reklam
reklam
DOLAR38,8037% 0.07
EURO43,1851% 0.35
STERLIN51,3158% 0.3
FRANG46,1276% 0.57
ALTIN4.067,05% 0,79
BITCOIN102.668,53-1.733
reklam

İzmir Kadınları Sokaklarda: Cinayetlere, Sömürüye ve Savaşa Karşı Mücadele Devam Ediyor!

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir Kadınları Sokaklarda: Cinayetlere, Sömürüye ve Savaşa Karşı Mücadele Devam Ediyor!
reklam

İzmir Feminist Kolektifi ve kadın dernekleri, artan kadın ve çocuk cinayetleri, istismar, işçi hakları ihlalleri ile hayvan katliamlarına karşı bir basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamalarda, Pınar Gültekin cinayetinde uygulanan ‘iyi hal’ indirimi, Bahar Aksu’nun eski eşi tarafından öldürülmesi, Nagihan Uygur’un cinayeti ve Erol Eğrek’in Çalık Holding önünde hayata veda etmesi gibi olaylara tepki gösterildi. Ortak basın açıklamasını Feminist Gece Yürüyüşü’nden Güneş Akçay ve Gizem Coşkun gerçekleştirdi.

Katillerin Destek Aldığını Gösteriyor

Gizem Coşkun, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekerek, “Bu topraklarda kadın, LGBTI+, çocuk, sokak hayvanı ve emekçilerin insanca yaşayacağı bir dünyayı isteyen muhalifler, iktidarın zulmünden nasibini alır. AKP iktidarının sistematik kötülükleri, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı yasanın yok sayılması ile günde 3 ile 5 kadın cinayetinin meydana gelmesine yol açıyor. Katiller, sokak ortasında, herkesin gözü önünde cinayet işliyor, bu da onların sırtlarını bir yerlere dayadığını gösteriyor.” şeklinde konuştu.

Bilinçli Olarak Kadınları Korumuya İki Yüzlü Yaklaşımlar

Bahar Aksu’nun bir çete tarafından darp edilip daha sonra eski eşi tarafından öldürülmesi üzerine Coşkun, bu durumun siyasi iktidarın kadınları korumada isteksiz olduğunu kanıtladığını ifade etti. Ayrıca, Pınar Gültekin’in davasında katilin lehine bozulan kararın, adalet mekanizmasındaki erkek egemen yapıyı gösterdiğini vurguladı. Coşkun, itiraz eden örtüşmeyen kadınların özgürlük taleplerinin göz ardı edildiğini belirtti.

Aile Yılına Göre Kadınların Dışlanması

Güneş Akçay, iktidarın 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ederek kadınların aile içinde maruz kaldığı şiddeti göz önünde bulundurduğunu kaydetti. Akçay, “Kütahya’daki olaylar, ‘kutsal aile’ yapısına yapılan itirazların haklılığını ortaya koyuyor. Dayısı tarafından istismar edilip, evdeki aile toplantısında öldürülen Nagihan Uygur için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz.” dedi.

Sokak Ortasında İşlenen Cinayetler

Erol Eğrek’in Çalık Holding önünde öldürülmesini hatırlatan Akçay, emekçilerin yaşamlarının değersizleştirildiğinden ve işçi sağlığı kurallarının uygulanmadığı için daha fazla cinayetin yaşandığından bahsetti. “Patronlar, işçilerin hayatına kayıtsız kalabiliyor, bu da onların gücünü pekiştiriyor.” ifadelerini kullandı.

Katliam Yasasına Tepki

Aynı zamanda, ‘katliam yasası’ olarak bilinen hayvan hakları düzenlemesine yapılan itirazların AYM tarafından reddedilmesini eleştiren Akçay, “Yaşam hakkına sahip olan tüm canlıların korunması gerektiğine inanıyoruz, mücadelemiz sürecek.” şeklinde konuştu.

Birlikte Mücadele Ediyoruz

Akçay, “Feminist mücadele tarihinde isyan, direniş ve dayanışmanın vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Son günlerde yaşananlardan sonra sokakta daha fazla yan yana durmamız gerektiğinin farkındayız. Sömürülere, baskılara, şiddete ve hukuk ihlallerine karşı demokrasi için mücadelemizi sürdüreceğiz!” diyerek sözlerini tamamladı.

reklam

YORUM YAP