

İzmir Türk-İş'e bağlı Belediye İş Sendikası İzmir 3 No'lu Şube, Belediye-İş İzmir 2 No'lu Şube ve DİSK Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube, DİSK Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube, DİSK Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube, DİSK Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube, gerçekleştirdikleri görüştan sonra açıklamalarda bulundu. Sendika temsilcileri, gerçekleştirilen görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek, ortak taleplerinin işçilerin alacaklarının gününde ödenmesi olduğunu ifade etti.
“Kriz İşçi veya Belediye Tarafından Oluşmadı”
Görüşmelerin ardından sendika temsilcileri basına yansıyan açıklamalarda bulundu. Türk-İş'e bağlı Belediye İş Sendikası İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Musa Bozkurt, görüşmenin faydalı geçtiğini kaydederek, Bozkurt şu sözleri sarf etti:
“Bugün yaptığı görüşmeler oldukça olumlu geçti. Ulaş (Karasu) Başkan oldukça anlayışlıydı ve bizi dinledi. Bizim esas olarak alacaklarımızla ilgili çok sayıda sorun vardı. Bunları dile getirdik ve hepsi not aldılar, detaylı bir şekilde değerlendirdiler. Çözüm önerileriyle ilgili bir takvim sunacaklar. Buradaki sorun, belediyelerden alacakların yanı sıra hükümetin baskılarının ve büyükşehirlerin Cumhuriyet Halk Partisi olmasıyla beraber gelir kısıtlamalarının etkisi var. Cemil (Tugay) Başkan, 'Bu krizi ben yaratmadım' dedi. Biz işçiler de bu krizin yaratılmasında etkili olmadık. Meclis’in işlevi belli; bu yüzden halkın cezalandırıldığı düşüncesindeyiz. Halk, AKP hükümeti altında mağdur oluyor. Bir taraftan cezalandırılırken, büyükşehirin de bu durumu yaşamasını istemiyoruz. Bunları açıkça dile getirdik. Not aldılar ve bize çözümler hakkında geri dönüş yapacaklarını belirttiler. Kısa bir süre içinde sorunun çözüleceği vaadinde bulundular. Zaten Cemil Başkan, 'Ocak ayından sonra daha iyi olacağız' dedi. Eğer Cemil Başkan böyle söylüyorsa, bütçe ve harcamalar ile ilgili sorumluluk onun üzerinde. Biz de temsil ettiğimiz işçi arkadaşların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz.
Ülkemizdeki enflasyonist ortamı hepimiz biliyoruz. Gün geçtikçe barınmanın maliyeti artıyor; açlık sınırı 30 bin lira, yoksulluk sınırı ise 100 bin lira civarında. Geçim gerçekten zor. Ücretlerdeki kesintiler ve ödemelerin zamanında yapılmaması durumunda işçi olarak büyük zorluklar yaşıyoruz. Bu sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerekiyor. Bu konuda elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu söyledik. Onlar da oldukça olumlu yaklaştılar.”
“Taleplerimizin Karşılanması Gerek”
Belediye-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Savaş Atalay, “Alım gücümüzle ilgili mücadele veriyoruz. Asgari ücret 22 bin lira, emekli maaşları itibarıyla İzmir’de yaşamak zor. Kiralar 20-25 bin lira civarında. Market ve pazarlara gittiğimizde alım gücümüzün ne durumda olduğunu hepimiz biliyoruz. Gerçekten zor bir süreçten geçiyoruz. Talebimiz, işçi arkadaşlarımızın alacaklarının gününde ödenmesidir. Biz de bu mücadelede yer alıyoruz. İşçiler fedakarlık yapmaya devam ediyor ama bankalar, ev sahipleri ve marketler beklemiyor. Fedakarlık sadece işçinin üzerine yıkılamaz. Yaklaşık dört aydır ikramiyelerimiz ve mesailerimizi alamıyoruz. Herkesin ödemesi gereken hesapları var, bu yüzden taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Eylemlerimiz Devam Edecek”
DİSK Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz ve 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar, görüşme sonrası yaptıkları açıklamada CHP Genel Merkezi'nin seslerini duyduğunu ifade etti. Dört şubenin ortak bildirisi olarak açıklama yapan DİSK Genel İş Sendikası İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, yaşadıkları süreçle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Biz dokuz gündür sahadayız, işyerlerinden iade edilen 360 arkadaşımız ve dört aydır ödenmeyen sosyal haklarımız için mücadele veriyoruz. Tek talebimiz; bir an önce sorunlarımızın çözülmesi için masanın kurulmasıydı. Ancak işveren tarafında bu konuda somut bir adım atılmadığı için birilerinin müdahil olacağını defalarca vurguladık. CHP Genel Merkezi, sorunlarımızı duydu. Görüşmelerde neler yaşandığını aktardık. Belediyeden alınan notlar da var. Yakın bir zamanda bizlerle tekrar görüşecekler. Umuyoruz ki bu süreç, işlerine geri dönen arkadaşlarımızın akıbetini de netleştirir. Binlerce arkadaşımızın dört aydır beklediği sosyal haklar için de bir adım atılmasını bekliyoruz. Eğer bu adımlar atılmak istenirse, mücadelemize işyerlerimizde, İzmir'e hizmet vererek sürdürmeye devam edeceğiz. Aksi durumda, mücadelemiz kaldığı yerden devam edecektir.” şeklinde belirtti.
“Bu Durum Ne İşçiye Ne Buca Halkına Yakışıyor”
DİSK Genel İş 6 Nolu Şube Başkanı Değer Yıldız ise, “Bizim açıdan toplantı oldukça verimliydi. Derdimizi anlatabilme fırsatı bulduk. Onlar da kendi açılarından gerekli dersleri çıkaracaklardır. Önümüzdeki süreçte konuştuklarımızın hayat bulmasını umuyoruz. Buca’da, belediye başkanımızla sendika arasında imzalanmış bir taahhüt var. Eğer bu taahhütteki sözler yerine getirilirse Buca’da, Ocak 25’ten sonra ödenen maaşlarla işçisini mağdur etmeyen, mali disiplin sağlayan bir belediye haline gelecek. Şu ana kadar çoğu alacaklarımız yatırıldı. Geriye sadece mesai ve kart ücretleri kaldı. Eğer ayın 25’ine kadar o maaş da ödenirse, geriye sadece mesai ve kart borçları kalacak. Sendika olarak her zaman işçi sınıfının haklarını savunma tarafındayız. Ancak bunu savunurken, tek taraflı bir tutumda olmadığımızı özellikle belirtmek isterim. Hak ve adalet neyse, onu sağlamak için buradayız. Buca'da çalışan emekçilerimizin geçimlerini sağlamaları önemlidir. Aksi bir durum ne Buca halkına, ne işçi sınıfına yakışmaz.” dedi.



