

Alınan bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerçekleştirilen operasyon çerçevesinde 31 Mayıs Cumartesi günü gözaltına alınan Celal Tekin, emniyet ifadesinde İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasının şüphelilerinden biri olarak öne çıkan iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın iddiaları hakkında bilgi verdi. Aktaş’ın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak üzere itirafçı olduğu belirtildi.
İBB Soruşturmasında Son Durum: CHP’li Başkanın Eşi Rüşvet İddialarını Redetti
Tekin, Aktaş’ın “75 milyon lira hak edişimi almak için Burhanettin Bulut ile Oya Tekin’i temsilen Celal Tekin’e 1 milyon dolar verdim” şeklindeki iddiasını yanıtladı. Tekin, Aktaş’ı tanımadığını ve hak edişlere ilişkin ihale tarihlerinin eşinin belediye başkanlığı dönemiyle alakalı olmadığını belirtti. Aktaş’ın, mevcut işlerinin devamı ve alacaklarının ödenmesi için CHP’li milletvekilleri ve diğer parti temsilcileriyle görüştüğünü söyleyen Tekin, Aktaş’ın, mali durumu yüzünden ödeme yapamayan belediyeyi taciz boyutunda arayarak kendisine ulaşmaya çalıştığını ifade etti.
“Alacağını Kendi İstediği Doğrultuda Alamaması Nedeniyle Bize Husumet Besledi”
Tekin, “Mesleğim gereği herkesle görüşebilirim. Eşime karşı yapılan tacizi bildiğim için Aktaş ile görüştüm. Eğer alacağı varsa bunu kurumsal olarak talep etmesi gerektiğini, Oya Hanım’ın kişisel bir borcu olmadığını ve davranışlarına dikkat etmesi gerektiğini belirttim” dedi. Aktaş’ın kendisini sürekli arayarak hak edişin ödenmesi konusunda Ankara’da birileriyle irtibat kurmaya çalıştığını aktardı.
Tekin, Aktaş ile görüşmek istemediğini vurgulayarak, “Ankara’da işlerim olduğunu öğrendiğinde, kendisinin de orada olduğunu söyleyerek görüşmek istedi. Kısa bir süre görüştüm. Önceki dönemde bu kadar beklediyse bu dönemde acele etmemesi gerektiğini, belediyenin durumu düzeldiğinde hak edişlerin ödeneceğini ve işlerini belediyeden takip etmesi gerektiğini söyledim. Daha sonra kısmen ödeme yapıldığını biliyorum. Ancak ardından belediye ile sözleşmenin sonlandırılması ve alacağını istediği gibi alamaması nedeniyle bize husumet beslemeye ve tehdit boyutuna ulaşan davranışlar sergilemeye başladı” dedi.
“İşbirliği Yapsaydım İlişkiyi Sürdürürdüm”
Tekin, konuyla ilgili ifadesinde şunları kaydetti: “Kendisinin bir operasyonla gözaltına alınmasından sonra bilgim olmayan bir Almanya numarasından arandım. Kardeşi olduğunu belirtti. Eğer alacakları ödenmezse ‘kardeşinin itirafçı olacağını ve biz dahil herkesi dosyaya dahil edeceğini’ söyledi. Ben görüşmeyi sonlandırdım. Birkaç kez daha aramasına rağmen telefonlarımı açmadım. Ayrıca Adana’daki yöneticisi Adem isimli şahsın da belediyeye sürekli giderek benzer şekilde konuştuğunu biliyorum. ‘Mutlaka ödeme yapılmalı, aksi halde sonuç kötü olur’ ifadeleri kullanıyordu. Eğer işbirliği yapsaydım ilişkiyi sürdürür, ödemelerin yapılmasına aracılık ederdim. Hem sözleşme fiilen yok hem de uzun süredir öğrendiğim kadarıyla ödeme yapılmamaktadır. Bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Aktaş ile görüşmemin eşimin bilgisinde olmadığını belirtmek isterim. Tamamen eşimi tehditlerden korumak amacıyla bu görüşmeleri gerçekleştirmiş oldum.”
Celal Tekin, ifadesinde Aktaş’ın suçlamalarının tamamen kişisel husumet kaynaklı olduğunu vurguladı.