

Türkiye’nin önde gelen turizm bölgelerinden biri olan İzmir'in Çeşme ilçesine bağlanan Alaçatı, planlanan 49 teknelik özel yat limanı ve 9 odalı butik otel projesiyle tartışmaların odağı oldu. Projenin, bölgedeki doğal yapıya, deniz yaşamına ve rüzgar sörfü etkinliğine zarar vereceği yönündeki eleştiriler, çevreci gruplar ve yerel halk tarafından sıkça dile getiriliyor. Konuyla ilgili görüşlerini {siteDomain} ile paylaşan Çeşme Kent Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Güler, projeyi “Alaçatı’ya yönelik yapılacak en büyük kötülük. Alaçatı, zaten saldırı altında. Çeşme’nin önemli markalarından birine bu şekilde zarar vermek, hem Çeşme hem de Alaçatı’ya yapılacak en büyük kötülüktür.” sözleriyle değerlendirdi.
Alaçatı’nın Doğal Koyundaki Yat Limanı ve Otel Projesine Yükselen Tepkiler
Projede yer alan 45 bin metreküplük dip taramasının, deniz çayırları, plankton ve yavru balıklar üzerinde önemli tehditler yaratacağı ifade ediliyor. Ayrıca, denizdeki derinliğin 3 metreden 5 metreye çıkarılmasının, balıkların yumurtlama alanlarını da yok edeceği vurgulanıyor. Ekosistemin yüzlerce yıl içerisinde oluştuğunu ve bu tür müdahalenin kalıcı zararlara yol açabileceği dile getiriliyor. Güler, “49 teknelik bir yat limanı, Türkiye'de çok az örneği olan bir durum. Bu proje tamamen yerel özellikerine uygun olarak tasarlanmış.” açıklamasını yaptı.
“Mevcut derinliğin 3 metre olması ve bunu 5 metreye çıkartmanın, denizde tahribat yaratacağı kaygısını taşıyoruz. Bu, Alaçatı'nın en önemli koylarından biri. 5 metre için kazı yapmak denizin içinde ciddi tahribata yol açacaktır.” dedi. Ek olarak Güler, “Bir yandan turizm ve ekonomik fayda sağlama amacı güdüldüğü iddia edilirken, diğer yandan balıkçılığı yok etmekteyiz. Çünkü burası ters rüzgar aldığı için balıkların yumurta bırakma alanıdır. 5 metre kazı çalışması bu deniz yaşamını ortadan kaldıracak.” ifadelerini kullandı.
“Proje Ticari Amaç Taşıyor”
Güler, proje hakkında “9 odalı otel ifadesi yanıltıcı. Bu alan alışveriş merkezine dönecek. Asıl hedef, burada 20 bin metrekarelik bir alışveriş merkezi inşa etmek.” olarak değerlendirdi. Projenin ticari amaç güttüğünü belirten Güler, “Alaçatı’ya yapılacak en büyük kötülük bu. Zaten saldırı altındaki bir bölgenin daha da yok edilmesi, hem Alaçatı hem de Çeşme için büyük bir kayıp.” ifadelerine yer verdi.
Bölge Halkı Tepkili
Yerel halkın projeden yeni haberdar olduğunu ve tepkilerin artarak devam ettiğini belirten Güler, “Bölge halkı projenin varlığından henüz haberdar değildi ve şu anda büyük tepkiler var. Bu alanın heba edilmemesi için karşı duruyorlar. Umarım Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde bu durum engel teşkil eder. Yerel halk, ekolojik sistemin ve doğal yapının zarar görmesine karşı olduklarını vurguluyor ve sürdürülebilir turizm talep ediyorlar.” şeklinde konuştu.



