reklam
reklam
DOLAR42,5354% 0.06
EURO49,6340% 0.04
STERLIN56,8126% 0.04
FRANG52,9907% 0.19
ALTIN5.780,54% 0,48
BITCOIN91.973,45-1.344
reklam

İzmir’de asgari ücret tepkisi: Bu bütçe halkın değil, sermayenin!

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir’de asgari ücret tepkisi: Bu bütçe halkın değil, sermayenin!
reklam

Milyonlarca çalışan asgari ücrete gelecek zammı beklerken, DEM Parti, EHP, SMF ve TÖP, asgari ücret görüşmeleri öncesinde “Ekmek, Barış, Adalet ve Özgürlük İçin Birlikte Mücadeleye” sloganıyla basın açıklaması düzenledi. Konak İskele önünde gerçekleştirilen açıklamada, partiler adına konuşan TÖP Merkez Komite Üyesi Didar Gül, halk yanlısı bir bütçe talep etti.

“HALK İRADESİ YOK SAYILMAKTADIR”

Toplum ve yerel yönetimler üzerinde yargı baskısının olduğunu vurgulayan Gül, şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemiz şu anda tarihinin en derin siyasal, ekonomik ve toplumsal krizlerinden birini yaşamaktadır. Tek merkezli iktidar rejimi, sermaye menfaatlerini esas alan politikalarla Türkiye’yi çok yönlü bir çöküş sürecine sürüklemiştir. Yargı bağımsızlığı fiilen ortadan kaldırılmış, mahkemeler adaletin değil, siyasetin aracı olarak kullanılmaktadır. Basın ve ifade özgürlüğü, en temel demokratik hak olmasına rağmen sistematik baskılara maruz kalmaktadır. Yerel demokrasi de aynı tehdit altındadır. Kayyum politikaları, halkın seçme ve yönetme hakkına bir saldırıdır. Seçimle göreve gelenler görevden alınmakta ve halk iradesi yok sayılmaktadır. Bu durum, yalnızca bir yönetim biçimi sorunu değil, halkın kendi geleceği üzerindeki söz hakkının elinden alınması anlamına gelmektedir.”

“GÜVENCESİZLİK KALICILAŞTIRILMIŞTIR”

Gül, yoksulluğun milyonlarca vatandaşı etkilediğine dikkat çekerek, “Ekonomik kriz artık sayılardan çok, hayatın her alanında hissedilen bir yıkıma dönüşmüştür. Asgari ücret açlık sınırının altındadır ve güvencesizlik kalıcı hale gelmiştir. Kamu kaynakları, halkın refahı için değil, sermaye gruplarının çıkarları için kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.

“BÜTÇE KALEMLERİ, SERMAYE LEHİNE KULLANILMAYA AYRILMIŞTIR”

TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Gül, şu açıklamayı yaptı:

“2026 yılının bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmalarında, iktidarın emekçilere ve toplumun diğer kesimlerine nasıl bir gözle baktığı net bir şekilde gözler önüne serilmektedir. Bu bütçe, halkın ihtiyaçlarını değil, sermayenin taleplerini esas alacak şekilde hazırlanmaktadır. Emekçilere, emeklilere ve çocuklara ayrılması gereken milyarlarca liralık bütçe kalemleri, yalnızca bir avuç zenginin sonsuz açlığını doyurmak için sermaye lehine kullanılmaktadır. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi en temel kamusal alanlar için ayrılması gereken kaynaklar azaltılırken, savaş, güvenlik harcamaları, ihaleler ve vergi afları ile zenginlere sınırsız bir finansman sağlanmaktadır. Bütün bir yıl boyunca ekmeğimizi belirleyecek bütçeye seyirci kalmaya niyetimiz yok. Bütçeyi yaratan emekçilerle sokaklarda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.”

“GENÇLER İŞSİZLİK VE GELECEK KAYGISI İÇİNDE YAŞAMAKTADIR”

Bütçe tartışmaları sürerken, gençlerin işsizlik, güvencesizlik ve gelecek kaygısıyla yaşam mücadelesi verdiğini belirten Gül, “Bir ülke gençliğine umut değil göç, iş değil borç dayatıyorsa, o ülke kendi geleceğini kaybediyor demektir” dedi.

Doğal kaynakların ve kamusal alanların rant için talan edildiğini vurgulayan Gül, “Bu düzen, birkaç seçimle değil, örgütlü halk iradesiyle değişecektir. Bu nedenle işçileri, kadınları, gençleri, köylüleri ve tüm ezilenleri dayanışmaya, mücadeleye ve umuda çağırıyoruz. Biz halkız. Bu ülkenin emeği, vicdanı ve umuduyuz. İktidarın yerine halkın çıkarlarını savunan gerçek bir demokrasi inşa edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

reklam

YORUM YAP