Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü tarafından sona erdirilen su sağlama protokolleri, İzmir Kuş Cenneti’nin tatlı su akışını sağlayan kritik sistemlerin işlevsiz hale gelmesine yol açtı. Bu durum, su kuşlarının yaz aylarında beslenme ve üreme alanlarının tehlikeye girmesine sebep oldu. Prof. Dr. Mehmet Sıkı, su kaynaklarının akıllıca kullanılması ve eski protokollerin yeniden uygulanması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, su kuşlarının popülasyonunda azalma görülecek ve ekosistem ciddi zarar görecektir.
İzmir Kuş Cenneti, bugüne kadar yaklaşık 300 farklı kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle flamingo, tepeli pelikan ve küçük kerkenez gibi önemli türler dikkat çekmektedir. Prof. Dr. Sıkı, “1982 ile 2018 yılları arasında yaptığımız çalışmalar birliğiyle İzmir Kuş Cenneti’ni Koruma ve Geliştirme çabalarımız oldu. Ayrıca Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile önemli projeler gerçekleştirdik. Tatlı suyun bulunduğu sazlıklarda çeşitli yöntemler geliştirdik. Yağmur sularını çeşitli sistemlerle Kuş Cenneti’ne yönlendirdik. Tüm bu sistemleri düzenli bir yapıda bıraktık. Benim dönemimde diğer bölgelerde kuraklık yaşanırken, biz yaz aylarında bile sazlıkların korunmasına yönelik çalışmalar yaptık. Ancak son 4-5 yıldır bu çabalar göz ardı edildi.” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda yağışlardaki azalmanın etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Sıkı, “4 yıldır Temmuz ayından Mayıs ayına kadar yağmur yağıyor, ancak Mayıs ayından sonra Kasım’a kadar neredeyse hiç yağmur düşmüyor. Kuş Cenneti son 4 yıldır kuruyor ve bu duruma çok üzülüyorum. Eskiden kuruyan alanlarda bile üreme yapan kuğular oluyordu. Ancak şu an bu durum büyük bir kaygı vermektedir. Öncesinde kurumuş alanlarda kuzey tahliyeden gelen suların ulaşmasını sağlamak için çeşitli sistemler kurmuştuk, ancak bunlar artık çalışmıyor.” şeklinde konuştu.
Kuruyan Kuş Cenneti’nin tekrar canlanması için önerilerde bulunan Sıkı, “Tatlı su temin etme yöntemlerinin yeniden uygulanması gerekiyor. Kuzey tahliyeden gelen suların boşa gitmemesi adına motopomp kurulumlarının hızlandırılması şart. Ayrıca, flamingoların yaşadığı adaların iyileştirilmesi için ciddi yatırımlar yapılmalı. Flamingo adasının restorasyonunu 2 yılda bir yapmak gerekiyor, aksi takdirde flamingolar yuva yapamaz, dolaşmak zorunda kalır.” dedi.
Fotoğraflar: Esat Erçetingöz
