

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, otel sahipleri ile birlikte yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler hakkında “olası kastla insan öldürme” suçlamasıyla iddianame hazırladı. Diğer şüphelilere ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlaması yöneltildi.
‘Olası Kastla Öldürme’ Suçlaması Yürekleri Ferahlatıyor
Yangında kızı ve eşini kaybeden Tolga Turan ile annesi ve kardeşini kaybeden Eylül Turan’ın avukatları Kaan Karcılıoğlu, Okan Demirkan ve Büşra Doğan, iddianame hakkında görüşlerini aktardı.
Avukatlar, şu ifadeleri kullandı: “21 Ocak 2025 tarihinde Grand Kartal Otel’de yaşanan trajik olayla ilgili olarak Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan titiz soruşturmada, bilirkişi heyeti raporuyla müvekkillerimizin yakınları da dahil olmak üzere 78 vatandaşımızın yaşamlarını kaybetmelerine sebep olan ihmaller, eksiklikler ve kusurlu davranışlar net bir şekilde belirlendi. Otel sahipleri, yöneticileri ve çalışanlarının, otelde bulunan müşterilere haber verme ve kurtarma imkanları olmasına rağmen hızla otelden kaçtıkları, otoparktan araçlar tahliye edilirken uykudaki insanların uyandırılmadığı ve yangın riskine karşı hiçbir önlem alınmadığı anlaşıldı.
İddianamede otel sahibi ve yöneticilerin sorumluluklarının ‘olası kastla öldürme’ olarak değerlendirildiğini görüyoruz. Bu durum bir nebze olsun yürekleri ferahlatan bir tespit oldu. Savcılık, otel sahibi ve yöneticilerinin yaşanan felakete sebep olan eksikliklerin bilincinde olduğunu, fakat bunun düzeltilmesi için hiçbir çaba göstermeyip, durumun açığa çıkmasını engellemeye çalıştıklarını gösteriyor. İddianame, yangın tehlikesini artıran eksiklikleri gizleyerek ve yangın esnasında dahi bu şekilde hareket eden kişilerin, dikkatsizce değil, kendi eylemlerinin sonuçlarını umursamamış olduklarını kabul ediyor.
Bu Durum Vicdanları Yaralıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, olayla bağlantılı kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermedi. Bakanlıkların, bu denli ağır bir olayda Cumhuriyet savcılığının soruşturmasına izin vermemesi son derece düşündürücü. Bu nedenle adı geçenler hakkında soruşturma süreci tamamlanamadı. Bu durumun vicdanları yaraladığını düşünüyoruz. Bakanlıkların, sorumluluğu olabilecek kamu görevlilerine kalkan olduğu izlenimi yaratması kaçınılmaz. Anlaşılan o ki, bu kişilerin soruşturulmasına izin verilmediği için idari yargıda ayrı bir süreç başlatılmış. İlgili süreçlerin tamamlanmasını beklemek gerekecek. Ancak bu durum, sürecin uzamasına neden olmuştur.