reklam
reklam
DOLAR39,1011% 0.04
EURO44,4609% 0.52
STERLIN53,0381% 0.6
FRANG47,6494% 1.01
ALTIN4.204,13% 1,96
BITCOIN107.542,51-1.152
reklam

Yereli Düşünmüyor Koltuğunun Peşinde

Yayınlanma Tarihi : Google News
Yereli Düşünmüyor Koltuğunun Peşinde
reklam

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, belediye yönetimlerinin yolsuzlaştığı iddialarıyla büyükşehir, ilçe, şehir belediyeleri ve il özel idare sisteminde kapsamlı değişiklikler yapılması gerektiğini savundu. Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamanın ardından, belediyelerden “İmar Planı Yapma Yetkisi, Kentsel Dönüşüm Yetkileri, Bütçe Yapma Yetkisi” gibi yetkilerin alınacağı ve ihale ile doğrudan alımların bakanlığa danışılarak gerçekleştirileceği öne sürüldü. Bu yasa değişikliği iddialarını Siyaset Bilimci Dr. Emrah Gülsunar, İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Nilüfer Bakoğlu Aşık, İzBB Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan Vekili Onur Saatlı ve İzBB Kentsel Dönüşüm ve Konut Politikaları Komisyonu Başkan Vekili Onur Topuz değerlendirdi.

Yereli düşünmüyor koltuğunun peşinde

Amaç CHP’nin Önünü Kesmek

Dr. Emrah Gülsunar, böyle bir yasa değişikliğinin arkasında CHP’nin yerel yönetimlerin birçoğunu kazanma çabasının olduğunu belirtti. Gülsunar, AKP’nin bu değişiklikle belediyelerin vatandaşlara hizmet götürmesinin önünü kesmeyi hedeflediğini ifade ederek, “Bunun tek bir amacı var, o da ‘vatandaşın takdir edeceği hizmeti belediye değil merkezi hükümet götürsün’ temel amaç budur” dedi.

AKP hükümetinin, vatandaşın aldığı hizmetin verimi veya aksaması konusunda herhangi bir kaygısı olmadığını kaydeden Gülsunar, “Hizmetleri merkezileştirdikçe yerele özgü hizmet götürmenin incelikleri kaybolmaya başlar. Her şeyi merkezden yönetmeye çalışırsanız sıkıntılar ortaya çıkabilir. Ama iktidar bunu düşünmüyor. İktidar, sadece iktidarını korumayı düşünüyor ve ‘Bu verimsizlik mi ekonomik sıkıntı mı yaratıyor, yaratsın. Ben koltuğumu koruyayım, gerisi halledilir’ mantığıyla işler yürütüyor” şeklinde konuştu.

Yereli düşünmüyor koltuğunun peşinde

Rantın Önünü Açar

Nilüfer Bakoğlu Aşık, “Belediyelerin İmar Planı Yapma yetkisinin alınacağı” yönündeki iddiaları değerlendirerek, “İmar yetkilerini almak, tüm imar planlarının bakanlık eliyle yapılması demektir. Belediye, kendi kentine hâkim olamaz hale gelir. Eğer bu yetki bakanlıktan alınırsa, bakanlık istediği planları yapabilir hale gelecektir. Bu değişiklik olursa, belediye başkanının şehir üzerinde hiçbir söz hakkı kalmayacak” dedi.

Kentsel dönüşüm yetkisinin tamamen bakanlığa verilmesinin rantın önünü açacağına dikkat çeken Bakoğlu Aşık, “Belediye başkanları, şehrin neresinde ve ne kadar konut ihtiyacı olduğunu en iyi bilenlerdir. Her şeyi Ankara merkezli yapmak doğru değil. Kentsel dönüşüm yetkisinin bakanlığa devredilmesi, rant fırsatlarını artırır. Örnek olarak, Çeşme Alaçatı’daki 119 bin metrekarelik semt oyun alanı ve 70 bin metrekarelik AVM alanı gibi büyük yeşil alanlar imara açıldı” şeklinde konuştu.

Yereli düşünmüyor koltuğunun peşinde

Düşük Gelirliye Zarar

Onur Topuz, Fikirtepe, Sulukule, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi ve Tarlabaşı’ndaki AKP hükümetinin kentsel dönüşüm projelerinin rant kapısı haline geldiğini belirtti. Kentsel dönüşümde yerel yönetimlerin dışlanmasının yaratabileceği etkileri değerlendiren Topuz, “Bu yaklaşımın potansiyel zararları, yaratabileceği rant fırsatları ve merkezi hükümetin bu stratejiyle amaçladıkları, geçmiş projelerden yola çıkarak detaylı bir şekilde değerlendirilebilir. Merkezi hükümetin projeleri genellikle ekonomik rant potansiyeli yüksek bölgelerde yoğunlaşır. Bu durum, düşük gelirli mahallelerin sosyal dengesini ve kentin kültürel dokusunu zarara uğratabilir” dedi.

Açık İhlali

Onur Saatlı, belediyelerin mali özerkliğini zayıflatmaya yönelik her adımın halka hizmeti aksatacağını belirterek, “Yerel yönetimlerin bütçe yapma yetkilerine dair merkezi müdahaleler, Türkiye’de demokrasi ve yerel yönetim ilkeleri açısından son derece endişe vericidir. Belediyelerin mali özerkliğini azaltmaya yönelik her adım, yerel demokrasiyi boğmak, halka hizmeti engellemek ve merkeziyetçiliği güçlendirmek anlamına gelir. Bu tutum, anayasanın ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın da açık ihlalidir” dedi.

Yereli düşünmüyor koltuğunun peşinde

reklam

YORUM YAP