Olay, İzmir’in Narlıdere ilçesinde 13 Mayıs 2018 tarihinde yaşandı. Dorukhan Büyükışık’ın cansız bedeni, evinin yakınlarındaki Bulut Orman Evleri projesine ait bir inşaat alanında bulundu.
Bu olay intihar olarak kaydedildi ve dosya kapatıldı. Ancak baba Ethem Büyükışık, evladının intihar etmediğini, inşaat firma çalışanları tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. Ethem Büyükışık, olayın siyasi bağlantılar kullanılarak örtbas edildiğini kanıtlamış durumda.
Baba Büyükışık’ın azmi sonuç verdi ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı yeniden başlattı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Dorukhan BÜYÜKIŞIK’ın 13/05/2018 tarihinde inşaat şantiyesinde ölü olarak bulunması üzerine, olayın aydınlatılması ve faillerin tespit edilmesi amacıyla titiz bir şekilde soruşturma yürütüldü.”
Kamera Görüntüleri İncelendi
Bu süreçte, olay yerindeki kamera görüntüleri toplandı ve incelendi. 112 acil ihbar hattına olayın bildirimini yapan telefon abonesi belirlendi. Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığınca cenaze üzerinde yapılan otopside elde edilen bulgular dikkate alındı. Ayrıca, olay yerinde bulunan 27 metre yükseklikteki inşa halindeki binadan, cenazenin düşebileceği muhtemel mesafe belirlendi. Türkiye Dağcılık Federasyonu görevlilerine inceleme yaptırıldı ve mütalaaları alındı. Maktule ait olduğu değerlendirilen cep telefonunda parmak izi ve diğer vücut izlerine dair araştırmalar yapıldı. Maktulün cep telefonunun HTS ve GPRS kayıtları incelendi, elektronik posta adresindeki yazışmalar tespit edilmeye çalışıldı. Maktulün kıyafetleri üzerinde gerekli kriminal incelemeler yapıldı ve şantiye alanı detaylı bir şekilde incelenerek şüphelilerin olay günü şantiyede hangi alanlarda görev yaptıkları tespit edildi.
Sırtına Sert Bir Aletle Vurulmuş
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yoğun çabaları sonucu elde edilen kamera görüntüleri, maktulün aracını park ettikten sonra şüpheli H.K’nın bulunduğu bekçi kulübesi yanındaki yoldan inşaat sahasına girdiğini gösterdi. İnşaat sahasında, bekçi olarak çalışan şüpheliler H.K, H.A, T.Ç ile işçi olarak görevde bulunan B.Ç ve yakın alanda bekçi olan A.G’nin de tespit edildiği belirlendi. Şüphelilerin farklı tarihlerdeki beyanlarında çelişkiler bulunması ve maktulün ölümüne dair icrai davranışların hangi şüpheli tarafından ve nasıl gerçekleştirildiğinin net olmaması, yapılan incelemeler sonrasında elde edilen raporlarda merkezi bir sonuca ulaşılamaması gibi unsurlar bir araya getirildiğinde, maktulün sırt bölgesine sert bir aletle müdahalede bulunulmasının ardından cesedin bulunduğu konuma yerleştirildiği sonucuna varıldı.
Bunun üzerine, olay mahallinde bulunan şüphelilerin, iştirak halinde kasten öldürme suçunu işledikleri yönünde yeterli delil ve şüphe bulunması sebebiyle, haklarında Türk Ceza Kanunu’nun 81/1 maddesi uyarınca müebbet hapis cezası istemiyle İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldı.
