

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi sırasında MESEM uygulaması nedeniyle yaşanan çocuk işçi ölümlerine karşı düzenlenen protesto eyleminde, TİP üyesi 17 gencin 16'sının tutuklanması büyük tepki topladı. TİP İzmir Örgütü, “Gençlerden elinizi çekin” sloganıyla bir gösteri gerçekleştirdi. Eyleme üniversite öğrencileri ve İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi. Kalabalık, Alsancak Garı önünde toplanarak “Patronların bakanı Yusuf Tekin istifa”, “MESEM tarih olacak, gençler özgürlüğe kavuşacak”, “Patronlara huzur yok” gibi sloganlar eşliğinde Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
“En Ağır Şartlarda Çalışırken, Güvencesiz Çalışırken Öldüler”
TİP İzmir İl Başkanı Orhan Kiper, burada bir basın açıklaması yaparak, 16 arkadaşlarının sahte gerekçelerle tutuklandığını ifade etti. Kiper, bir yıl içinde tam 85 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini belirterek, “Bunların 15'i MESEM projesi kapsamında çalışırken, hiç alınmayan güvenlik önlemleri olan yerlerde, en ağır şartlarda güvencesiz çalışarak, kolları ve kafaları makinelere sıkışarak, yedinci kattan düşerek, asansörün altında kalarak yaşamlarını yitirdiler” diye konuştu.
“Saray Rejimi Siyasette, Sosyal Alanda Bizi Yoksulluğa Mahkum Ediyor”
Derin yoksulluğun pek çok öğrenciyi MESEM’e katılmaya zorladığını ifade eden Kiper, şöyle devam etti:
“Güya protokolde dört gün çalışmaları gerekiyor. Ancak haftanın yedi günü çalışan arkadaşlarımız var. 10-12 saat en ağır koşullarda çalışan çocuklar mevcut. Birçok lisede arkadaşlarımız buna mecbur. Aileleri de çalışmak zorunda. Onların eve getireceği 5-6 bin liraya ihtiyaç var. Çünkü saray rejimi, siyasette ve sosyal alanda bizi yoksulluğa ve muhtaçlığa mahkum ediyor.
MESEM'de çalışan gençlerin tüm masrafları devlet tarafından karşılanıyor. Devlet, işverenlere ve patronlara köle pazarlıyor. Orada çalışan öğrenciler köle statüsünde çalışıyor. Yusuf Tekin, burada sana sesleniyoruz; sana rahat yok. Arkadaşlarımız varken, kardeşlerinin hesabını soran gençler varken, bütün mücadele güçleri varken, senin rahat olmanı istemiyoruz. Gençlerin kanını içmenize, protokollerinizde gençlerin hayatı üzerinden pazarlık yapmanıza izin vermeyeceğiz.”
“Bu Öldürdüğünüz Çocukların Kanı Elinizdedir”
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına Aykut Akdemir de söz alarak, “MESEM bir cinayet projesi olup, 4857 sayılı yasaya aykırıdır. Kendi yasalarına bile uymazken çocuklardan katil yaratan bu düzen, bugün çocukları katletmektedir. 17 gencimiz onurumuzdur. Onların eylemleri onurumuzdur. Bu öldürdüğünüz çocukların kanı elinizdedir” dedi.
“İş Cinayetlerine Sebep Olanlar Değil, Çocukların Ölmesine Sessiz Kalanlar Tutuklanıyor”
TİP adına basın açıklamasını Beril Aktaş yaptı. Aktaş, “Bu ülkede 8.7 milyon çocuk yoksul. Bu yıl okulda olması gereken 85 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Her hafta iki çocuk çalışırken öldürüldü. 2 milyon çocuk devlet eliyle işçileştirildi. Oynaması gereken çocuklar inşaatlarda, tarlalarda çalışırken can veriyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve onu atanlar, bu trajediyi sadece izlemiyor; devletin tüm imkânlarıyla destek oluyorlar. Kendi çocuklarına lüks okulları layık gören iktidar, ülkenin çocuklarına köle olmayı uygun görüyor. MESEM adı altında denetimsiz iş yerlerinde çocuklar ölüyor. Ancak bu cinayetlere neden olanlar değil, bu durumu protesto edenler tutuklanıyor.”
“Saray Rejiminin Derdinin Gençleri Tutsak Etmek Olduğu Açık”
Dün, bu sebeple 16 gencecik yoldaşımız tutuklandı. Bu gençler, günlerdir sokak sokak dolaşıp, çocuklara okullarda bir öğün yemek verilmesi için imza toplayan kişilerdir. Yetmedi, Özel Öğretmenler Sendikası üyesi 4 öğretmen de gözaltına alındı. Vergilerimizden çocuklara okullarda bir öğün yemek vermeyi çok gören saray rejiminin esas derdi, okullara aç giden çocuklar değil; çalışırken ölen çocuklar da değil. Bu rejimin hedefi, yaşanan tüm haksızlıklara karşı çıkan gençleri susturmak. Oysa bilmedikleri bir şey var: Çocuklar uyurken susar, ölürken değil.”
“Korkması Gerekenler Çocuk Katilleridir”
Kendi çocuklarınızı özel okullarda okuturken, bu ülkenin çocuklarını bir bardak temiz suya muhtaç etmenize sessiz kalmayacağız. Çocukları staj adı altında ölüme göndermenize sessiz kalmayacağız. Anayasal haklarını kullandıkları için 18 yaşındaki gençleri cezaevlerine tıkmanıza da sessiz kalmayacağız. Bilin ki biz korkmuyoruz. Korkması gerekenler çocuk katilleridir.”



