

CHP, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri çerçevesinde Bursa’da buluştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap ederken, eşi Didem Özel’in Bursalı olduğuna vurgu yaparak, “Özgür Özel, Bursa’nın damadı değil, Bursa’nın evladıdır” açıklamasında bulundu.
Özel’in açıklamaları şu şekilde:
Saraçhane’de çağrımıza kulak verip koşan yüz binlerle, sonra milyonlarla birlikte direndik
“Alın teri döken işçi kardeşime, tarlasından bereket fışkırtan çiftçi kardeşime, milletin efendisi köylülerimize merhaba. Hak yemeyen, yedirmeyen Bursa’nın dürüst esnaflarına selam olsun. Senelerce çalışarak açlıkla sınanan emeklilerimize selam. Ülkesi için umut arayan, direnen Bursalı gençlerimize selam! Bursa, benim için çok özel bir şehir. Eşim Didem Bursalı; sizin evladınız. Kızımızın adı İpek, Bursa’nın İpek’i. Özgür Özel; öyle birilerinin dediği gibi Bursa’nın damadı değil, Bursa’nın evladıdır. Bugün, 19 Mart darbesi sonrası yedinci buluşmamızdır. 19 Mart sabahı darbe girişimine karşı, İstanbul’un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan darbe girişimine karşı hep birlikte Saraçhane’ye gittik. Yedi gün, yedi gece bu çağrımıza kulak veren yüz binler, sonra milyonlarla birlikte direndik.
Ben hep sizlere, iradenize, sizin mücadelenize inandım
Dedik ki: Milli iradeye sahip çıkacağız! Milletin Ekrem Başkan’ı yerine dönene kadar buradayız. 19 Mart sabahı “darbe” diye çıkanlar, İstanbul’un seçimine müdahale edenler, milyonların karşısında şaşkına döndü. Daha sonra Boğaz Köprüsü’nü geçtik. Maltepe’de birlikte tarihe geçtik. Toplanmamamız için 9 günü tatil ilan edenler, 2,5 milyon kişiyi Maltepe’de görünce işin ciddiyetini anladılar. O günden beri, Samsun’dan başlayarak birçok şehirde dayanışma ruhuyla selam getirdik. Bursa Kent Meydanı’nda, “seçim yokken meydanı nasıl dolduracaksın?” dediler; ben hep sizlere, iradenize inandım. Buraya eyleme geldik.
Bursa, bu milletin kalesidir
İktidar partisi yıllarca Bursa’nın sahibi gibi davrandı. “Bursa, AK Parti’nin kalesidir” dediler. Ama 31 Mart’ta millet, “Bir dur bakalım” dedi. Millet, “Ben milli iradeysem, görevi kime veriyorsam, o göreve gelir” dedi. Kırk yedi yıldır Bursa, sağ partilerin başkanları tarafından yönetildi. Millet dedi ki: “Sorunum var, çözüm istiyorum. Görevi Mustafa Bozbey’e veriyorum.” Herkes bilsin: ‘Artık öyle kaleler kalmadı. Kale siyaseti geride kaldı.’ Artık kucaklaşma siyaseti var. Bursa, ne Tayyip Erdoğan’ın ne de AK Parti’nin kalesidir; Bursa, bu milletin kalesidir.
Bütün yetkileri istediniz, millet takdir etti, yapıldı
Şunu söyleyeyim: 67 gün önce yaşananlar bir yargı kumpasıdır. Nasıl Ergenekon ve Balyoz kumpasları varsa, şimdi de bir yargı kumpasıyla karşı karşıyayız. Erdoğan, sadece kendisinin gördüğü bir ahtapottan bahsediyor. “Özgür Özel suç örgütünün posta güvercini mi?” diyor. Sadece kendi yarattığı bir ahtapota inanıyor. Yıllardır bu görevler yapıldı ve millet takdir etti; Belediye başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapıldı. Bütün yetkileri istediniz, millet takdir etti, yapıldı.
Özgür Özel’den barış güvercini olur
Ama bir noktadan sonra kendi kendine yarattığı korku ile yormamalı. Geçen ay, “Bir ay sonra bunlar birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar” demişti. Ey Erdoğan! O gün, geçen cuma Ekrem Başkan’ın gözlerinin içine baktım. Bu perşembe yine bakacağım. Yozgat’ta, Samsun’da, Van’da, Mersin’de, Konya’da, İzmir’de… Milyonların gözünün içine bakarak söylüyorum: Ekrem İmamoğlu suçsuzdur! İftiracısınız! Diyor ki: “Ekrem Başkan’a sahip çıkma. Sen posta güvercini misin?” Bak Tayyip Erdoğan, Özgür Özel’den barış güvercini olur. Bu ülkeye kardeşliği ve barışı getirir. Eninde sonunda Cumhurbaşkanı adayımızı Bursa’ya getireceğim. Söz veriyorum.
Ara zammı söke söke alırız
Bana, ‘Kefil olur musun?’ diyorlar. Ben Ekrem Başkana ve arkadaşlarına kefil olurum. Ben de Türkiye’nin onurlu, şerefli subaylarına kefil oldum. Benim kefil olduklarım, bugün meydandalar. Senin kefil olduğun Zekeriya Öz Amerika’ya kaçtı. Sen bu savcının iftiralarına güveniyorsan, ben de arkadaşlarımın masumiyetine güveniyorum. Gel, milleti hakem yapalım. TRT’ye canlı yayın yetkisi verelim. Bütün yargılamaları TRT’de yapalım. Temmuz ayında, emekçilerin hakkını almak için bir mücadele başlatıyoruz. Bursa’dan ilk sloganları duymak isteriz: ‘Ara zam hakkımız, söke söke alırız!’ Bursalılar metal fırtınayı iyi bilir; ara zam yapılmazsa Bursa’dan ilan ediyoruz ki, metal fırtınadan fazlası geliyor!”



