

İzmir'deki kadın platformları ve meclisleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında geniş çaplı bir eylem gerçekleştirdi. Yüzlerce kadın, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin sonundan başlayarak cadde üzerinde sloganlar eşliğinde Türkan Saylan Kültür Merkezi'ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Demonstrasyon sırasında Filistin'e destek vermek amacıyla Filistin bayrağı açıldı ve “Free Palestine” yazılı pankart taşındı. Kadın Platformu temsilcileri tarafından okunan basın metninde, Türkiye'de ve dünyada kapitalizmin derinleyen krizinin kadınlar üzerindeki baskıyı artırdığı ve hükümetin kadınları “kutsal aile” ideolojisi ile eve hapsetmeye çalıştığı vurgulandı. Basın açıklamasında, 12. Kalkınma Planı ve “Aile Vizyon Belgesi”nin, kadınların ucuz ve güvencesiz çalışmaya zorlanmasının bir parçası olduğu ifade edildi. Kadınların görünmeyen bakım emeğinden sermayenin büyük kazanımlar elde ettiği belirtildi. “Asgari ücret açlık sınırının altında. Kreş ve bakım hizmetleri yok. Kadınların ev içi emeği daha fazla sömürülüyor” denildi.
“AKP, TÜM KURUMLARI İLE KADIN, LGBTİ+ DÜŞMANLIĞINI, YAPISAL ŞİDDETİ ÖRGÜTLÜYOR”
Platform tarafından okunan basın metni şu şekilde devam etti:
“Saray iktidarının kadın, LGBTİ+, çocuk, hayvan, doğa ve emek düşmanı yüzü, dünya genelinde derinleşen kapitalizmle birlikte emeğimize, bedenimize ve kimliğimize yönelik saldırılarla kendini gösteriyor. Sermayenin çıkarlarını korumak için hazırlanan 12. Kalkınma Planı'nın uygulamaları içerisinde ‘aile ve iş yaşamının uyumu’ başlığı altında, kadınların kutsal aile kavramı çerçevesinde hapsedilmeye çalışıldığını aktaran metinde, yoksullaştırma politikalarının derinleştiği, faşist iktidarların yıkıcı beden/nüfus politikaları uyguladığına dikkat çekildi. Kapitalizm, kadınların görünmeyen bakım emeğinden devasa karlar elde ederken, asgari ücretin açlık sınırının altında kalması ve kamuya ait kreşler, bakım evlerinin olmaması nedeniyle kadınların ev içi emeğinin daha fazla sömürüldüğü ifade edildi. Ayrıca, AKP'nin, toplumda nasıl bir aile yapısına sahip olacağımıza yönelik denetim uyguladığı belirtildi.
“İŞYERİNDE VE EVDE ŞİDDET ARTIYOR”
İktidarın sermaye çıkarlarını koruma çabası, Sağlık Bakanlığı'nın kadınların ‘normal doğum’ yapmaları yönündeki kamu spotuyla birleşiyor. Eğitim Bakanlığı'nın MESEM projeleri, çocukları işçileştirirken, güvencesiz çalıştırılan çocukların yaşadığı dramların da altı çizildi. Ataerkil kapitalist sistem, siyasi ve toplumsal yaşamda kadınların maruz kaldığı şiddeti artırırken, açlık sınırının altında kalan maaşlarla geçinmekte zorlanan kadınların durumu dile getirildi. İşyerinde ve evde şiddet olayları artarken, kadın işçiler grev kırıcı patronlara karşı direniş gösteriyor.
“GÜVENCESİZ, GÜVENLİKSİZ, DÜŞÜK ÜCRETLERE ÇALIŞMAYA HAYIR DİYORUZ”
Güvencesizlik ve denetim eksikliği nedeniyle iş cinayetlerinin arttığına dikkat çekilirken, geçtiğimiz günlerde Zara'nın taşeron firmasında meydana gelen patlamada 3 kadın işçinin hayatını kaybettiği, bu olayın cinayet olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu durumu görmezden gelen Çalışma Bakanlığı'nın iktidarla birlikte sorumluluklarını yerine getirmediği ifade edildi. Kadınlar, eşit işe eşit ücret, sendikalı çalışma hakları için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.
İstanbul Sözleşmesi'nin bir gecede feshedildiği, kadınların haklarının tehdit altında olduğu, devletin erkek şiddetini önlemekteki yetersizliği ve nafaka haklarına yönelik saldırılar üzerine duruldu. Sonuç olarak, 2025'in ilk 10 ayında 235 kadın cinayetinin yaşandığı ve 247 şüpheli kadın ölümü gerçekleştiği vurgulandı.
“FAİLLERİN YARGILANABİLİR OLMASI, EŞİTLİĞİN VE ÖZGÜRLÜĞÜN GÜVENCE ALTINA ALINMASIYLA MÜMKÜNDÜR”
Barış arayışının, sadece silahların teslim alınması değil, aynı zamanda kadına yönelik politikaların sona ermesi gerektiğinin altı çizildi. Kadınların siyasal ve toplumsal hayatta görünür olmasının yanı sıra eşit yurttaşlık haklarının da sağlanması gerektiği belirtilerek, dayanışma ve mücadele vurgusu yapıldı. “Makbul kadın” tanımını reddeden kadınlar, mücadelelerine devam edeceklerini ifade ettiler.



