

Kızını görmek amacıyla gittiği ABD'de doğum gününde hayatını kaybeden Türk sanat müziği ustası Muazzez Abacı için İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir anma töreni düzenlendi.
Törene sanatçının kızı Aslı Saba Abacı ve torunu Sara'nın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan, sanatçılar Emel Sayın, Orhan Gencebay, Selami Şahin, Muazzez Ersoy ve birçok kişi katıldı.
“TÜRKİYE’NİN BÜYÜK SANATÇISI CANIM ANNEANNEM”
Törende duygusal anlar yaşandı. Abacı’nın torunu Sara, anneannesine veda ederken gözyaşlarına hakim olamayarak şunları ifade etti:
“Hepinize anneanneme olan sevginiz için teşekkür ederim. Çocukken bu sevgiyi biliyordum ama bu kadar çok sevildiğinden haberdar değildim. Anneannem sayesinde ben de Türkiye’yi ve Atatürk’ü çok seviyorum. O her akşam meyve tabakları yapar, çorap giymemi söylerdi. Birlikte alışveriş yapar, maçlarımızı izlerdi ve bize yemekler yapardı. Onun sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde çok sevildiğini biliyorum. Türkiye’de sesi hep kulaklarda kalacak. Canım anneannem, seni çok seviyorum ve çok özleyeceğim.”
Sanatçının kızı Aslı Saba Abacı da konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Benim annem, güzel annem, canım annem beni öyle güzel, öyle çok sevdi ki… O kadar duyarlı, akıllı, önsezili bir kadındı. Müziği, Türkiye’yi, Atatürk’ü, Galatasaray’ı, emek vermeyi, helal kazanmayı çok severdi. İstanbul’daki kazasından sonra ayak bileği kırıldığında Amerika’ya yanımıza geldi. Pandemi sürecinde birbirimizden ayrılmadık. Onu Türkiye’ye göndermedim, yılların hasretini hep birlikte gideriyorduk. Keşke daha uzun yıllar beraber olabilseydik. Annemin sesi hep kulaklarımızda kalacak. Bu törenle onu onurlandıran herkese teşekkür ediyorum. Annem çok güzel bir insandı, iyi ki benim annemdi, iyi ki ben onun evladıydım.”
EMEL SAYIN: TÜRK MÜZİĞİNE DOĞAN BÜYÜK BİR YILDIZDI
Sanatçı dostu Emel Sayın, Abacı ile Ankara Radyosu’ndaki ilk tanışmalarını şöyle aktardı:
“1967 ya da 1968’de Ankara Radyosu’nda yeni sanatçılar arasında kulaklarımıza çalan muhteşem bir sesle tanıştım. Adı Muazzez Abacı’ydı. İlk kez ‘Kalbim yine üzgün seni andım da derinden’ şarkısını söylediğinde donup kalmıştım. O günden sonra Türk müziği büyük bir yıldız kazanmış oldu. O iyi kalpli, içten, doğal ve güzel bir insandı. Onun anıları her zaman bizimle kalacak. Güzel sesi sonsuza kadar yankılanacak.”
ORHAN GENCEBAY: HARİKA BİR YORUMCUYDU
Sanatçı Orhan Gencebay, şunları ekledi:
“Kervan Plak’ı 1972’de kurmuştuk. 1973’te Ankara Radyosu’nda stajyer sanatçılar arasında Muazzez Abacı’nın olduğunu duyduğumuzda hepsiyle aynı fikirdeydik; bu sesi mutlaka kazanmamız gerekiyordu. İlk plağımız ‘Bir sen kaldığın içimde, bir de o hatıralar’ idi. Ardından ‘Silemezler gönlümden’ geldi ve halk büyük ilgi gösterdi. O artık bir yıldızdı. Muazzez çok titizdi; stüdyoda ‘daha iyisi olacak’ derdi. Türk sanat müziğinin en büyük yorumcularından biridir. Allah gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsın.”
“EFSANE BİR SES VE YERİ DOLDURULAMAYACAK BİR SANATÇIYDI”
Sanatçı Muazzez Ersoy, gözyaşları içinde veda ederken, “Onu tarif etmek kelimelerle zor. O efsane bir ses, efsane bir yorumdu. Yeri doldurulamayacak bir sanatçı, büyük bir duayendi. Onu kalbimizde, sevdirdiği eserlerle yaşatacağız. Cennet mekânı olsun, nurlar içinde uyusun” dedi.
“ASSOLİSTLERİN ASSOLİSTİYDİ”
Abacı’nın yeğeni Pınar Altın, aile adına yaptığı konuşmada sanatçının Türk müziğine bıraktığı mirasa şu sözlerle değindi:
“Muazzez Abacı, Türk sanat musikisinin ulu çınarıydı. Assolistlerin assolisti, zarafetiyle ve sahnedeki asaletiyle bir devrim sembolüydü. Türkçesiyle, nezaketiyle, sahne tekniğiyle genç kuşaklara örnek olmuş bir sanatçıydı. Vefatıyla halkımızın gerçek sanatçıya nasıl kıymet verdiğini bir kez daha gördük. Yarın onu Ankara’da, amcam Oktay Altınok’un yanına, Türk milletinin kalbine emanet edeceğiz.”
BAKAN ERSOY: O BİR MÜZİK ABİDESİYDİ
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, törende yaptığı konuşmada Abacı’yı şu sözlerle andı:
“Muazzez Abacı, Türk sanat müziğinin en parlak yıldızlarından biriydi. Güçlü sesi ve kendine özgü yorumuyla her şarkıyı bir duygu seline dönüştürür, sahneye zarafet taşırdı. 1998 senesinde Devlet Sanatçısı unvanını almış ama halkın gönlünde çok daha önce yer edinmişti. Onun şarkılarında halkımız kendi hikayesini buldu. Hayata gözlerini yumduğu gün aynı zamanda doğum günüydü. Gerçek sanatçılar, sesleriyle ve eserleriyle ebediyen yaşarlar. Türk sanat müziği büyük bir çınarını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyorum.”
ANKARA'DA DEFNEDİLECEK
Tören, Muazzez Abacı’nın en tanınan eserlerinden “Silemezler Gönlümden” ile alkışlarla sona erdi.
Muazzez Abacı için yarın saat 10.00’da, sanat hayatına adım attığı ilk yer olan Ankara Radyosu’nda da anma töreni gerçekleştirilecek. Abacı'nın cenazesi Kocatepe Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Ankara’da son yolculuğuna uğurlanacak. (ANKA)



