor. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, İzmir 4. Olağan İl Kongresi’ne katılarak güncel siyasi olaylar ve İzmir hakkında önemli mesajlar verdi.

“İzmir Benim Nefes Aldığım Yerdir”

İzmir’in kendi evi olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “İzmir benim nefes aldığım yerdir. Mustafa Kemal’in ilkelerini merkezine alan kenttir İzmir. Mustafa Kemal’i unutturmaya çalışıyorlar ama bu ülkede ondan büyük kimse yok. Hala onun fikirlerini takip ederek Cumhuriyet’i yaşatmaya çalışanlar var. Kim ne yaparsa yapsın, kimse Mustafa Kemal’i bu milletin kalbinden sökemez. Onun için Anıtkabir çevresinde lokma döktüreceğiz. Burada sizin adınıza konuşuyorum. Atatürk sadece anılmaz; onu anlamak gerekir. Eskiden Atatürk haftası ilan edilir, konferanslar düzenlenirdi. Yarın okullar kapalı, çocuklar Mustafa Kemal’i anamayacak, bunu kim yapıyorsa bu memlekete ihanet ediyordur. İktidar olduğumuzda andımızı okutmak bizim boynumuzun borcudur. Buradaki herkesin emeklerini görüyorum. Zor günlerde partimize nasıl sahip çıktığınızı biliyorum. Söylediklerim kalbimden geliyor. Bir yanlışlık olursa karşınızda bizi bulacaksınız. Bana sahip çıkın” şeklinde konuştu.

“İhanete Tek Başımıza Direniyoruz”

Dervişoğlu, ikinci çözüm süreciyle ilgili eleştirilerde bulunarak bu süreci tuzak olarak tanımladı. “Yağma yok, herkes bu ülkede ettiğini bulacak. Bunu buradan ilan ediyorum. Kim ki Atatürk ile uğraşıyorsa bunun hesabını verecek. Okyanus ötesinden bir senaryo yazıldı ve biz en başından uyardık. Bu tuzağa düşmeyin dedik ama bizi dinlemediler. Hala milli birliğimiz zayıflatılmakta. Cumhuriyet’in tapu senedi olan Lozan’a saldırıyorlar. Bunlar Sevr’e uşaklık yapıyorlar, derhal bu tuzağa düşmeyin dedik. Son kale olarak biz buradayız, birlikte sonuna kadar dayanacağız. Geldikleri gibi gidecekler. Tüm olumsuzluklara karşı direniyoruz. Bize olan düşmanlığın daha da artacağını kabul edin. İhanete karşı tek başımıza direniyoruz.”

“Anıtkabir’e Çıkan Tüm Yollarda Lokma Döktüreceğim”

Kongrede konuşmasına devam eden Dervişoğlu, yarının Atatürk'ün ebediyete intikalinin 87. yılı ve 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü olduğunu hatırlatarak, “Mustafa Kemal Atatürk’e rahmet okumayı küçük gören bir hainler grubu var. Neyse ki sayıları çok değil. Onu unutturmaya çalışıyorlar ama bu ülkede ondan büyük kimse yok. Hala onun ayak izlerini takip ederek cumhuriyeti yaşıyoruz. Kim ne yaparsa yapsın, Mustafa Kemal Atatürk’ü bu milletin vicdanından sökmeye asla muvaffak olamayacaklar. Kocaeli Valisi, bütün ilçelerinde Mustafa Kemal’in ruhuna Kur’an okutulmasını istedi ama buna karşı çıktılar. Biz de Türkiye’nin her ilinde ikindi namazı öncesi Kur’an okutacağız. Ayrıca İzmir geleneğidir, lokma dağıtacağız. Anıtkabir’e giden tüm yollarda lokma döktüreceğim.”

“Andımızı Onun Kapısının Önünde Okutmak Benim Boynumun Borcudur”

Dervişoğlu, geçmişte 10 Kasım haftasının Atatürk Haftası olarak ilan edildiğini hatırlatarak, “O hafta Atatürk’ü anlamak amacıyla etkinlikler yapılırdı. Ama şimdi Türkiye’de okullar tatil edildi, çocuklar Mustafa Kemal’i anamayacak. Bu durumu yapan kim varsa bu milletin ruhuna ihanet ediyor. İzmir’de Buca’da Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğrenciler Andımız’ı okuyor diye müdür müdahale etti. Danıştay kararıyla Andımız her yerde okunabilir. Ben bu müdürü kınamakla kalmayacağım; ‘Andımızı Tayyip Erdoğan’ın evinin önünde okutmaktan imtina etmem’ diyeceğim. Gün gelecek, Allah iktidar olmayı nasip ederse İstiklal Marşımızı ve Andımızı onun kapısının önünde okutmak benim boynumun borcudur. Bu, bir İzmirli sözü.”

