

İstanbul Esenyurt'ta geçtiğimiz ay yaşamını yitiren gazeteci Hakan Tosun'un organ bağışında bulunuldu.
Hakan Tosun'un X hesabından yapılan açıklamada, “Bağışlanan her organ, yoksulluğun, savaşın ve adaletsizliğin kararttığı dünyada bir umut kaynağıdır. Hakan, sadece bir birey değil; insanlık ailesinin bir parçası ve evrensel vicdanın sesi olmuştur.” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, şu sözler vurgulandı:
“Hakan’ın ışığında yaşamın devamı, biri toprağa uzanırken diğerinin gökyüzüne bakmasıdır organ bağışı. Hakan Tosun’un ardından, bir çift göz başka bir sabaha uyanmaya, bir çift akciğer yeniden rüzgârı içine almaya başladı. Böylece Hakan, ölmezliğin en insani şeklini buldu: paylaşılan yaşam. Genellikle ölümle birlikte her şeyin sona erdiğini düşünürüz. Ancak organ bağışı, 'bitti' dediğimiz yerde yeniden başlayabilir. Bir annenin kalbi artık kendi çocuğu için değil, bir başkasının çocuğu için atar. Bir göz, yolu görünmeyen bir insana ışık tutar. Bir böbrek, bir sabah suyunu kana kana içen bir insanda yeniden yaşamaya başlar. Bu noktada ölüm, bireysel bir kayıp olmaktan çıkar ve toplumsal bir dayanışmaya dönüşür. Organ bağışı, yalnızca tıbbi bir eylem değil; bir toplumun vicdan göstergesidir. Bağışlanan her organ, yoksulluğun, savaşın ve adaletsizliğin gölgesinde bir umut tomurcuğudur. Hakan sadece bir birey değil; insanlık ailesinin bir parçası, evrensel vicdanın sesi oldu. Bir kalbi çalmakla, bir kalbi paylaşmak arasında büyük bir uçurum vardır. Biri insanlığı yok ederken, diğeri insanlığı büyütür. İnsanları korumak, insanlığın onurunu korumaktır. Bir ciğer, bir karaciğer, bir böbrek… Hepsi, yaşamın paylaşılan harfleri gibidir; biri eksik olunca cümle tamamlanmaz. 'Bir organ bağışla, yaşam cümlesinde bir kelime ol.' Çünkü Hakan’ın hikâyesi bize gösterdi: Toprak da, insan da, yaşam da paylaştıkça anlam bulur. Hayat, yalnızca gönülden verildiğinde kutsaldır.”
NE OLMUŞTU?
10 Ekim'den beri kayıp olan gazeteci Hakan Tosun'un; ailesinin ve diğer gazetecilerin çabaları sonucunda Esenyurt'ta yaşadığı saldırı sonrası hastaneye kaldırıldığı ve yoğun bakımda tedavi altına alındığı öğrenilmişti.
Tosun’un, üzerinde kimlik bulunmadığı için bilinç kaybıyla hastaneye getirildiği ancak kaydı olmaması nedeniyle ailesine ulaşılamadığı belirtilmişti.
Darp sonucu ağır yaralanmış ve cüzdanı çalınmış bir vaziyette yol kenarında bulunan gazeteci ve aktivist Hakan Tosun'un beyin ölümü 13 Ekim Pazartesi günü gerçekleşmişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Tosun'un ölümüyle ilgili 2 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.
Gözaltına alınan 18 ve 24 yaşlarındaki iki kişi, daha sonra tutuklanmıştı.
Gazeteci Tosun'un avukatı Onur Cingil, olay yerine giderek mahalle sakinleri ve esnafla görüşen gazeteci Umut Taştan'ın, fail yakınları tarafından tehdit edildiğini duyurdu.



