Aliağa’da 504 dönüm arazi üzerinde faaliyet gösteren ana ve yan sanayi kuruluşlarının 50 yıldır sürdürdüğü gemi söküm işlemlerinde yeni bir kriz ortaya çıktı. Mart ayında Aliağa Gemi Söküm tesislerinin Aliağa Belediyesi şirketi Petrol AŞ’ye devredilmesi ve bu tesislerin belediye tarafından satın alınan parsellerin şirketlere satılacağı iddiaları gündeme gelmişti. CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın yan sanayicilere yönelik “Buraları satın almazsanız başınıza yıkarım” tehdidinde bulunduğunu öne sürdü.
‘Güven Sorunu Var’
Konu hakkında {siteDomain}’ye konuşan Serçe, mevcut sürecin netlik kazanmadığını vurguladı. Aliağa Belediye Başkanı’nın bu süreçte şeffaf olması gerektiğini dile getiren Serçe, “Bu yer TOKİ’nin. TOKİ, bunu Aliağa Belediyesi’ne bağlı 47 milyon liralık sermayesi olan Petrol A.Ş.’ye devreden bir protokole imza atıyor. Meclis üyelerimiz konuyla ilgili soru önergesi verdiler. Ancak önerge hakkında belediyeden geri dönüş yapılmadı. Burada bir güven sorunu var. Hiç kimse Aliağa Belediyesi’ne güvenmiyor. Yan sanayiciler parayı Aliağa Belediyesi’ne yatırırsa, tapuyu belediyeden almak istiyorlar. Fakat tapunun TOKİ’den alınması talep ediliyor. TOKİ ile muhatap olmaya yönelik bir yaklaşım sergilemiyorlar” diye konuştu.
Gemi söküm alanının metrekare fiyatının yaklaşık 40 bin liradan başladığını ifade eden Serçe, “Yaklaşık 1 milyon lira değerinde yerler var. Bir şeylerin söylenmesi gerekiyor. Hiç kimse Aliağa Belediye Başkanı’na güvenmediği için satın alma işlemi yapmak istemiyor. Alım yapılmadığında ise TOKİ, Aliağa Belediyesi’ne 2 aylık süre veriyor, ‘Bu yerleri satmalısın’ demektedir. Protokolde ‘Gemi sökümcüsü dışında kimseye satamazsın’ gibi bir madde bulunuyor. Şu anda kimse satın almak istemiyor. Aliağa Belediye Başkanı da ‘Bu yeri bende satın almazsanız, yerinizi yıkarım, orayı almak zorundasınız’ şeklinde ifadelerde bulunuyor” dedi.
‘Çok Büyük Bir Rant’
Süreci uzun yıllardır yakından izleyen DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, bölgede 26 şirkette küçülme gerçekleştiğini belirterek, “Belediye kendi imkanlarıyla alım yaparak düzenleyip, 26 şirketi küçültüp kendilerine lanse etmeye çalışıyorlar. Alan belediyeye devredildiği için belediye de bu durumdan yarar sağlamaya çalışıyor. Burada çok büyük bir ekonomik rant bulunmakta” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
‘Sektörün Suçuymuş Gibi Gösterilmekte’
Yıkıma karşı durarak bölgede eylem yapan işçiler, sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamada, “İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamında, imar kaynaklı sorunlar sektörün suçuymuş gibi gösterilmektedir; imarsız alanlarda imara aykırılık gerekçesiyle cezalar kesilmekte, haciz işlemleri uygulanmakta ve tahsilatlar yapılmaktadır. Üstelik ruhsat harçları toplanmış olmasına rağmen ruhsatlar verilmemiştir. Buna rağmen üç yıl önce ruhsat vaadiyle ödeme yapan firmalarımıza yıkım kararı gönderilmiştir” şeklinde eleştiride bulundular.