“Birisi Bir Haksızlık Ya Da Yanlışlık Yaparsa Karşısında Beni ve İyi Parti’yi Görecektir”

Dervişoğlu, bazı konularda cevap vermenin düşürücü olduğunu belirterek, “10 Kasım’da okulları kapatıyorsanız, bu milli bir konu olur. 10 Kasım günü okulları tatil edip, Anıtkabir ziyaretinde çocukları oraya doldurup Recep Tayyip Erdoğan sloganları atıyorsanız, niyetinizin kötü olduğunu yüzünüze haykırırım. Bu ülkenin değerlerine sahip çıkmakla yükümlüyüz. Eğer biri bir haksızlık yaparsa Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Parti’yi görecektir. Ama Cumhurbaşkanı AKP şapkasıyla saldırıyor, cevap verildiğinde ise kendini Cumhurbaşkanı kalkanıyla savunuyor. Herkes bir gün ettiğini bulacak, kim ki Mustafa Kemal ile uğraşıyorsa bunun hesabını verecek.”

“Daha Önce Geldikleri Gibi Gittiler, Yine Geldikleri Gibi Gidecekler”

Dervişoğlu, “Okyanus ötesinden bir senaryo yazıldı. Biz de en başından uyardık. Hala federasyondan bahsediyorlar, Lozan’a saldırıyorlar. Bunları söyledik, ‘Deri değiştiren yılana inanmayın’ dedik. Son kaleyi biz savunduk, şimdi hepsi bir. Bir bütünüz. Bu ülkenin düşmanları bize ihanet etmenin hayalini kurabilir ama daha önce geldikleri gibi gidecekler. Tekrar geldikleri gibi gidecekler.”

“Kimsenin Yanlış İş Yapma ve Yanlış Söz Söyleme Lüksü Yok”

Dervişoğlu, düşmanlığın daha da artacağını belirterek, “Bu zamana kadar olanların üzerinde bir planla üzerimize gelecekler. Yarın çiçekler açacağız ve iktidara ulaşacağız. Daha dikkatli olmalısınız. Küçük meselelerin büyük sonuçları olabileceğini unutmayın. Kongrelerde rekabet olur, bunları kabul etmeliyiz. Ama disiplinsizlik konusunda müdahale ederim. Bu memleket elden gidiyor. Atatürk’e Fatiha okumanın eleştirildiği bir süreçten geçiyoruz. Geleceğimiz tehlikede. İYİ Parti'nin söz hakkını kısıtlamak istiyorlar. Çünkü biz doğruyu söyleyen bir partiyiz. Herkes yaptığı işe ve söylediği söze dikkat etmelidir. Kimsenin yanlış iş yapma ve yanlış söz söyleme lüksü yoktur.”

“Gençlerimizi Bu Duruma Sokanlar, Memlekete İhanet Ediyor”

Dervişoğlu, eylül ayında ülkenin 77 vilayetine eş zamanlı ziyaretlerde bulunduklarını anımsatarak, “Türkiye’de kimse halinden memnun değil. İzmir’in çiftçisi zirai dondan etkilenmiş. Küçük Menderes havzasında süt hayvanları tehdit altında. Esnafımız kan ağlıyor. Elektronik haciz nedeniyle 300 binden fazla esnaf kepenk kapama tehlikesiyle karşı karşıya. İşsizlik bu ortamda artmışken, esnafın istihdama katkısı büyük. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın esnafın sorunlarını yeniden gözden geçirmesini talep ediyorum. Çiftçilerin borçları var ama asıl devlet çiftçilere borçludur. Gençlerimiz işe gitmek yerine konsolosluk önüne gidiyor. Gençlerimizi bu duruma sokanlar memlekete ihanet ediyor.”

“Birlikteliğimizin Temelini Oluşturan Şey Cumhuriyettir”

Dervişoğlu, asgari ücretin herkesçe bilindiğini belirterek, “Eğer İYİ Parti’nin önerileri kabul edilmiş olsaydı, asgari ücret açlık sınırının altında kalmayacaktı. Bu yıl asgari ücret 45 binin altında kalmayacaktır. Emeklilerimiz tenceresini kaynatamıyor. Memleket sandığın önüne geleceği günü bekliyor. Din, kültür ve tarih birlikteliğinin temelini oluşturan şey cumhuriyettir ve milletimizin en çok sahip çıkması gereken şey cumhuriyettir.”

reklam

YORUM YAP