İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ işçileri, üç aydır ödenmeyen sosyal hakları için eyleme başladı. DİSK/Genel-İş İzmir şubelerinde örgütlü işçiler, Kültürpark’taki belediye binası önünde oturma eylemini cuma gününe kadar sürdürecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, işçilerin eylemine ilişkin bir açıklama yaparak, işçilerin ana ücretlerinin tamamının ödendiğini ve eylemin hukuki bir dayanağının bulunmadığını ifade etti.
“Ana Ücretlerine İlişkin Alacak Söz Konusu Değil”
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri İZELMAN AŞ ve İZENERJİ AŞ’nin eyleme yönelik açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“DİSK Genel-İş üyesi bazı çalışanlarımızın ücretlerinin zamanında ödenmediği iddialarıyla 11 Kasım günü belediye önünde protesto eylemi düzenlenmiştir. Ücret ödemeleri tamamlanana kadar eylemlerin sürdürülmesi ifade edilmiştir.
Halkın bilgisine sunarız ki, merkezi idarenin kaynaklarından haksız kesintiler yapılmasına rağmen işçilerimizin ana ücretleri toplu iş sözleşmesine uygun olarak ödenmiştir; dolayısıyla işçilerimizin ana ücretlerine ilişkin bir alacak durumu söz konusu değildir.
Tüm olumsuz koşullara rağmen eylül ve ekim aylarında toplu iş sözleşmesi farkları da ödenmiştir. Bu nedenle yapılan eylemin hukuki veya meşru bir temeli bulunmamaktadır.
Dayanağı olmayan tüm iş ve işlemler hukuksal çerçevede yanıtlanacaktır. Ayrıca, sendika tarafından düzenlenen eylemde atılan 'mücadele ve kavga' yönündeki sloganların hedefinin İzmir Büyükşehir Belediyesi olması talihsizliktir. Sendika yöneticileri ya yanlış bir politik savrulma içerisindedir ya da emek mücadelesinin kazanımlarını gerçek olmayan politikaların aracı haline getirmektedir.
Sendika yöneticilerine açık çağrımızdır:
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm zorluklara ve engellemelere rağmen kente hizmet etme çabasını, emekçilerimizin ücretlerini ödeme çabasını anlamaktan uzak bir sendikal anlayışın, en küçük gecikmede dahi belediyeyi çalışamaz hale getirerek sürekli protesto alanına çevirmenin emek mücadelesine bir katkısı olmayacaktır.
Sosyal demokrat belediyeciliğin otoriter yaklaşımlarla teslim alınmaya çalışıldığı bu dönemde, konunun muhataplarını halkın yanında olmayı, her koşulda kamusal hizmetin ve halkla bütünleşmenin yanındaymış gibi davranmaya çağırıyoruz.”
