

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan 11. Yargı Paketi, milyonlarca GSM abonesini yakından etkileyen önemli bir düzenleme içeriyor.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili Meclis'te bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Güler, yargı paketinde yer alan GSM hattı aboneliği düzenlemesi hakkında bilgiler verdi.
3 AYDA BİR KONTROL
Teklifte, GSM hattı aboneliklerinin çipli kimlik kartlarıyla yapılmasına yönelik düzenlemelerin bulunduğunu belirten Güler, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gerçek veya tüzel kişiler adına açılacak hat sayısına sınırlama getirmeyi planlıyoruz. Böylece dolandırıcılık faaliyetlerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Ölen ya da tüzel kişiliği sona eren bireylere ait telefon hatlarının her 3 ayda bir periyodik olarak kontrol edileceğini vurgulayan Güler, aktif olmayan hatların kapatılması için tedbirler aldıklarını ifade etti.
Yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil hatların tahsisi ve kullanımıyla ilgili standartlar da belirleyeceklerini dile getiren Güler, diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevlilerinin istisna tutulmasına dair düzenlemelerin yapılacağını da sözlerine ekledi.
Dolandırıcılık, hırsızlık ve kredi kartı kötüye kullanımı suçlarında kullanılan telefon hatlarının bağlantısının kesileceğine dair bir düzenlemenin de yapıldığını belirten Güler, şu açıklamalarda bulundu:
“Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından istenen bilgi veya belgenin 10 gün içinde iletilmemesi durumunda banka ve finans kuruluşları ile operatörlere idari para cezası verilmesini öneriyoruz. Bu hat düzenlemeleri ile mevcut davalarda olumsuzluk yaşanmaması için geçici bir madde de ekleme kararı aldık. Vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin yeni düzenlemeler doğrultusunda abonelik kayıtlarını güncellemeleri, telefon hatlarını kendi adlarına almaları veya hatları kapatmaları için süre tanıyoruz.
Bu düzenlemelerin herhangi bir mağduriyet yaratmaması adına belirli bir süre sonra yürürlüğe gireceğini de teklifimizde vurguluyoruz. Ayrıca, bu düzenlemeler nedeniyle abonelik işlemlerindeki mali yüklerin tüketicilere yansıtılmaması için önerilerimizi de teklifimize ekledik. Teklifte, Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde tanımlanan dolandırıcılık suçlarının asliye ceza mahkemelerinde işlenmesine olanak sağlanıyor. Böylelikle, asliye ceza mahkemelerinde ihtisaslaşma ile bu suçların yargılamalarının daha hızlı sonuçlandırılmasını ve etkin bir şekilde üstesinden gelinmesini amaçlıyoruz.”



